Ödülün de suyu çıktı

GÜN geçmiyor ki, birileri birilerine ödül vermesin. Özellikle işadamları, gazetecilere, gazeteciler işadamlarına sürekli ödül verip duruyor.

Haberin Devamı

Bir de yurt dışında verilen “kalite ödülleri” var. Sanayi firmaları belli bir bedel karşılığında bu çakma ödüllerden alıyorlar. Sonra da bunları kendi reklamlarında sanki bir kıymeti harbiyesi varmış gibi kullanıyorlar. Amaç halkı kandırmaktır. Bir ödülün sahtesi nasıl anlaşılır? Eğer ödül veren, bu ödül verme işinden, alandan fazla yararlanıyorsa, o ödül sahtedir. Dürüst ödülde kural, ödülü verenin, ödülü vermekten, doğrudan veya dolaylı hiçbir çıkarı olmamasıdır. Eğer ödül “aldım-verdim” muhabbetinde karşılıklı bir çıkar ilişkisi varsa bu tam sahtekârlıktır.

* * *

Bilindiği gibi “cilalı imaj” çağında yaşıyoruz. Herkes ve özellikle patronlar, imajlarını parlatmanın peşindeler. Eh böyle bir ihtiyaç varsa, bunu giderecek birileri de bulunur herhalde. İşadamlarına tavsiyem: Adına eskiden “Basın ve halkla münasebetler” denilen şimdilerde alafranga Türkçesiyle “Kurumsal İletişim” diye anılan bir hizmeti veren firmalar vardır. Eğer itibarınız, olması gereken düzeyde değilse, hemen bu şirketlerden biriyle anlaşın. Sizi şöyle allayıp, pullayıp bir güzel sahneye çıkarsın. Siz de nasıl dişinizle, tırnağınızla hayata asıldığınızı ve ne meşakkatle bugünkü gıpta edilecek hale geldiğinizi anlatan hayat hikâyenizi yazdırın. Aklınızda olsun, bu sektörde başarılı polisajcılar genellikle medyanın eski abla ve ağabeyleri arasından çıkar.
Son Söz: En iyi haber reklamdan, en iyi reklam haberden çıkar.

Haberin Devamı

Rant avcılığı

TİLKİNİN on bir hikâyesi varmış, on biri de tavuk çalmak üzerineymiş. Ülkemizde başarılı işadamı olmanın on bir yöntemi varsa, on biri de rant (şike kâr) yaratmak üzerinedir. Rant avcılığı sanılmasın bıçkın girişimcilerin tekelindedir. Bu konuda belediyelerimizin eline kimse su dökemez. Duyduk ki; İstanbul Belediyesi, benzin istasyonları işleten bir firma kuracakmış. Sonra da bu BİT’ (Belediye İktisadi İşletmesi) ni satıp gelir elde edecekmiş. Benim bildiğim BELPET diye zaten belediyeye ait bir akaryakıt satış şirketi vardır. Buna ne oldu? Acaba bu proje BELPET’i canlandırmayı mı amaçlıyor yoksa bir ikinci şirket mi kuruluyor? Hamdolsun ülkemizde yerli ve yabancı bir sürü perakende akaryakıt satışı yapan firma var. Bunların içinde dünya çapına tecrübesi olanlar da mevcut. Şimdi belediye hangi uzmanlığı ile bu işe giriyor? Acaba “adil rekabet şartları” altında, rakiplerine nasıl üstünlük sağlayacak da bu BİT birkaç yıl sonra yüz milyonlarca dolara birilerine satılabilecek? Cevap “arsa rantı” yaratarak pek tabii. Kamuya ve hatta özel kişilere ait ve bugün benzin istasyonu kurulmasına izin verilmeyen kıymetli arsalara belediye “kendi kendine” izin verecek. Bu izinler doğal olarak arsa rantı yaratacak. Sonradan özelleştirilen TANSAŞ (Tanzim Satış) da arsa rantı yaratmak ana fikri üzerine kurulmuştu. Benim önerim şudur: Belediye eşe dosta iş çıkarmak için bir sürü kadro yaratacak bu teşebbüsten vazgeçsin. Hangi kıymetli arsalara göz koymuşsa onları ihale ile benzin şirketlerine satsın veya 49 yıllığına kiralasın. Aynı miktarda rantı yine elde eder.
Son Söz: Kamu işletmesinde imtiyaz yoksa kâr da yoktur.

Yazarın Tüm Yazıları