GEÇEN hafta İş Bankası grubunun bir üyesi olan İş Yatırım şirketinin düzenlediği "Geniş Açı" toplantılarının dördüncüsü yapıldı.
Bu toplantının konuşmacısı, Nobel İktisat ödülünü 1999 tarihinde almış Robert Mundell idi. Türkiye’nin içinde bulunduğu iktisadi durumu değerlendirmek açısından Mundell’den daha uygun bir isim bulunamazdı. Halen Columbia Üniversite’sinde profesör olan Mundell, enflasyonla mücade yöntemleri ve faiz kuramı, kur rejimleri, para ve maliye politikaları konularında tartışılmaz bir usta. Gerek iktisat kuramlarına gerekse "Euro" gibi uygulamalara ilham vermiş bir bilim adamı.
Mundell’in konuşmasının başlığı "Değerli Türk Lirası, Cari İşlemler Açığı ve Enflasyon Hedeflemesi" idi. Mundell’in analizleri, benim Türkiye’deki iktisadi gelişmeleri kavrayış ve okurlara anlatışımla şaşılacak şekilde örtüştü. Tabii bu husus bana huzur verdi. Mundell’in dedikleri hakkında iki yazı yazacağım. Birincisinde sadece onun yazılı metinde yer alan ifadelerini kullanacağım. İkinci yazıda Türkiye gerçeğinde Mundell’in söylediklerini yorumlayacak ve eksik bulduğum yönlerine işaret edeceğim. Mundell şunları söylüyor:
1. Türk Lirası muhtemelen "aşırı" değerlidir.
2. Kurun aşırı değerli olup olmadığını test etmek gerekir. Bu testte; a) Sanayi üretiminin, milli gelirden daha düşük artması, b) ülkeye doğrudan yatırımdan çok, potföy yatırımı gelmesi, c) dış ticaret açığının kötüleşmesi, d) dış ticaret açığının, cari işlem açığına oranının artması, e) işsizlik oranının artmasıdır. Bunlar, Türkiye’de kurun aşırı değerli olduğuna işaret ediyor.
3. Sıkı para politikaları (yüksek faiz), yerel paranın değer kazanmasına (düşük kura) sebep olur.
4. Hükümetler zaferlerini ilan ederken, kurdaki aşırı değerlenme büyük ölçekli devalüasyonlara yol açar.
5. Enflasyonla mücadelede başarıyı getiren temel unsur, dövizin ucuzlamasıdır. Hatta döviz fiyatı ne kadar çabuk düşerse, enflasyona karşı başarı da o kadar çabuk gelir.
6. Ancak, bu durumda, sonradan kurda büyük bir düzeltme yaşanma ihtimalide artmaktadır.
7. Altın kural: Enflasyonun hedeflenen seviyeye indirilmesinin ardından, aşırı değerli kurun denge seviyesine doğru değer kaybetmesi gerekmektedir.
8. Enflasyon hedeflemesinde sağlanan başarı, ulusal parada her zaman aşırı değerlemeye ve cari açığın genişlemesine neden oluyor. Bu nedenle çoğu zaman devalüasyon kaçınılmaz olur.
9. Değerlenen Türk Lirası ve genişleyen cari açık, tarihin tekerrür etme (devalüasyon) riskini de beraberinde getirmektedir.
10. Bütün küçük ekonomiler, kuvvetli ve istikrarlı bir para birimini çapa olarak kabul edip, kuru sabitlemek suretiyle daha başarılı olurlar