BİR önceki yazıda otobüsün, hem şehirler arasında, hem de şehir içinde yürüyebilen yegáne "toplu taşıma aracı" olduğuna dikkat çekmiştim.
Bu özelliği dolayısıyla, şehirler arasında sefer yapan otobüslerin, yolcularını, mümkün mertebe şehir merkezine yakın noktalarda indirip bindirmesinin ekonomik olacağını ileri sürmüştüm. Burada kastettiğim ekonomiklik, hem yolcunun evden eve ulaşım masrafının en aza indirilmesini, hem de şehir içinde gereksiz araç trafiği yaratılmamasını kapsamaktadır. Yani elde edilecek kazanç, hem bireysel, hem de toplumsaldır.
* * *
Yıllar önce İstanbul’da şehirlerarası otobüsler çoğunlukla Sirkeci, Taksim veya Kadıköy’den kalkardı. Gerek Sirkeci gerek Kadıköy, denizyoluyla, demiryoluyla ve şehir içi toplu veya bireysel taşıt araçlarıyla kolay ulaşılabilen noktalardı. Ancak buralarda otogarlar yoktu. Otobüsler, hem ana yolları ve hem de daracık sokakları işgal ederdi. Zamanla artan otobüs sayısı yüzünden Sirkeci ve Kadıköy İskele civarı bir trafik cehennemine dönüştü. Trafiği rahatlatmak için "Sirkeci", Topkapı’da, "Kadıköy" Harem’de inşa edilen otogarlara taşındı. Ancak Topkapı kısa sürede vahşi bir alışveriş merkezine dönüştü. Topkapı’yı kurtarmak ve burada oluşan gayri medeni düzeni ortadan kaldırmak için oradaki otogarlar şimdiki yerine taşındı. Daha doğrusu şehir dışına atıldı. Bu yüzden yolculara ilave şehir içi yol parası ve zaman kaybı külfeti yüklendi. Tek bir "Büyük Otogar" modeli İstanbul’un ihtiyacına cevap vermediği için, çevre yolları üzerinde kaçak ve tehlikeli indi-bindi durakları oluştu. Şehir içi ulaşımı rahatlamadı, sadece sıkışıklık başka güzergáhlara kaydırılmış oldu.
1. İstanbul’da en az 6 tane otogar olmalı ve her otogara girip çıkacak otobüs sayısı önceden planlanmalı ve kısıtlanmalıdır.
2. Otogarlar, sadece yolcuların otobüslere inip, bindiği mekánlar olmalıdır. Yolcu almak üzere otogara gelen otobüs 30 dakika içinde yolcunu indirmeli ve yenilerini alıp gitmelidir.
3. Otogarlar, otobüs garajı, deposu veya tamirhanesi değildir. Yani yolcusunu indiren otobüs, otogarda yatamaz. Şehirler arası sefer yapma ruhsatı olan firmalarının, ayrıca kendi garajları olmalıdır.
4. Otogarlar alış veriş merkezi olmamalıdır. Otogarlarda, yolculukla ilgili ihtiyaçları karşılayan mal ve hizmetleri sunan dükkánlar dışında mağaza bulunmamalıdır. Otogarlar büyüdükçe, şehir dışına çıkarılmakta ve bu uzaklaşma, otogarın esas işleviyle çelişmektedir.
5. Otogarların geliri, o garı kullanan otobüs şirketlerinden sefer başına alınacak bedeller toplamı olmalıdır. Otogarların rantabilitesi, içine mümkün mertebe çok dükkán inşa edip onları kiraya vermekten yani arsa rantı sağlamaktan geçmemelidir.
6. Otobüs şirketlerinden alınacak kullanım bedeli neticede bilet bedeline yansıyacak ve dolayısıyla yolcunun cebinden çıkacaktır. Ancak şehir merkezine yakın medeni bir terminalden, şehirler arası yolculuğa çıkmanın veya yolculuğu bitirmenin kişiye sağlayacağı ekonomik yarar ve konforun değeri, bu bedelden yüksek olacaktır.