MALİYE Bakanlığı doğru bir karar alarak, leasing yoluyla satın alınan yatırım mallarına düşük KDV ödenmesi ayrıcalığına son verdi.
Bunun üzerine, bekleneceği gibi imtiyazları elden gidenlerle işin aslını esasını bilmeyenler, bir yaygara koparttı. Gelin şu leasing hikayesini bir de benden dinleyin.
1. Leasing veya Türkçesiyle "finansal kiralama", orta vadeli bir yatırım kredisi türüdür. Bir banka işlemidir; başka da bir şey değildir.
2. Leasing işlemlerinin ayrı bir kanunla düzenlenmesi ve bu işlemler için ayrı şirket kurulması gereksiz ve hatta sakıncalı uğraşlardır.
3. Leasing, özellikle baraj, tünel, köprü, liman inşaatı gibi özel ve ağır makine yatırımı isteyen işlerde, müteahhit firmaların kullanacakları bir finansman yöntemi olarak ortaya çıkmıştır.
4. Leasing, faizli anapara taksitlerinin, doğrudan gider olarak deftere işlenmesine izin veren bir "vergi düzenlemesinden" de yararlanarak tasarlanmış esnek bir kredilendirme yöntemidir. Yatırımları leasing yoluyla finanse etmenin, iki önemli avantajı vardır. Birincisi, satın alınan ekipmanın bedelini ödemek için gerekli nakit çıkışlarıyla, hak edişlerden/satışlardan kaynaklanacak nakit girişlerinin, tarih ve tutar olarak eşleştirilmesidir. Bu yolla, nakit akışı sorunu çözülür. İkincisi, proje bitiminde kesin "Kár/Zarar Hesabı" çıkartılırken, demirbaş envanterinde, değeri tümüyle amortize edilmemiş ve hurda değerinden başka bir değeri kalmamış yatırım malı kalmamış olur. Bu suretle muhasebenin "eşleştirme" (elde edilen gelirle, o geliri yaratan giderin buluşturulması) ilkesine uyulur.
5. Eğer bu iki fayda hásıl olmuyorsa, yatırım finansmanın leasingle yapılmasına gerek yoktur. Çünkü leasingin başka amacı yoktur.
6. Leasing yoluyla satın alınan yatırım mallarının, öz kaynakla veya borç kaynakla satın alınmasına göre, daha düşük KDV’ye tabi olmasını iktisaden haklı kılacak tek bir sebep yoktur. Maliye Bakanlığının yaptığı da bu eşitsizliği ortadan kaldırarak, imtiyazın yarattığı rantları yok edip, kaynak tahsis çarpıklıklarını düzetmekten başka bir şey değildir. Tenkit değil, takdir edilmesi gerekir.
7. Leasing’e düşük KDV uygulamak yatırım teşviki değil, "leasing" işlemini teşviktir. Bu bir Turgut Özalcinliğidir. Maksat yatırımları teşvik etmek ise, finansman yöntemine bakmaksızın, yatırım mallarının satın alınmasında uygulanan KDV oranı düşürülmelidir.
8. Yatırım teşviki, kaynak tahsislerini çarpıtarak ulusal kaynakların verimsiz şekilde kullanılmasını sonucunu da doğurur. Çoğu zaman girişimciler, sırf teşviklerden yaralanmak için saçma sapan yatırımlar yapar. Bir toplantıda sanayici Yavuz Zeytinoğlu, teşvike tamamen yatırım yapmış ve batmış meslektaşları için "zavallılar, yatırıma değil, fuhuşa teşvik edilmişler" demişti.
9. Sakıncalarına rağmen, yatırımlar teşvik edilmelidir. Teşvik, mutlaka selektif olmalıdır. Sıradan her yatırımı teşvik, teşvik değildir. Yatırımı teşvik etmekle, finansal kiralamada KDV’yi düşük tutma arasında bir ilinti yoktur. Böyle saptırmalara lütfen sempati duymayın.