TÜRK Silahlı Kuvvetleri içinde neşvünema bulmuş ve adı galat olarak Ergenekon diye bilinen bu örgütün var olduğu iddia ediliyor.
Yine iddiaya göre bu örgütün iki amacı olmuştur. Birincisi, özellikle halen işbaşında olan, ama aslında seçilmiş her hükümeti icabında darbeyle devirmek, ikincisi ise Güneydoğu’da Kürtler’in bağımsızlık mücadelesini hukuka aykırı yolla dahi olsa engellemektir. Ancak olayların gelişmesinden ve açıklanan iddianamelerden anlıyoruz ki, bir de bu örgütü dağıtmak üzere çalışan ve adı henüz konmamış bir "Kontra-Ergenekon" örgütü de var. Bu ikinci örgüt, birinci örgüt içine sızmış ve topladığı bilgilerle birinci örgütü yargı önüne çıkarmayı başarmıştır. Hukuken tam sonuç alınmamış olsa bile, birinci örgüt epey hırpalamıştır. Bu ikinci örgüt kuvvetle muhtemel Milli İstihbarat Teşkilatı içinde bir yapılanmadır.
* * *
Birinci Dünya Harbini kaybeden Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmış enkazı üstüne, bundan 90 yıl önce inşa edilmeye başlanan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi iki cümle ile özetlenebilir.
1.Ne mutlu Türküm diyene.Yani milletin ve ülkenin tekliği.
2.Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.Yani láiklik.
Henüz tamamen ortadan kalkmış olmamakla birlikte, bu iki ilkenin günümüzde pek de bir geçerliliği kalmamıştır. Güneydoğu’da fiilen bir Kürt bölgesi teessüs etmiştir. Ayrılıkçı örgütün siyasi kanadı, askeri kanadın komutanı ve savaşçıları için af istemektedir. Tam bu sırada PKK’nın tüm öldürmeleri yargılı infaz kabul edilip, ayrılığa engel olmakla görevlendirmiş birliklerin komutanları, yargısız infazla suçlanarak hapsedilmektedir. Bu vaka, Güneydoğu’da tarihi bir dönüm noktasıdır. Diğer yandan Anayasa Mahkemesi, 11 üyesinin 10’nun oyuyla, ülkeyi yöneten siyasi partiyi "laiklik karşıtı eylemlerin odağı" ilan etmiştir. Tevil etmeye gerek yok. Demek ki, cumhuriyetin kuruluş ilkeleri, değişen iç ve dış dinamikler karşısında tutunamamıştır. Burada iyi veya kötü olmuştur diye bir değerleme yapmıyorum. Sadece bir tespit yapıyorum. 90 yıl önceki kuruluş ilkelerinin ortadan kalkması, muhtemelen cumhuriyeti daha demokratik hale getirecektir. Kuruluş ilkelerinde ısrar etmek, belki de ülkeye çok pahalıya mal olacaktı. Her halde bu bedel ödenmek istenmemiştir.
* * *
Kontra-Ergenekon ile Ergenekon arasındaki mücadele, bu süreçte belirleyici bir rol oynamaktadır. Gerek iddianameler gerekse gelişmeler ortadadır. Düşünce, girişim ve eylemlerden neyin suç olduğuna, neyin suç olmadığına yargı karar verecektir. Ama hep birlikte Türkiye’de bir devrin kapandığına, yeni bir devrin açıldığına tanıklık ediyoruz. Bazılarımız olanları sevinç ve coşkuyla, bazılarımız endişeyle izlemektedir.
Son Söz: Boy boyladı, soy soyladı, Dedem Korkut adını koydu.