Paylaş
Türk ekonomisi cari açığı o veya bu sebeple finanse edemez hale gelse, bugünkü başarılı tablo bozulmaya mahkumdur. Şairin dediği gibi “yerden göğe kadar küp dizseler, alttakini bir çekseler, seyreyle sen gümbürtüyü”. Burada birbirininüstünde ve birbirine dayanarak, güzel güzel duran küpler sırasıyle:
1. Bütçe açığının milli gelire oranın düşük olması.
2. Kamu borcunun milli gelire oranının düşük olması.
3. Kamunun ödediği reel faizin, milli gelire oranın düşük olması.
4. Reel faizin düşük olması.
5. Büyüme hızının yüksek olması.
6. İşsizliğin azalıyor olması.
7. Enflasyonun düşük olmasıdır.
En alttaki küp de “cari açık”tır.Cari açık istenerek veya istenmeden sürdürülemez hale gelirse ve hatta küçülürse,
1. Bütçe gelirleri azalacak ve bütçe açığı artacaktır.
2. Bütçe açığı artınca. Kamu borcu artacaktır.
3. Kamu borcu artınca faizler artacaktır.
4. Döviz fiyatları artınca, enflasyon artacaktır.
5. TL ve Döviz faizleri yükseldiği ve iç piyasa daraldığı için büyüme yavaşlayacaktır. İşsizlik artacaktır.
6. Döviz fiyatları arttığı için, enflasyon yükselecektir.
Bu sonuçlar iktidarda kim olursa olsun değişmez. Yani izlenen iktisadi politika, izlenecek iktisadi politikayı ipotek altına almıştır. Yunanistan’ın, İrlanda’nın veya
Portekiz’in durumu budur. Başbakanlar değişmiş ama sorun ortadan kalkmamıştır.
* * *
Bu gerçeği en iyi bilen de AKP’nin ekonomi yönetim kadrosudur. Bu sebeple, ülkeye döviz girişini sürdürmek, yani cari açığı finanse etmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Aldıkları önlemler şöylece sıralanabilir.
· Kamu cari giderlerini denetim altında tutmak.
· Kamu yatırımlarını, yabancıların dövizle finanse edeceği şekilde özel sektöre yaptırtmak.
· Çoğu iltizam veya imtiyaz devri olan özelleştirme projelerini peşpeşe devreye sokmak.
· Yabancılara arazi, arsa ve bina satışının önündeki engelleri kaldırmak.
· Yabancıların menkul yatırımlarını teşvik etmek.
Son Söz: At çatlayıncaya kadar koşar.
Paylaş