BU yıl iktisat dalında Nobel ödülüne yine bir Amerikalı bilim adamı, Columbia Üniversitesi profesörü 73 yaşındaki Edmund Phelps láyık görüldü.
Bu yılki Nobel ödüllerinin (edebiyat ve barış gibi bilimsel olmaktan çok siyasi olanların) altısını da Amerikalılar aldı. Bu da Amerika’nın, çok tenkit edilen eğitim sistemlerine rağmen, hálá bilim alanında dünyanın en ileri ülkesi olmaya devam ettiğini gösteriyor. Phelps hoca, sabah saat 06.00’da, İsveç’ten gelen bir telefonla ödülü aldığını öğrenmiş. "Çok mutlu oldum; zaten uzun zamandır Nobel almayı bekliyordum" diyor ve ilave ediyor: Uzun yıllar 60’lı yaşlarımda bu ödülü almayı bekledim, sonra 70’li yaşlarda alırım dedim.Son zamanlarda ise artık 80’li yaşlarımda alırım derken ödül geldi.
Edmund Phelps, son makalesinde ilginç bir benzetme yapmış. Yeni keşfedilen bir ilaç, piyasaya sunulmadan önce, ruhsata bağlanmak mecburiyetindedir. Bu sürece tıpta "kanıta dayalı tababet" (evidence based medicine) deniyor. Ağır sıklet iktisatçılar da geliştirdikleri yeni teorileri, piyasaya sunmadan önce, bunların içerdiği sebep-sonuç ilişkisini matematik yöntemlerle ıspatladıkları iddiasındalar. Ancak Phelps’e göre iktisatta, yeni geliştirilen "teorik paradigmaların" doğruluğunun, uygulamaya konulmadan önce "kanıta dayalı olarak" ispatlanması mümkün değil.
* * *
İktisat ve diğer sosyal bilimlerin laboratuarı, hayatın kendisidir. Eski veya yeni teorilere dayanarak geliştirilen iktisadi politikaların isabeti, değişik koşullar altında uygulamaya konulmadan, eski verilere dayanarak ispatlanamıyor. Dolayısıyla iktisatta, tıpta olduğu gibi politikanın (ilacın) müessiriyetini "önce kanıtla-sonra uygula" yöntemi geçerli değil. Hoş bu yöntemin tıpta da ne kadar güvenli olduğu tartışmalı. Aksi doğru olsaydı, bazı ilaçların çıktıktan bir süre sonra yasaklanması diye bir olay yaşanmazdı.
Son zamanlarda karşıma sıkça "iktisat politikaları insentivlerden ibarettir" ifadesi çıkmaya başladı. Dostum Asaf Savaş insentivlere Türkçe olarak "müşevvikler" (teşvik ediciler) diyor. İktisat politikaları tasarlayanlar ve uygulayanlar, aslında insanları belli yön ve biçimde davranmaya teşvik ediyor. Teşvik yolunun alternatifi zorlama olabilir. Zorlamalar çoğu zaman anti demokratiktir. Serbest pazar ekonomisi ile demokrasi ise birbirini tamamlar.
* * *
Phelps’in üzerinde çalıştığı esas konu istihdam. İstihdamla-enflasyon; enflasyonla-faizler ve dolayısıyla faizlerle-istihdam arasında bir ilişki olduğu, genel kabul görmüş bir teoridir. Phelps, enflasyonun, işsizlik ve enflasyon beklentilerine bağlı olarak değiştiğini söylüyor. Biraz enflasyon istihdam arttırır tezini reddediyor. Vergileri ve faizleri düşürerek istihdamı arttırmak, geçici bir çözümdür; işsizlik sorunun uzun vadeli çözümü, inovasyon ve verimliliktedir diyor.