Her önlem hatalıdır

KRİZ giderek yayılıyor ve derinleşiyor. Bu tespit, bütün dünya ekonomileri için geçerlidir. Krizin kaynağı Amerika’da işini kaybedenlerin sayısı artmaya devam ediyor.

Zaten bir iktisadi krizin giderek kötüleştiğinin en önemli göstergesi işsiz sayısındaki artıştır. Ülkemizde de işler hiç iyi gitmiyor. Çünkü biz, hem dünyayla birlikte küresel krizi yaşıyor hem de kendi ekonomimizdeki sürdürülemez cari açığın düzelme sancılarını çekiyoruz. İki etki üst üste binince sonuç daha da beter oluyor. Küresel kriz, hale yola girmeden bu kötü gidişi tamamen durdurmak mümkün değildir. Ama bu krizin hissedilen şiddetini düşürüp süresini kısaltmak mümkündür. Bunun için de bir şeyler yapmak gerekir. Ama o "bir şeyler" pek yapılamıyor. Çünkü hata yapmaktan ve onun sonuçlarından korkuluyor. O zaman, fazla bir şey yapmadan krizin, dışarıdan gelecek müjdeli haberlerle kendi kendine geçmesini beklemek ehveni şerdir deniyor. Bu iktisaden yanlıştır. Karar alması gereken bürokratlar için bu davranış biçimi doğrudur. Çünkü hukuk, kendi işleyiş mantığı icabı, karar alıcıları, yapması gerekenleri yapmadıklarından ziyade, aldıkları kararlardaki yanlışlardan yargılar ve mahkûm eder. Hálbuki hata içermeyen önlem yoktur. İşte bu sebeple, hukuken yargılanması mümkün olmayan iktisadi kararları alabilecek bir meclis ve ona yol gösterecek siyasi liderlik, bu günler için lazımdır. Demokrasilerde çare bu sebeple tükenmez.

* * *

Krizin hasarı azaltılabilir, süresi kısaltılabilir.

1. Bankalar "önce can" dedikleri için, "cananları" olan sanayi şirketlerin ümüğünü sıkmaktadır. Bankacılık sistemi, reel sektörün kredi ihtiyacını korkusuzca sağlayacak hale getirilmelidir.

2. Bunu sağlamak için öncelikle IMF ile anlaşma yapılmalı ve dış kredilerin döndürülmesi kolaylaştırılmalıdır.

3. Ayrıca, Hazine’nin bankaların sermayesine katılması, sanayi şirketlerinin borçlarına kefil olması, mevduata tam güvence verilmesi, bankaların nakit ihtiyaçlarının Merkez Bankası tarafından kolaylıkla karşılanması için gerekli mekanizmalar tasarlanmalı ve yasal düzenlemeler yapılmalı ve meclisten geçmelidir.

4. Faizler, hızlı bir şekilde düşürülmelidir.

5. Döviz fiyatlarının artmasına müdahale edilmemelidir.

6. Bu parasal önlemlerin, ekonomiyi canlandırmaya yetmemesi kuvvetle muhtemeldir.

7. Bu durumda kamunun, düşük ithalat girdili, emek yoğun altyapı yatırımlarına girişerek talep ve istihdam yaratması gerekecektir.

8. İşsizlik artacaktır. İşsizlerin gelirsiz kalmaması için sosyal yardımlar arttırılmalıdır.

Son Söz: Güç olsun, geç olmasın.
Yazarın Tüm Yazıları