JAPONYA’da meydana gelen “9” büyüklüğündeki deprem ve daha da önemlisi depremin sonucunda oluşan dev dalgalar yüzünden Japon ekonomisi büyük yara aldı.
Ortaya çıkan maddi hasarı hesaplamak hem çok zordur hem de vakit çok erken. Ancak bunun yüzlerce milyar dolar mertebesinde olması mümkün. Maddi hasar iki boyutta ölçülecektir.
1. Milli Gelirde yaratacağı düşme, yani “gelir kaybı”,
2. Milli servette yaratacağı eksilme, yani “servet kaybı”.
Milli gelir hemen herkesin aşina olduğu bir deyimdir. Milli servet ise az bilinen, zor hesaplanan ve seyrek kullanılan bir ölçümdür. Ancak büyük felaketlerden sonra yapılan “felaketin maliyeti” hesaplarında bu iki kavram birbirine karışır. Milli gelirdeki düşme ile milli servetteki eksilme toplanarak bir rakam bulunur.
Bugün bu hesapları irdeleyeceğiz.
* * *
Gelir bir akardır. Akar olduğu için de dönemseldir. Milli gelir ölçme dönemi genelde bir yıldır. Japonya’nın milli geliri yılda 5 trilyon dolardan fazladır. Yaşanan felaket dolayısıyla, olayı izleyen haftalarda üretimde ve dolayısıyla milli gelir yaratılmasında aksama olacaktır. Deprem, milli gelirin % 30’nun yaratıldığı bir bölgeyi vurmuştur. Sanayi, tarım ve hizmetlerde kapasite kullanım oranları, yılın dörtte birinde, yani üç ay süreyle % 50’ye düşse, Japon milli gelirinde %30’un, dörtte birinin, yarısı kadar bir düşme olur. Bu da kabaca 200 milyar dolar eder. Ancak, yapılacak kurtarma, enkaz kaldırma yeniden inşa gibi faaliyet de milli geliri arttıracaktır.
* * *
Devletin yapacağı her tür bayındırlık ve sosyal harcamalar “mili gelir muhasebesi” mantığı gereği, hesaplara “katma değer yaratılması” olarak intikal eder. Japon ekonomisi uzun süredir içinde bulunduğu durgunluktan bu felaket sayesinde daha çabuk çıkabilir. Yılın ikinci yarısında büyüme hızlanır. Bu hızlanma, ekonominin tamamında kendini gösterir. Önümüzdeki yıllarda da etkisini sürdürür. Felaketin 2011 yılına olan “gelir kaybı” etkisi yarı yarıya hatta daha aza düşebilir. Bu dönemde Japonya’nın “ticaret fazlası” azalır. Bu milli gelir hesaplarına eksi olarak yansır. Buna mukabil artan ithalat “toplam harcamaları” arttırır. Bu da halkın refahına olumlu etki yapar.
* * *
Milli servet azalması ayrı bir hesaptır. Servet birikimli bir kavramdır. Yıkılan binalar, yollar, altyapı tesisleri, fabrikalar, batan gemiler, kullanılamaz hale gelen araç ve gerecin sayımı yapılır. Böylece toplam malvarlığı eksilmesi, yani kaybolan milli servet hesaplanır.
Milli servet, Japonya gibi gelişmiş bir sanayi ülkesinde milli gelirin yaklaşık 20 katıdır. Yani Japonya’nın milli serveti kabaca 100 trilyon dolardır. Yukarıda listesini çıkardığım kaybolan fiziksel varlıkların değerini benim buradan kestirmem mümkün değildir. 10 bin ev kullanılamaz hale gelmiş olsa, 100 bin dolardan 1 milyar dolar eder. Tanesi 10 bin dolardan 100 bin motorlu taşıt hurdaya çıksa, o da 1 milyar dolar eder.
Bunlar nispeten küçük rakamlardır. Sigortacılar 35 milyar dolardan bahsediyor. Pek tabii esas kayıplar nükleer ve diğer elektrik üretim tesislerinde, sanayide ve alt yapıda oluşmuştur.
Toplam maliyet herhalde 300 milyar dolardan fazla olacaktır. Ama her halükârda Japonya bu felaketi atlatabilecek güçtedir.