MİLLİ gelir, bu yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın ilk çeyreğine göre % 11.7 arttı. Bu sevinilecek bir şeydir. Ancak sayıların ayrıntılarına girince ortada tantana yapılacak bir şey olmadığı derhal anlaşılıyor.
Sadece bir yıl önce yani 2009’da bir önceki yılın aynı döneminde milli gelirin % 14.7 azaldığını hatırlamak yeter. 2009’da 2008’e göre % 14.7 küçülüp sonra %11.7 büyümek, hâlâ 2008’in milli gelir düzeyine gelinmediğini gösterir. Asaf Savaş Hoca, Vatan Gazetesi’nde yayınlanan makalesinde büyümenin sayısal analizini etraflıca yaptı. Yazıda yer alan önemi bir tespit, 2010’un ilk çeyreğinde, 2009’un son çeyreğine göre büyümenin sadece % 0.1 (binde bir) olmasıdır. Bu çok önemlidir. Büyümenin durduğunu göstermektedir. Bu hesaplama Türkiye İstatistik Kurumu tarafından, takvim ve mevsim etkisinden arındırılarak yapılmıştır. Yani büyümeyi de, büyümenin yavaşladığını veya durduğunu söyleyen de devletin aynı kurumudur. * * * ABD’de mahkemede doğruyu söyleme yemini “gerçeği, sadece gerçeği ve gerçeğin tamamını söylemek” şeklindedir. Bu yemin şu iki şartı içerir: 1. Gerçek olmayan hiçbir şey söylememek, 2. Bildiği gerçeklerin hepsini söylemek. Yemin eden kişi, bildiği gerçeklerin bir kısmını söylememişse, ağzımdan gerçek olmayan, yani yalan olan tek bir söz çıkmadı diyerek yeminine sadık kaldığını ileri süremez. Çünkü eksik konuşmak en kötü yalancılıktır. Maalesef bizim kültürümüzde eksik konuşmak, gerçeğin bir kısmını bildiği halde söylememek, yalancılık kabul edilmez. Bu da Türkiye’de yalanla yaşamayı bir hayat tarzı haline getirmiştir. * * * 2010 yılının ilk çeyreğinde bir yıl öncenin aynı dönemine göre milli gelirimiz % 11.7; harcamalarımız ise % 23.7 arttı. Yani bu yıl, geçen yıla göre çok daha fazla harcama yaptık. Şimdi bu farkın nereden kaynaklandığını anlatayım. Bir ülkenin harcamalar toplamı, milli geliri ile cari açığının toplamına eşittir. Nasıl bir ailenin toplam harcamaları (tüketim artı yatırım) o ailenin has gelirleri ile aldığı borç tutarının toplamına eşitse, bir ülke için de aynı hesap geçerlidir. Cari açık, başka milletlerin tasarruf edip tüketim veya yatırım için harcamadığı paraları onlardan alıp (çoğunlukla borç olarak) harcamak demektir. Türk milleti 2010 yılının ilk çeyreğinde 243 milyar liralık katma değer yaratmış üstüne 14 milyar lira ( 9.5 milyar dolar) da borç almıştır. İkisinin toplamı 257 milyardır. Hâlbuki geçen yılın cari açığı 2008 yılına göre küçültmüştü. Yani 2009’un ilk çeyreğindeki harcama küçülmesi aynı dönemin milli gelir düşüşünden % 6.7 fazlaydı. Kısaca geçen yıl, yüzdesel olarak, milli gelir azalmasından daha fazla harcamalarımızı kıstık. Tam bir büzülme yaşadık. Bu yılın ilk üç ayında da tam tersini yaşıyoruz. Ama yılın ikinci yarısında büyüme hızının azalacağı aşikâr. Son Söz: Yılın sonunda büyümenin düştüğünü görürsen, sakın şaşırma!