İSTENMEYEN seslere, gürültü denir. Dikkat ederseniz bu tanımda, ne su sesinden, ne kadın sesinden ne de para sesinden bahsediliyor. Sadece istenmeyen ses, gürültüdür deniyor.
Ruhun gıdasıdır denen müzik, eğer dinlenmek istenmiyorsa, gürültüden başa bir şey değildir. Faydasızdır. Kişi, bir şeyi tüketmekten tatmin oluyorsa, iktisadi olarak o şey faydalıdır. Müşteri, aldığı faydaya para öder. Müşterilerin (bedava dağıtılmıyorsa) para ödemek istemediği şeyler iktisadi olarak faydasızdır. Kısaca beş para etmez. Elde edilen fayda kişinin duyduğu tatmine göre oluştuğundan, satın almalarda "hangisini giyeyim" "hangisini yiyeyim" gibi soruların herkes için doğru olan tek bir cevabı yoktur. Ama üretici firmaların ne tip bir mal üreteceklerine karar vermesi şarttır.
* * *
Sanayi, bir üründen çok sayıda yapmak demektir. Bu ürün, bir hizmet de olabilir. Büyük miktarda üretim yoksa sanayi de yoktur. Sanayi yoksa üretilen malın "yüksek kalitede-düşük maliyette" olması da imkánsızdır. Sanayici, bu gerekçeyle en yüksek üretim (satış) hacmine ulaşabileceği ürün tipini bulmaya çalışır. En çok satan ürün, tanım icabı hiçbir müşteriyi tam olarak tatmin etmez. Çünkü çok satan ürün, ortalama zevkleri ve ortalama işlevleri karşılar. Hálbuki müşteri "ortalama" bir kişi değil, bireydir. Farklı fayda algılaması vardır. Hiçbir müşteri bir ürünü alırken tam istediğini bulamaz. İstediğine en yakın olanı alır. O da orta kalitede, orta fiyattadır. Piyasa büyüdükçe farklı tercihleri olan müşteriler için, değişik vasıfları olan yeni modeller geliştirilir. Pazarlama denilen disiplin bu işle uğraşır. Bunun için pazar, farklı "faydalara" göre "segmentlere" ayrılır. Ürünler de buna uygun olarak "farklılaştırılır". Bu iş, müşterinin aldığı alınan faydayı, dolayısıyla ödeyeceği fiyatı arttırır. Ne var ki, kapalı ekonomilerde sanayileşme, az çeşit üreten firmaların "düşük maliyet-düşük fiyatla" piyasaya egemen olması sonucunu doğurmuştur. Bu da farklı tercihleri olan geniş müşterileri kitlesini mutsuz etmiştir.
* * *
Küreselleşme ve e-ticaret bu egemenliğe son vermektedir. Dolayısıyla küreselleşme ile birlikte insanlar daha mutlu yaşamaktadır. Bu faydalı gelişme, biri üretimde, diğeri dağıtımda olmak üzere iki eksende ortaya çıkmaktadır. Dış ticaretin önündeki engeller kalktıkça, küçük ulusal segmentler, küresel büyük segmentler haline gelmektedir. Dolayısıyla, farklı mallar da "düşük maliyetle yüksek kalitede" üretilebilir olmaktadır. Çözümün ikinci boyutu, dağıtım yani malın üreticiden tüketiciye kadar ulaştırılmasında ortaya çıkmaktadır. Bunu sağlayan da e-ticarettir. Ticarette sabit maliyetler çok yüksektir. Bunların başında mekán maliyeti gelir. Perakende ticarette başarı için, çeşit bulundurmak şarttır. Çok çeşit yüksek maliyet getirir. Bu yüzden perakendede brüt kár payları sanayiden çok yüksektir. E-ticaret, mekán ve stoklama maliyetlerini düşürerek, bulunması zor farklı nitelikli (kişiye faydalı) ürünleri en ücra yerlere kadar dağıtarak insanların mutluluğun artmasını sağlamaktadır.