Faiz üzerine çeşitlemeler

MERKEZ Bankası, daha önce sinyalini verdiği "yılın son çeyreğinde faizleri indireceğim" kararını, ekimi beklemeden, sadece bir ay önce yürürlüğe koydu.

Bunun üzerine bir kıyamettir koptu ki sormayın. Nasıl olur da Merkez Bankası, piyasalara haber vermeden faiz indirirmiş? Bu, Merkez Bankası’nın güvenilirliğini zedelermiş. Bu karar, Merkez Bankası’nın siyasilerin "faizleri indir" baskısına boyun eğdiği anlamına gelirmiş; nerede kalmışmış bağımsızlık? Daha neler, neler. Neyse, Amerikan Merkez Bankası, faizleri yüzde yarım indirince, bizim Merkez Bankası’nın hata denilen indirimi, müthiş bir öngörüye dönüştü ve laf bitti.

* * *

Benim tutumum belli. Ben, Türkiye’de "Merkez Bankası-Hazine" ikilisinin Türk Lirası faizleri çok yüksek tutmasına karşıyım. Özel sektör, hem faizi düşük hem de ucuzlayan dövizle borçlanıp "sermaye kazancı"(capital gain) elde ederken, kamunun, düşük faizli dövizle uzun vadeli borçlanmak yerine, yüksek faizli TL ile kısa vadeli borçlanıp, "sermaye zararı" etmesini yanlış buldum. Bu para politikasına da eleştirmek için "yüksek faiz-düşük kur" adını taktım. Eleştirdim, çünkü bu politikanın, Türk ekonomisinde yapısal çarpıklıklar yarattığını gördüm. Bu çarpıklığın en büyük göstergesinin de "cari açık" olduğunu belirttim. Cari açığın, dış mali piyasalarda "kırılganlık" olarak algılandığını, kırılganlığın ise risk primini arttırdığını, bunun da kısır bir döngü halinde tekrar yüksek borçlanma faizi olarak ekonomiye yansıdığını anlattım. Bütün dünyada bizim gibi yüksek enflasyon illetine duçar olmuş ülkelerin, bizim kadar yüksek reel faiz ödemeden, enflasyonu düşürdüklerini vurguladım. Ayrıca, enflasyonla mücadele ediliyor gerekçesiyle, halka bu kadar yüksek reel faiz ödetmek zulümdür dedim. Dolayısıyla, Merkez Bankası’nın geç ve güç de olsa, faiz indirimi yapmasını uygun buluyorum.

* * *

Şimdi şu hususlara dikkat çekmek istiyorum.

1. Merkez Bankası’nın son faiz indirimi bir politika değişikliği olmalıdır. Şimdi indirdim, yarın çıkarırım şeklinde hareket edilecekse, hiç indirilmesin daha iyi.

2. Faiz indirimi bir politika değişikliği ise, indirimlere devam edilmelidir.

3. Politika değişikliği, sadece faizleri indirmekten ibaret olamaz. MB, Hazine ve Maliye ile birlikte çalışılarak bu politikayı destekleyecek bir dizi önlemler tasarlamalı ve gecikmeden devreye sokmalıdır.

4. Yeni politika, ancak belli bir vadede amacına ulaşacaktır.

5. Faiz indirimleri devam ederse (ki etmelidir), bir süre sonra döviz fiyatları artacaktır. Bu çok hayırlıdır. Ancak bu artış, enflasyonla mücadelede, önce ters sonuçlar verebilir. Bundan korkmamak gerekir. Bir kerelik artışlar, enflasyon değildir.

6. Türkiye’de "yüksek faiz - düşen enflasyon"la sağlanan istikrarsız ekonomik iyileşmenin, kalıcı olması için "düşük faiz-düşük enflasyon" noktasında olmak gerekir. Bunun yolu, düz bir çizgi değildir.

Son Söz: Hesaplı risk alamayan, hesapsız riske girer.
Yazarın Tüm Yazıları