Paylaş
Salih Şanver, Maliye Bakanlığı’nda yetişmiş daha sonra akademik hayata geçmişti. Hem uygulamayı hem de kuramı biliyordu. O günkü konuşmasında devletin vergi alma yetkisiyle teçhiz edilmesinin üç amacını anlatmıştı. Bunlar sırasıyla:
1. Devletin giderlerini karşılayacak parayı toplamak,
2. Milli geliri vatandaşlar arasında yeniden bölüştürmek,
3. Ekonomik faaliyeti yönlendirmek ve yönetmektir demişti.
Bu amaçların hangi vergilerle nasıl sağlanabileceğini anlattıktan sonra, “amacını aşan” vergiciliğin hangi zararlı aşamalara ulaşabileceğini yine üç başlık altında toplamıştı.
Bunlara şu isimleri vermişti:
1. Hiper fiskalite,
2. Maksi fiskal,
3. Engizisyon fiskal.
* * *
Yılbaşından bu yana, amiral gemisi Hürriyet Gazetesi olan Doğan Medya Grubu, peş peşe astronomik tutarlarda vergi cezalarına maruz kalıyor. Her ne kadar henüz bu vergi cezalarının hiç biri kesinleşmiş değilse de mükellefler üzerinde bir dehşet havasının yaratıldığı kesin. Bugün Doğan Grubu’na reva görülen muamele, yarın bana yapılabilir diye düşünmeyen kimse yoktur herhalde. Sırf bu sebeple, bırakın medya patronu olmayı, hiç bir işadamı iktidarın icraatını tasvip etmeyen bir tavır sergileyemez. Tam bu düşüncelerimi yazıya dökmeye başlamıştım ki, aklıma notlarımı karıştırmak geldi. Karşıma Profesör Şanver’in sözünü ettiği “amacını aşan vergilendirme işkencedir” anlamına gelen “engizisyon fiskal” tanımı çıktı.
* * *
Engizisyonun sözlük anlamı “soruşturma”dır. Bilinen anlamı ise işkencedir. İspanya’da Müslümanların yönetimine son veren Katolikler, canlarını kurtarmak için Müslüman veya Yahudi olup Hıristiyanlığa dönenlerin, gizli gizli eski inançlarını koruyup korumadıklarını araştırmak için mahkemeler kurmuştur. Bunlara “Engizisyon Mahkemeleri” denir. Mahkûma, suçunu kabul edinceye kadar işkence edilirdi. Mahkûm ya işkenceden ölür, ya da suçunu kabul ederdi. Suçunu kabul eden de hapsedilirdi. Amaç dehşet salıp, herkesi Hıristiyan yapmaktı. Pek tabii bu mahkemelerde de “yasal usuller” vardı. Olmayan ise adaletti.
* * *
Doğan Grubu’na kesilmek istenen vergilerin gerekçesini okudum. İnanamadım. Görebildiğim, ortada ne bir “gelir doğuşu” ne realize edilen bir “servet artışı” ne de “yaratılan bir katma değer” var. Sadece reorganizasyonun gerektirdiği mali kayıtlar yapılmış. Usul hatası yapılmış olabilir, ama devletin bir kaybı yok. Çünkü kimsenin cebine giren bir para yok.
Son Söz: Keskin vergi, maliyeye zarar verir.
Paylaş