Paylaş
Ama düşük faiz, enflasyonu arttırır. O zaman da faizler yükseltilir. Ekonomi yavaşlar ama enflasyon da düşer. Ne güzel değil mi? Merkez bankalarının elinde adına faiz denen bir levye var. İleri itiyor, enflasyon düşüyor; geri çekiyor enflasyon artıyor. Bu arada Hazine de Merkez Bankası’na yardımcı oluyor. 6x6 askeri araçlarda olduğu gibi arka dingiller tandem çalıyor. Biri zeminle yani piyasayla teması kaybediyorsa, diğeri sağlıyor. Ekonomi arabası da engebeli yolda patinaja düşmeden yoluna devam ediyor. Heyhat! Çok güvenilen bu “ekonomiyi faizle yönetme” yöntemi beklendiği gibi çalışmıyor.
* * *
Ölümsüz iktisatçı Hayek’i saygıyla andıktan sonra onun “İktisat, insan yapması değildir ama içinde insanlar vardır” tespitini hatırlayalım. Çok zırva kaldırdığından olsa gerek, çoğu kişi iktisadı bir bilim olarak görmez. Bilimin “olmazsa olmaz niteliği” kanunlarının insan yapması olmamasıdır. Hayek, yukarıdaki tespitini bize aktarırken, iktisadın bir bilim olduğunu, ama içinde insan bulunduğu için iktisat kanunlarının işlemeyebileceğini söylemektedir. Çünkü insan, duygusaldır ve korkuları tarafından yönetilir. Akıllıdır ama aklı kurnazlığa çalışır. Gözünün önündeki değil, kafasının gerisindeki bir hesaba göre hareket eder.
* * *
Fakirlik bir dert, zengin olmak bir başka derttir. Başta ABD olmak üzere, zengin ülkelerin çok önemi bir derdi var. Acaba, biz de zengin arkadaşımız Japonya gibi “düşük faiz/düşük büyüme” kısır döngüsüne mi kaptırdık paçayı diyorlar. Enflasyon tehlikesini de göze alıp ekonomi büyüsün diye reel faizleri sıfıra indirdiler. Ama elde ettikleri büyümenin sürmeyeceğinden endişedeler. Masamın üstü bilgi notlarıyla dolu. Birçok ağır sıklet iktisatçı “yeni teşvik paketleri açılmazsa, ABD ekonomisi ikinci kez dibe vuracaktır” diyor. Amerikan Merkez Bankası’nın bir tepe yöneticisi de artık merkez bankaları ekonomi canlansın diye “daha uzun süre faizler düşük olmaya devam edecek” diye beyanat vermesin; bu söylem ters tepiyor demiş.
İşte zurna burada vuvuzelalaşmış.
* * *
Bunları okuyunca, yahu “Ege!” dedim kendi kendime. Bu kadar yıl onlar bize ekonomimizi düzeltmemiz için ne yapmamız gerektiğini söyleyip durdular.
Yolladıkları Derviş sayesinde işlerimiz düzeldi; ülkemiz refaha kavuştu. Şimdi onların akla ihtiyacı var. Bir iyilik yap, bu durgunluk denen beladan nasıl kurtulacaklarını, onlara sen anlat. Bu amaçla “faizleri yükselterek, ekonomiyi canlandırma” tezimi onlara hediye etmeye karar verdim.
1. Amerika, derhal faizleri arttırmalıdır. Faizler artınca, faiz gelirleri artan orta sınıf, “birikimimin anası nasıl olsa duruyor, faiz onun danasıdır” diye kolay para harcar. Biz bunu Türkiye’de aynen yaşadık.
2. Faizler yükselince, vade farkları fiyat zamlarına gerekçe olur. “Şimdi al, kârlı çık” reklâmları başlar. Tüketim hızlanır; durgunluk biter.
Son Söz: Biraz enflasyon, deflâsyondan evladır.
Paylaş