Ekonomide paradigma tıkanması

“PARADİGMA”yı ilk duyduğumda bu kelime de nereden çıktı demiş ve eksiklenmiştim. Araştırınca, kelimenin “zihnin dünyaya açılan penceresi” demek olduğunu öğrendim.

Yani herkesin dünyaya belli pencereden baktığı ve gördüklerinin o pencerenin konumuyla sınırlı olduğunu anladım. Paradigma’nın ikinci bir tanımı ise kişilerin veya sosyal grupların “değerler manzumesi” veya “doğru yanlış cetveli” demek olduğudur.
* * *
Pazartesi günü kaleme aldığım çarşamba günkü yazımda Başbakan Yardımcısı Babacan’ın, TÜSİAD ile yaptığı toplantıda konuşulanları kendimce özetlemiştim. Salı günü Bakan Babacan’ın ekonomi yazarlarıyla yaptığı mutat toplantıya katıldım. Bana göre ekonomimiz “düşük büyüme, yüksek işsizlik” duvarına çarpmak üzeredir. Bunun sebebi izlenen politikanın “azalan verim” noktasına gelmesidir. Yeni bir ekonomi politikası gereklidir. Bu yeni politikayı ilerideki günlerde tartışacağız. İsterseniz bugün halen yürürlükte olan AKP’nin ekonomi paradigmasından mısralar okuyum.
1. Paranın dini, imanı; yeşili, kırmızısı olmaz. Anlamı, para nereden gelirse gelsin onu almak lazımdır. İster kara, ister ak; ister sıcak, ister soğuk; ister borç, ister harç olsun, yeter ki cebimize (ülkemize) para girsin. Hepsine hoş geldin deriz.
2. Taş üstüne taş koyanların başımızın üstünde yeri vardır. Anlamı, inşaat, icraat; icraat, inşaattır. En güzel tören “temel atma” törenidir. Ondan daha güzeli de “açılış kurdelesi kesme” merasimleridir. Kim, en çok temel atar, en çok açılış yaparsa, onun rütbesi o kadar yüksek olur. Taş üzerine taş koyduğumuz için, bizim yerimiz herkesin başının üstü olmalıdır. Bizi baş tacı etmeyenler, kördür ve nankördür.
3. Borç yiğidin kamçısıdır. Anlamı, borçtan korkma; parasız kalmaktan kork. İnsanlar ve ülkeler ne kadar borçlanırsa o kadar sıkı çalışır. Bu sözün müellifi Demirel’dir. Ancak bu sözü tam hakkıyla hayata geçiren, AKP iktidarıdır. Türkiye’nin dış borcu 2002’de 130 milyar dolardı şimdi 300 milyara dayanmıştır.
4. Cari açık önemli değildir. Anlamı, önemli olan halkın refahıdır. Refahın göstergesi de iç tüketimdir. İthalat artışına üzülmek değil, sevinmek gerekir. Demek ki halkımız dünya nimetlerinden gitgide daha fazla istifade ediyor. Yanlışlık bunun neresinde?
5. Değerli TL bizim onurumuzdur. Türk lirasının değerli olmasından kim niçin gocunuyor anlamak kabil değil. Cari açığın, aşırı değerli TL yüzünden oluştuğu tezi yanlıştır. Cari açığın sebebi, Türkiye’de petrol çıkmamasıdır. Petrol bulununca cari açık kapanacaktır.
6. Özel sektörün dış borcunun artması, devleti ırgalamaz. Anlamı, bizim amacımız, bütçe açığını ve kamu borçlarının milli gelire oranını düşürmektir. Sıcak para yollayanlara rehberlik eden reyting şirketleri de bu kıstaslara bakmaktadır. Reytingimiz yükseldikçe, ülkeye para gelecek, para geldikçe ekonomi iç tüketimle büyüyecektir.
Soru: Cari açık nerede dama der?
Son Söz: Alçaltılmış çıtayla, yüksek atlanmaz.
Yazarın Tüm Yazıları