Dükkan kiraları

SIKÇA dolaştığım caddelerde kapanan dükkán ve mağaza sayısında gözle görülür bir artış var.

Bu ticarethanelerin bir kısmı, bir iki ay içinde başka bir girişimci tarafından kiralanıyor. Derhal yeni bir dekorasyon ekibi işbaşı yapıyor. Mağazada demirbaş olarak ne var, ne yoksa söküp atıyor. Tavan alçaksa yükseltiliyor, yüksekse alçaltılıyor. Dünyanın parası sarf ediliyor. Yeni girişimci bazen kapanan dükkánla aynı dalda, bazen başka bir konuda faaliyet göstermeye başlıyor. En çok altı ay içinde bakıyorsunuz o dükkán veya mağaza tekrar boşaltılmış; camlarına beyaz káğıt yapıştırılmış. Sonra film tekrar başlıyor. Gelsin yeni kiracı, gelsin yeni dekoratör ekibi.

* * *

Yeni açılan bir dükkánın, ister caddede, ister AVM’de (Alış Veriş Merkezi) olsun, tutunması kolay değildir. Müşterinin o dükkándan alış veriş yapması için, "kolayıma geldi, geçerken uğradım" dışında bir nedeni olması gerekir. Mağazacılıkta, rakiplere göre "hizmette fark yaratarak" müşteri kazanmak zordur. Dolayısıyla uzun yıllar boyunca, aynı adreste kalarak, kendine bir müşteri portföyü oluşturmuş veya belli profildeki müşterileri kendine çekecek kadar bilinirlik kazanmış dükkánlarla, yeni açılan isimsiz dükkánların rekabet etmek güçtür. Ulusal ve hatta uluslararası markalı mallar yaygınlaştıkça, markasız mal satanların durumu zorlaşmıştır.

* * *

Piyasada kapanan dükkánların olması, ekonomik hayatın doğası gereğidir. Serbest Pazar ekonomisi "eleme" usulü çalışır. Beceren kalır, beceremeyen gider. Genel kural budur. Ancak, son zamanlarda rastladığım dükkán kapanmalarının, dikkatimi çeken ortak bir sebebi var: Dükkán kiraları çok yüksek. Hemen akla, mademki kira yüksek, o zaman "müdebbir (tedbirli) tüccar" o dükkánı kiralamasın demek geliyor. Yani kurtarmıyorsa, o işi orada yapmasın. Ben de aynen öyle düşünüyor ve konuşuyorum. Ama hayat öyle yaşanmıyor. Bir defa, girişimci denilen kişi, risk almaya mecburdur. Bu sebeple iyimserdir, cesurdur. Neden olmasın diye düşünür. Mal sahibi denen kişi ise tamahkárdır. Dükkánını, en yüksek kirayı ödeyeceğini beyan eden kişiye verir; velev ki kiracının, kirayı ödeyemeceğini ve muhtemelen kira borcu takıp çıkacağını sezse bile yine de kirayı düşürmez. Bir ihtimal o kişiye vermez. Bekler, kendi aklınca dükkán láyık olduğu kirayı görünceye kadar boş tutar. Peki, niye?

* * *

Mal sahiplerinin yüksek kira istemesinin sebebi, faizlerin yüksekliğidir. Mal sahibi, dükkánı satıp parasını Devlet Tahvili’ne yatırsa, garantili üstelik vergi beyannamesi vermeden yüzde 20’ye yakın faiz alacaktır. Parayı tahvile yatırınca dükkánın değer artışını kaybettiğini düşünse bile, devletin verdiği faiz onun kafasında bir kıstastır. Kira yüksek olunca, gayrimenkul fiyatları da yüksek olur. Çünkü anamalın fiyatı, getirisinin fonksiyonudur.

* * *

İşte bu yüzden, inatla uygulanan "yüksek faiz-düşük kur" politikası, ülkede bir "gayrimenkul fiyat balonu" oluşturmakta, yani varlık fiyat enflasyonu yaratmaktadır. Herhalde bunu görmeyen iktisatçı da yoktur.

Son Söz: Balon, patlayacağı rakıma kadar yükselir.
Yazarın Tüm Yazıları