Doların, dönüp dolaşıp gideceği yer Amerika’dır

İKİ türlü para (birimi) vardır. Birine “yumuşak” (soft currency) diğerine “sert” (hard currency) denir.

Yumuşak para biriminin diğer adı “yerel para”dır (local currency). Sert paranın bilinen adı da dövizdir. Yumuşak para, sadece bir veya birkaç ülkede geçer. Sert para yani döviz ise her ülkede geçer. Bu geçer sözcüğünü, döviz büfesinde veya bir bankada para değiştirmekle karıştırmamak gerekir. Mesela “Türk Lira”sı, Avrupa’nın her ülkesinde Euro’yla değiştirilebilir. Ama perakende alış verişte satıcılar veya taksi şoförleri TL almaz. Buna karşılık dolar veya Euro’yu Türkiye’deki satıcılar ve taksi şoförleri alır. Sertle yumuşak arasındaki fark budur.
* * *
Konu paraya gelince, sıkça sorulan bir soru vardır: Paranın karşılığı nedir? Bizim ülkemizde veya bize benzer, parası döviz olmayan ülkelerin paralarının karşılığı döviz veya altındır, denir. Parası yumuşak bir ülkenin merkez bankası, dolanımdaki yerel paranın miktarını arttırdı mı, hemen “karşılığı var mı?” diye soru sorulur. Karşılıktan kasıt genellikle dövizdir. Peki, parası döviz olan bir ülkenin, mesela ABD’nin merkez bankası olan FED, dolanımdaki para miktarını arttırınca ki, arttırıp duruyor, karşılığı var mı diye sorulur mu? Evet sorulur. 45 yıl önce Pennsylvania Üniversitesi’nde okurken iktisat hocamız bu soruyu bize sormuştu. O günkü öğrencilerin cevabı (ben hariç herkes Amerikalı idi) “doların karşılığı altındır” olmuştu.
* * *
(Çünkü o tarihte ABD Doları’nın karşılığının altın olduğu resmi bir taahhüttü. Bunun ölçüsü de bir Ons (28,25 gram) altının değeri 35 dolardır ibaresiydi. ABD devleti dünyaya “bana 35 dolar getirene, 1 ons altın satarım” sözü vermişti. Bu da doları, bir nevi “kâğıttan altın” haline getirmişti. Amerika Vietnam Savaşı yüzünden 20. Asır’da ilk defa 1970’de cari açık verdi. ABD Doları Avrupa Devletleri nezdinde güvenilirliğini kaybetti. 15 Ağustos 1971’de Başkan Nixon, ABD’nin bu sözünden caydığını ilan etti.)
Ancak iktisat hocamız 1965 yılında, daha ABD Doları’nın altınla olan bağlantısı sürerken, bizim verdiğimiz bu cevabı kabul etmedi. Hatta doların karşılığı ABD’nin milli servetidir cevabını da alaya aldı. Bir ülke parasını para yapan şeyin, o paranın o ülkede “geçer” olmasıdır, bundan başka hiçbir şart aranmaz dedi. Buna iktisatta “Fiat Money” deniyor. Yani bir devlet, değerini (yani diğer paralarla değiştirme oranını veya satın alma gücünü) hiç kimseye karşı garanti etmeden sadece “bu para, bu ülkede yasal olarak geçer” diyerek bir para ihraç edebiliyor. Pek tabii bu sözün bir kıymeti harbiyesi olması için, o ülkede satın almaya değecek mal ve mülk olması gerekir. O zaman şöyle bir soru çıkıyor. Karşılığı olmayan bizatihi kendisi karşılık olan paralar doğdukları ülkeye, oradan mal ve mülk almak için geri giderse ortaya nasıl bir sonuç çıkar? Mesela dolarlar, ABD’ye geri giderse.
1. ABD’nin enflasyonu ne olur?
2. Enflasyonu yükselirse, ABD Doları’nın değeri ne olur?
3. ABD’nin cari açığı ne olur?
4. ABD’de ve dünyada varlık fiyatları nereye gider?
5. Bundan, elinde şimdi dolar tutan yabancılar ne elde eder?
Son Söz: Şu kadar zarar veririm deme, ne kadar kâr edersin onu söyle.
Yazarın Tüm Yazıları