ELLİLİ yıllarda, TCDD’nin yeniden yapılanması ve kárlı bir işletme haline dönüşmesi için çalışmalar yapılmış. Bu amaçla demiryolu işletmelerini incelemek üzere bir heyet Amerika’ya yollanmış.
Heyetin dönüşte hazırladığı raporda şu tespit yer almış. "ABD’de, devlet demiryolları özel sektöre aittir." Devletçilik, bizim kanımıza girmiştir. Çünkü devlet, toplumun geçim davasını halletmekte ne kadar beceriksizse, kişilerin parasal sorunlarını bir çırpıda gidermekte o kadar etkindir.
Çok başarılı bir dergici olan Sedat Simavi, "Türkiye’de gazeteler devlete satılır; ben halka satılan bir gazete yapacağım" diyerek Hürriyet’i tasarlamıştır. Aradan 60 yıl geçti. Değişen fazla bir şey yok. Gazeteler, özellikle son zamanlarda, devlete yani hükümete satılsın, yani gazeteciler geçimlerini hükümet yandaşı olarak sağlasın diye yeniden tertiplendi. Bu gelişmeleri de dikkate alarak uzun süredir "imal-i fikir" eylediğim bir projemi okurların takdirine sunuyorum. Türkiye’de nasıl "devlet sanatçısı" diye bir páye varsa "Devlet Gazetecisi" diye bir páye de ihdas edilmelidir. Marifet, iltifata tabi olduğuna göre, gazetecilerin marifetini inkişaf ettirmek için bu teşvik çok gereklidir. Üstelik bu, demokrasinin bir gereğidir; di mi?
Genel Hükümler:
1.Her yıl, aşağıda açıklanan kıstaslara göre, son üç yıl içinde toplamda en yüksek puanı alan üç kişiye "Devlet Gazetecisi" unvanı verilir.
2. "Devlet Gazetecisi" seçilenlere, beratıyla birlikte bir nişan ve günün şartlarına göre bir ödül verilir. Ödül, bu yıl için 250 bin liradır.
3. Devlet Gazetecisi seçim işlerini Kültür Bakanlığı yürütür.
Kıstaslar ve puanları:
1.Cumhurbaşkanı, başbakan veya bakanlarla yurt içi gezilere çıkmak. (Gezileri izlemek bu tanıma girmez.) Her gezi 5 puan.
2. Cumhurbaşkanı veya başbakan ile birlikte dış geziye çıkıp, uçakta söyleşi yapmak. Her gezi 10 puan.
3. Cumhurbaşkanının veya başbakanın özel uçağında dış geziye çıkıp, havada çok samimi sohbet etmek. Her gezi 20 puan.
4. Yemek davetinde, devlet büyüklerinin tam yanına veya tam karşısına oturmak. Beher oturuş 5 puan.
5. Başbakanın "sizi hep okuyoruz" iltifatına mazhar olmak. 5 puan.
6. Başbakana akıl vermek ve teşekkür almak. 10 puan.
7. Başbakanla özel mülakat yapmak. Her söyleşi 20 puan.
8. Başbakanla TV sohbeti yapmak. Her program 50 puan.
9. Başbakan bana dedi ki diye yazıya girmek. 10 puan.
10. Ben, başbakana dedim ki diye yazıya girmek. 20 puan.
11. Avrupa Birliği komiserleriyle enseye tokat olmak. 20 puan.
12. AB komiserlerinin Türkiye raporlarına malzeme vermek. 30 puan.
13. Başbakan tarafından yanağı okşanmak. 25 puan
14. Başbakanın yanağını okşamak. 100 puan.
Son Söz: Halk içinde muteber bir meslek yok, gazetecilik gibi; olmaya devlet cihanda "Devlet Gazeteciliği" gibi.