AMERİKA’da patlak veren finansal krizin ekonomide ne kadar bir zarara veya kayba yol açtığı hesaplanmaya çalışılıyor. Bunun için zarar açıklayan kurumların zararları alt alta toplanıyor.
Bir başka yöntem olarak da Amerikan Devletinin yani Amerikan Hazinesi ile Amerikan Merkez Bankasının sisteme şırınga ettiği veya edeceği paraların toplamı bulunmaya çalışılıyor. Bu tür hesaplamalarla sonuca gidilemez. Öncelikle zararın ölçümü ve zamanlaması üzerinde bir mutabakat tesis etmek gerekir. Bir an için zararın muhasebe açısından tanımı üzerinde mutabık kalındı diyelim. Bu durumda bile firma zararlarının toplanmasıyla "makro" yani ülke ekonomisinde oluşan zarar bulunamaz.
* * *
Bu dediğimi bir örnekle açıklayım. Bir ailenin 8 çocuğu olsun. En küçük kardeş kendine cep telefonu almak için 2. kardeşten 100 lira ödünç istesin. İkinci kardeş, "benim param yok, ama sana 100 lira bulurum" deyip, bunu 3. kardeşten ödünç alsın. 3. kardeş de bunu 4. kardeşten alsın ve bu borçlanma 8. kardeşe kadar gitsin. 8. kardeş de bu parayı bir yabancıdan ödünç alsın Bu durumda kardeşlerin toplam borcu kaç lira olur? Eğer her kardeşten "kaç lira borcun var?" diye beyan alınır ve bu beyanlar toplanırsa, kardeşlerin toplam borcu 800 lira çıkar. Kardeşlerden teker, teker kaç para alacağın var beyan alınsa, alacakların toplamı da 700 lira eder. Kardeşler tek bir ailedir. Bu ailenin (yani bankacılık sektörünün veya ülke ekonomisinin) borcu, sadece 100 (800 700) liradır. Karşılığında da ailenin elinde 100 liraya alınmış bir telefon vardır. Ama telefon şimdi 100 lira etmemektedir. Amerika’da birbirine ödünç vermiş bankalar aynı zamanda birbirinden alacaklıdır. Biri borcunu ödeyemeyince, zincirleme olarak diğerleri de ödeyemiyor. Önce ipotek karşılığı kredi veren birinci banka alacağını tahsil edemiyor. Çünkü ev fiyatları düşmüş durumda. Zincir buradan kopuyor. Eğer ödeme sistemi çözülürse, bugün alacağını alamayan banka, ileride emlak fiyatları artınca parasını kurtarabilir. O zaman tüm bankalar zincirleme olarak alacaklarını tahsil edebilir. Böylece bugün zarar yazılan tutarlar, yarın kár olarak muhasebeleşebilir.
* * *
Muhasebede "konsolidasyon" diye bir kavram vardır. Anlamı, birbirinden ayrı tüzel kişiliğe sahip, ama aslında tek bir iktisadi kişiliği olan şirketlerin Bilánço ve Kár/Zarar tablolarının teke indirgenmesidir. Bu yöntemde hesapları konsolide edilen şirketlerin, birbirine olan borç ve alacakları sadeleştirilir. Birbirleriyle yaptıkları alış verişten doğan ve henüz gerçekleşmiş kár ve zararlar tasfiye edilir. Buna çok benzer bir uygulama bizde kamu kuruluşları arasındaki çapraz borç/alacak ilişkilerinin sadeleştirilmesi şeklinde yapılır. Adına da "tahkim" (pekiştirme) denir. Kamu kesiminin toplam borçlarını bulmak için bu işlem ara sıra yapılır. Amerika’da veya finansal krize giren herhangi bir ülkede, eğer özel kuruluşlar devletleştiriliyorsa, kamu kesiminin kapsamı genişliyor demektir. Bu durumda Amerika’nın "yeni kamu kesiminde" tahkime gidilmeli, yani hesaplar konsolide edilmelidir.