TÜRK Belçika Ticaret Derneği, IMF politikalarına ve özellikle "dalgalı kur rejimine" karşı çıkan Amerikan Johns Hopkins üniversitesinde "uygulamalı iktisat" profesörü Steve Hanke’yi Türkiye’ye davet etmiş.
Geçen pazartesi günü öğle yemeğinde dinleyiciler önünde Steve Hanke, Asaf Savaş Akat ve ben Türk ekonomisini tartıştık. Profesör Hanke’nin, hocalık yanında çok geniş bir iş tecrübesi var. Çok da yayın yapan bir akademisyen. Son 20 yıl içinde bir çok Latin Amerika, Doğu Avrupa ve Uzak Doğu ülkelerinin bakan, başbakan ve devlet başkanlarına danışmanlık yapmış. Başkan Reagan döneminde (1981-1982) Amerikan "İktisat Danışmanları Konseyi"inde kıdemli iktisatçı olarak çalışmış. İş alemine hitap eden Forbes dergisinde de köşe yazarı. Türkiye’yi yakından izliyor, Türk arkadaşları var, tatilinin bir kısmını Antalya’da geçirmiş. Sıcaktan sıkılmış. Asaf ona Bodrum’u tavsiye etti. Üstelik ben şahidim, balık ısmarlama sözü verdi.
Hanke, konuşmasında esas olarak Türk Lirası’nın aşırı değerli olduğunu ve bunun piyasalar tarafından er veya geç düzeltileceğini söyledi. Bu arada anladık ki, Türk Liralı enstrümanlara yatırım yapmış. Zaten geçmişte "Hedge Fund" denilen bir nevi "B Tipi Fon" da yönetmiş. Bir kaç ay önce korkup, TL’den çıkmış, ortalık sakinleşince tekrar TL’ye dönmüş. Verilen faizin cazibesine dayanamadım diyor.
* * *
Hanke’ye göre, Türkiye ya iradi olarak, ya da TL’deki aşırı değerlenme balonu patladıktan sonra "sabit kur" sistemine geçmeli. Hanke’nin tavsiye ettiği sabit kur sistemi, şimdiye kadar Türkiye’de uygulananlardan farklı. Kendisi, Türkiye’nin, T. Cumhuriyet Merkez Bankası’nı kapatıp, yerine "Para Birimi Kurulu" (Currency Board) kurulmasını öneriyor. ( "Para Birimi Kurulu" veya sadece "Para Kurulu" denilen ve merkez bankalarının yerine geçen kurumların, sadece döviz karşılığında ulusal para ihraç ettiklerini ve bunun dışında hiç bir para politikası faaliyeti yapmadıklarını hatırlayalım. Para Birimi kurumu’nun, ulusal parayı adeya dövizleştirerek, parasal istikrarı sağladığı iddia ediliyor.) Hanke, Türk Lirasını’da Dolar’a değil, Euro’ya bağlayın; nasıl olsa bir gün gelecek Euro’ya geçeceksiniz. Şimdiden hazırlanmış olursunuz diyor. Böyle bir uygulamaya hem başarılı hem de yakın örnek olarak da Bulgaristan tecrübesini gösteriyor.
Steve Hanke, parası aşırı değerli ülkelerin, ucuz emekle üretilmiş mal yerine, ucuz emeğin kendisini, yani insan ihraç ettiklerine dikkat çekiyor. Türkiye’nin AB’ye girişine karşı çıkan Avrupalıların, işsiz Türklerin, Avrupayı adeta işgal etmesinden korktuğunu söylüyor. Eğer Avrupalıların bu korkusunu yenmek istiyorsanız, paranızın değerini düşürün ve sanayi malları ihracatına ivme kazandırın, kendi insanınızın kendi ülkesinde istihdam edilmesine imkán sağlayın diyor.