Ege Cansen: Borsa zenginliği

Ege CANSEN
Haberin Devamı

İSTANBUL Menkul Kıymetler Borsası'nda hisse senetleri alınıp satılan şirketlerin borsa değerleri toplamı 100 milyar dolar dolayında. Bu değerlere, İngilizce'de ‘‘market capitalization’’ deniyor. Geçen yıl, aynı rakam yaklaşık 50 milyar dolardı. Bu şirketlerin halka açıklık oranını ortalama yüzde 20 kabul etsek, demek ki, elinde hisse senedi bulunduran nispeten küçük tasarruf sahiplerinin serveti, bir yılda 10 milyar dolar artmış. Esas müteşebbis olan çoğunluk sahiplerinin servetlerinin değeri de bir yılda 40 milyar dolar yükselmiş. Endeksin, önümüzdeki bir yıl içinde dolar bazında yüzde 50 artacağını varsaysak, halka açık şirketlerin küçük-büyük hissedarlarının toplam servetleri bir 50 milyar dolar daha artacak. Ya da tersini düşünelim. Endeks dolar bazında yarıya düşse, hissedarlarının serveti, 50 milyar dolar küçülecek. Peki, bu servet artışları nereden geliyor, kayıplar nereye gidiyor?

Borsa endeksinin artış veya azalışı, borsanın içinden, yani borsaya kote edilmiş şirketlerden kaynaklanan bir olgu değildir. Endeks, daha ziyade borsanın dışındaki ekonomik ve siyasi olaylardan etkilenir. Borsayı, özellikle faizlerin yükseliş veya düşüşü etkiler. Esasen faizler de ekonominin genel gidişinin çok önemli bir göstergesidir. Düşük faizler, ekonomide canlanma olacağına, yüksek faizler ekonominin yavaşlayacağına işaret eder. Eğer canlanma beklentisi varsa, endeks yükselecek demektir.

Dikkat ederseniz, şirketlerde ne kadar yatırım yapıldığı veya yapılacağı veya üretim kapasitelerinin ne kadar verimli kullanılacağı veya bu şirketlerde ne gibi teknolojik buluşları gerçekleştirileceği ile ortaya çıkan, servet artış veya azalışlarının birebir ilişkisi yok. Tabii, bu kısa vadeli bir saptama. Uzun vadede, şirketlerin borsa değerlerinin artışı ile bu şirketlerin katma değer yaratma yetenekleri arasında bir ilişki mevcut. Borsada temel analiz yapanlar, şirketlerin borsa değeri ile yarattıkları katma değer arasındaki doğru orantılı ilişkiye ‘‘ne kadar EVA (economic value added-iktisadi katma değer) o kadar MEVA (market value added-borsa değeri artışı)’’ diyor.

Borsada ortaya çıkan servet artışının tavanını, bir Japon iktisatçısı hesaplamaya çalışmış. Şöyle bir kuram ortaya koymuş: Borsa şirketlerinin değer artışları, milli gelirden yatırımlara ayrılan paydan fazla olamaz. Mesela, Türkiye'de bir yılda toplam 30 milyar dolarlık yatırım yapılsa, aynı devrede de sadece borsa şirketlerinin değeri 50 milyar dolar artsa, burada kavramsal olarak bir çelişki var demektir. Çünkü, ulusal servet 30 milyar dolar arttığı halde, sadece sanayinin bir kesiminde servetin 50 milyar dolar çoğalması mümkün değildir. Haydi, bir veya iki yıl için, menkul ve gayrimenkul servetlerin değerleri göreceli olarak değişti, o yüzden borsa şirketlerinin değeri bu kadar arttı diyelim. Ama uzun vadede, ulusal servet artışından fazla bir borsa değer artışının gerçekleşmeyeceği kesin.

SON SÖZ: Ne kadar iktisadi kalkınma, o kadar borsa zenginliği.

Yazarın Tüm Yazıları