Paylaş
- Köklü ve güçlü markalarıyla endüstrinin en önemli çarklarından biri olan Milano Moda Haftası, dünyadaki genel atmosferi yansıtan defilelere ev sahipliği yaptı bu sezon. Bir yandan Gucci, Missoni ve Dolce&Gabbana markaları koleksiyonlarında ve defilelerinde New York Moda Haftası’nın da genel konsepti olan ‘inclusion’ yani ‘farklılıkları dahil etme’ temasını vurgulamakta, bir diğer yandan da, global olarak perakende dünyasında yaşanan ekonomik kriz kulislerde konuşulurken, bazı markaların kadın ve erkek koleksiyon defilelerini birleştirmeleri Milano’da görülen bir trenddi.
- Bu yeni eğilimde hem süper yüksek defile bütçelerinin bir şekilde tek şovda birleştirilmesi hem de dünyanın ‘genderless’ yani ‘cinsiyetsizlik’ kavramını son yıllarda yüksek sesle seslendirmesi etkili olmakta . Daha doğrusu ‘cinsiyetler ötesi’ kavramı.. Yani artık yıl 2017’de ‘cinsiyet’ konu olmamalı... Bu, 10 yıl önceki ‘androjen’ tanımından çok farklı bir tanım. Yani ‘kadın gibi erkek’, ‘erkek gibi kadın’ olayı hiç değil.. Bu konunun defacto olarak artık mevzuu edilmediği bir seviyeden bahsediliyor.
- Milano Moda Haftası genel olarak yüksek kalite ve standarttaki koleksiyonları ve şovları ile bilinmesine rağmen, İtalya moda sektörünün genel olarak gençlere fazla yol açmaması, tutucu moda ve tasarım anlayışı, kurumların ve markaların yıllardır hep aynı belirli isimlerle yola devam etmesi, Milano’da ‘yaratıcılık’, ve ‘vizyon’ eksikliğini genelde hissettirmekte... Tüm bu genel havaya rağmen, Prada, Gucci, Fendi gibi markalar dünya trendlerini yöneten markaların arasında önemli yerdeler. Artık koleksiyonlar ve şovlar, halihazırdaki trendlerin yeniden yorumlanması şeklinde dönüp durmaktaysa da, bu döngüye hiç ama hiç girmeyen, ticari başarısını kendi dünyası ve kitlesiyle mutlu mesut sürdüren bir Dolce&Gabbana var mesela. Dijital ünlülük devrine teatral bir şovla selam çakan markanın defilesinde kıyafetlerden ve koleksiyondan çok, defileye çıkan internet ünlüleri konuşuldu; zaten ‘zamanın ruhu’ da bu değil mi?
- Geleneği gelecek ile birleştirebilme yetisi/vizyonu, moda sektöründeki en aranılan özelliklerden biri son yıllarda. İtalya’nın köklü markalarından Hogan, genç jenerasyonu yakalamanın öneminin bilincinde olarak bunu koleksiyonuna yansıtan ve markanın miras değerlerini bu doğrultuda yenileyebilme cesaretini gösteren markalardan biriydi Milano Moda Haftasında.
- Missoni, Angela Missoni önderliğinde defile bitiminde tüm izleyenleri geçen ay Amerika’da başlayan ayrımcılığa karşı protesto yürüyüşleri olan ‘Women’s March’a davet ederek, moda dünyasının apolitik olmadığını, cesaretle ellerindeki platformu dünyada son dönemde yükselişe geçen ayrımcılığa karşı kullanacaklarını vurguladı.
- Versace koleksiyonu için Donatella Versace de, markanın kreatif direktörlüğünü Givenchy’den ayrılan Riccardo Tisci’ye bırakmadan önceki son koleksiyonunda eşitlik, birlik, güç, cesaret ve toplum sloganlarını koleksiyonunda podyuma taşımış ve Milano Moda Haftası’ndaki genel havaya mesajlarıyla destek vermiş oldu.
Paylaş