Paylaş
Uzun yıllar moda apolitik bir fenomen gibi görüldü, siyasilerin çok az ilgi gösterdiği bir kavram olarak kaldı. 1960 ve 1970’lerle birlikte sosyal hareketlerle birlikte moda da gayet politik bir fenomene dönüştü.
Kadın güç figürlerinin stilleri toplum üzerinde son derece etkili olmaya başladı. First Lady’lerin, toplumun genel stiline, moduna/moraline ve de ülke tasarımcılarının dünyaya tanıtılmasına katkı açısından etkisi arttı.
Bu kontenjandan Jackie Kennedy, Prenses Diana, Michelle Obama ile kabaran listeye son dönemde Çin devlet başkanının eski şarkıcı karısı Peng Liyuan da dahil oldu. Öyle ki Çin halkı; “Yıllardan sonra ilk defa gurur duyacağımız bir imajla temsil ediliyoruz” diyerek gururlarının okşandığını ifade etti.
İŞ KADINLARI 1980’DE YARATTI
Henüz Çin hükümeti Liyuan’ın, Michelle Obama’nın Amerikan Vogue’a kapak olması gibi Çin Vogue için çekim yapmasına izin vermedi ama Çin toplumu kendi first lady’sinin stiline taktı bir kere: Giydiği her kıyafet yok satıyor, el verdiği her Çinli tasarımcı ihya oluyor.
Eş kontenjanından değil de kendi kariyeri ve karizmasıyla ortaya çıkan power dressing (güç gösteren giyim) kavramı ise 1980’lerin başında erkek egemen iş hayatında, kadının var olma mücadelesine paralel gelişti. Neredeyse bir çeşit üniforma kodlandı. Yani kadının bu yeni sosyal arenada, kimliğini yapılandırması, belli bir algıyı yönetebilmesi için power dressing üniformalaştı: Takım elbiseler hem de etekli ceketli olanlarından.
Artık 1980 ve 1990’lardaki gibi son derece köşeli kodlanmış güç gösteren giyim tanımı günümüzde daha kişisel, duygusal dokunuşa sahip, maskülen-feminen dengesinin yakalandığı, kumaş ve terziliğiyle güçlü ancak aşırı kuralcı olmayan daha esnek bir hal aldı.
AMANPOUR’A FORD TASARIM
Son günlerde Türkiye’de çokça konuşulan isimlerden CNN International’in uluslararası yüzü, deneyimli gazeteci, kendi adını taşıyan markalaşmış programıyla da bilinen Christiane Amanpour, power dressing’i bugüne en iyi adapte eden güçlü kadınlardan biri.
Stüdyoda devlet başkanlarıyla yaptığı röportajlardaki istikrarlı stili, güçlü duruşunu pekiştiriyor. Son dönemlerde yakın arkadaşı, ünlü tasarımcı Tom Ford, Amanpour için özel takımlar hazırlıyor.
Amanpour, Financial Times moda yazarı Vanessa Friedman ile bir röportajında, stüdyo programları için tercih ettiği bu Tom Ford takımları için “düzgün kalıplı, doğru kesimli, kaliteli kumaşlı kıyafetlerin kişinin modunu bu kadar değiştirebileceğini tahmin edemezdim” diyor.
Amanpour sahada ise üniforma tipi stilin hem psikolojik hem de fiziksel rahatlığından vazgeçmiyor. Zaten katastrofik olayların ortasındaki insanların yanında ahlak, etik ve profesyonel açıdan stilinin işinin önüne geçmesini doğru bulmuyor.
Paylaş