Trabzonspor yöneticilerinin halkı kışkırtma girişimleri tape’lerde patladı! Yerel medyayı benzer amaçlarla kullanma girişimleri gibi.
Bir belediye başkanı 2 tane 1. Lig takımını batırdı. Futbolculara yapmadığı ödemeler dahil yığınla ihlal yanına kar kaldı.
Ama Aziz Yıldırım “örgüt” lideri, yöneticileri “örgüt üyesi”. Onlar tutuklu, başka herkes serbest.
3 Temmuz’dan beri medya Fenerbahçe üzerinden yürüttüğü linç ile nefret kasesine kan doğradı. Ama 6222-6250’nin zerresi uygulanmadı. Telegol hala operasyonun resmi propaganda merkezi.
Peki 6222 ve 3 Temmuz’dan beri ne daha iyi? Şiddet azaldı mı arttı mı?! Statta bıçaklama eylemleri arttı mı azaldı mı?! Hangisine ne ceza verildi? Kişilere ceza verildi mi? Kimin attığını medyada bilmeyenin kalmadığı rakı şişesinin dibi hala boş mu?
6222 sonrası ne oldu? Bursaspor-Beşiktaş maçı öncesi sokak çatışmalarından dolayı kaç kişi spor ortamlarından men cezası aldı? Pardon, böyle bir ceza alan oldu mu? Tahkim kararı bu ülkede son nokta sözde. Yerel mahkemelere bunu taşıma imkanı yok. Fenerbahçe üzerine tezgahın ana güvencesi bu değil mi? Peki nasıl oldu da Tahkim'de onanan Bursaspor’un 5 maçlık cezası kaldırılabildi? 6222’nin neresinde yazıyor?
Madem artık kişilere ceza verilecek, niye hala küfüre seyircisiz ilkelliği var? Kadın ve çocuklar sizin gözünüzde insan değil mi? Bu karar insan hakları ve eşitlik ilkesi ihlali değil mi?
6222 ve 3 Temmuz’dan beri sporda iyiye giden bir tane şey söyleyin. Susuyorsunuz değil mi? Susarsınız, zira her şey daha da kötüye gidiyor. Dünyada “holiganizm” ve “kulüpler arasındaki düşmanlık” kökeninde etnik, ekonomik, ideolojik farklılıkları barındırırken Türkiye’de sadece diğer takımı sevmeme güdüsü üzerineydi. Özellikle büyük takımlar arasında. Ama bu değişiyor. Futbolu yeniden şekillendirip himayesi altına almaya çalışan operasyon mimarları sayesinde kulüpler arasındaki nefret, artık bu kadar basit duygularla açıklanamayacak.
Yıllardır binbir farklılık üzerinden bölünemeyen ülke bu gidişle futbol üzerinden bölünecek.
6222’yi şaheser gibi yansıttılar. Başta hala aktif görevde olan, Fenerbahçe’nin CAS davasında UEFA ile görüşmelere giden Yunus Egemenoğlu olmak üzere federasyon, medya, kulüp ve meclis erkanı. Oysa taraftar ile ilgili olan kısım, akıl dışı şike-teşvik cezaları kadar dehşet verici. Suçu olanı çekip çıkarmak yerine sıradan taraftarın hakkını gaspediyor. Elini kolunu bağlıyor. Ağzını açmasını, kıpırdamasını, hukuk çerçevesinde tepki göstermesini engelliyor. Yerde gördüğü bir meşaleyi eline alan çocuğu saatlerce sorguda tutup, “Aziz Yıldırım lehine bağırdın mı” diyecek korkutucu bir yetki veriyor. Ama gerçekten o meşaleyi atanı es geçecek keyfiyeti de!
Federasyon, emniyet, bürokrat ve idareciler taraftarı (holiganları değil) dışarda bırakarak sorunları çözmeye çalışıyor. Yılllardır, hala! Üzerlerine düşeni daha iyi yapmak için kafa patlamak işlerine gelmiyor. Yasağı koy, yetmezse daha da ağırlaştır, böylece sorumluluklarından kaç. Dün akşam Fenerbahçe-Beşiktaş maçında olduğu gibi. Dedik ya, olaya sebep olanları alıp çıkarmak, meşaleleri sokturmamak yerine rasgele koyuver gitsin biber gazını. 1 kişi için binlerce insanı cezalandır. Kimin umurunda...