Paylaş
Son yıllarda şehirlerin çoğu, festivalleri şehrin tanıtımı için bir can simidi olarak görüyor. Ama dökülen onca paranın, harcanan onca emeğin karşılığını alan pek az. Örnek gösterilenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar. Bunların başında da artık markalaşan Portakal Çiçeği Karnavalı geliyor. Baştan söyleyeyim, festival denmesinden hoşlanmıyorlar. Türkiye’nin ilk ve tek karnavalı olmaktan da gurur duyuyorlar. Doğruya doğru, ‘karnaval’ kelimesinin hakkını verdikleri, “Herkesin yüzünde gülümse varsa, işte o zaman tamam, bu işi kıvırdık” dedikleri bir organizasyon yapıyorlar her yıl.
Geçen yıl salgın nedeniyle iptal edilen Portakal Çiçeği Karnavalı, pandemiden önce işte böyle şaşaalı oluyordu.
HEPSİNE 10 PUAN...
İlk birkaç yıl kendi içlerinde eğlenmiş olsalar da son yıllarda karnaval zamanında dışardan şehre adeta akın oluyor. Esnaf mutlu, turist mutlu, şehrin bir değil, her noktasında karnaval havası hâkim, her yerde Adana’dan bahsediliyor, daha ne olsun? Peki Adana neyi farklı yapıyor?
Adana’nın en büyük farkı ‘kendi gibi olması’. Şehir sadece etkinlik zamanlarında farklı bir yüze bürünmüyor. Adanalı zaten her daim sokakta; yiyerek, hayattan keyif alarak yaşıyor. Böyle olunca da üzerinde hiçbir şey eğreti durmuyor. Şehre dışardan gelenler için çok da farklı bir şey organize edilmiyor, kendi rutininde akan hayatın içine dahil ediliyorlar. Televizyonda Adana Adliyesi’nden gördüklerimize inat, şimdiye kadar dokuz yıl boyunca tek bir tatsızlığın çıkmamış olduğunu da söylemeden geçmeyeyim.
Bir başka önemli nokta da sadece şehirde yaşayanların değil, şehir dışındaki Adanalıların da karnavala sahip çıkması. Karnavalın fikir babası Toyota’nın CEO’su Ali Haydar Bozkurt. Kendi deyişiyle ‘gönül işi’ yapıyorlar. Kimsenin çıkar gözetmediği, gönlünü verdiği bir iş. Valilik, belediye, ticaret odaları hepsi destek veriyor. Manifestolarından biri karnavala siyaseti karıştırmamak. Bu arada geçen yaz görevine başlayan Vali Süleyman Elban önümüzdeki yıla çok iyi hazırlandıklarını üzerine basa basa söylüyor.
Farklı şehirlerden Ali Haydar Bozkurt’a “Gelin, şehrimizi tanıtın” diye teklifler geliyor. O, bunun elbette mümkün olmadığını söylüyor ve şu tavsiyelerde bulunuyor: “Herkes yapıyor diye yola çıktığınız bir proje sürdürülebilir olmuyor. Biz niye yapmak istiyoruz? Amacımız ne? Dikkat çekmek mi? Farkındalık yaratmak mı, ekonomik katkı mı? Bu soruların altını doğru doldurmadan hiçbir projeye kalkışmayın. Yol haritanızda karşınıza çıkacak zorlukları da doğru tespit edin. Bunların üstesinden nasıl gelirsiniz, onu iyi çalışın. Markalaşabilmek için iletişimi de iyi yönetmeniz gerekiyor. İletişimi ehil ellere bırakmadan marka yaratamazsınız.”
Sadece Adana değil, Çukurova bölgesinin turizm ve gastronomi tanıtımı için çalışan bir başka ismi de anmadan geçmek istemem: Tayyar Zaimoğlu. Tayyar Bey, bölgenin otelciler birliğinin başında. Karnavalda ‘Portakallı Lezzetler Yarışması’nı organize ediyor, herkese Adana gastronomisini tanıtmak için deyim yerindeyse kendini paralıyor.
Bu yılki Portakallı Lezzetler Yarışması’nda ben de jüri üyesiydim. Ev kadınlarının, mutfak okulu öğrencilerinin, genç heyecanlı şeflerin hazırladıkları yemekleri tattık. Hangisi mi aklımda kaldı? Heyecanları, hevesleri ve sıcacık gülen yüzleri... Hepsine benden 10 puan.
LEZZET ROTANIZIN OLMAZSA OLMAZLARI
Adana’ya gittiğinizde bu adreslere mutlaka uğrayın. Bir Adanalı tarafından ağırlanıyorsanız kendinizi ona teslim edin ama daha acıkmadan bir diğer sofraya davet edileceğinizi unutmayın.
Onbaşılar Kebap
Göl manzaralı, ferah, nezih bir ortamda iyi kebap yiyip uzun uzun keyif yapmak isteyenler burayı tercih etmeli. Şu aralar pandemi dolayısıyla pek ortalarda olmasa da 50’yi aşkın yıldır Onbaşılar’da çalışan 85 yaşındaki İsmail Cambaz’ın elinden çiğköfte yemek ayrıcalıktır.
Onur Kebap
Sheraton Hotel’in içindeki mekânda Şevket Usta’nın kebapları çok iyi... Ama bir ayrıcalık isterseniz önceden arayıp güveçte hazırladığı kuzu etli, çiçek bamyalı ve nohutlu güveçten sipariş edebilirsiniz. Güvecin yanında hafif acılı ve mercimekli bir bulgur pilavı servis ediyorlar; çok lezzetli!
Adana Lezzet Sokağı
Çok yeni açılmış. Adana’nın tüm sokak ve çarşı yemeklerini bir araya toplamışlar. Her yemeği de kendi ustasına yaptırıyorlar. Haşlama içliköfte, lahmacun, ciğer, şırdan, mumbar dolması… En çok pulbiberli, maydanozlu, sarımsaklı billur kavurmasını sevdim. İçkisiz bir restoran.
Ciğerci Memet Usta
Kazancılar Çarşısı’ndaki dükkânın önünde sokağa kurulmuş ahşap masalarda yemek ayrı keyif. Kıyma kebabında kuyrukyağı kullanmıyor, kaburga etini etrafındaki yağlarla birlikte satırda çekiyor. Bu yüzden kebabı parça parça dağılıyor. Klasik Adana kebaptan biraz daha farklı...
Paylaş