Paylaş
Geçtiğimiz günlerde, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Onur Tuğçe Poyraz Fındık ile son zamanlarda sıkça duyduğumuz ‘Özel öğrenme güçlüğü’ üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Doç.Dr. Fındık, öğrenme güçlüğünün belirtileri, tanısı ve eğitim sisteminde öğrenme güçlüğü tanısına sahip öğrenciler için yapılabilecekleri anlattı.
1-Özel öğrenme güçlüğü nedir? Disleksi ile aynı şey mi?
Özel öğrenme güçlüğü, normal ya da normalin üstünde zekâya sahip olan bir kişinin akademik becerileri öğrenme ve kullanmada yaşadığı zorlukları tanımlamayan bir tanı. Çeşitli alt tipleri mevcut. Okuma, metinleri anlama, metin oluşturma, okuma akıcılığı alanında yaşanan güçlükler disleksi; yazılı ifadeleri doğru ve kurallı uygulamada yaşanan güçlükler disgrafi; sayı algısı, para hesabı gibi matematik işlemlerde yaşanan güçlükler diskalkuli olarak adlandırılıyor. En sık disleksi alt tipi görüldüğünden, genelde ‘öğrenme güçlüğü’ ile ‘disleksi’ terimlerinin birbirinin yerine kullanıldığını görüyoruz. Öğrenme güçlüklerinin en önemli özelliği genellikle ilkokul çağına kadar gelişimi yolunda giden (ya da ufak tefek pürüzlerle giden), zekâ olarak çevresindekileri kaygılandırmayan bir çocuğun, okulda verilen bilgileri, yaşıtlarıyla aynı hızda öğrenememesi oluyor. Bu beklenmedik durum, hem ailenin hem çocuğun kafasını karıştırıyor, ‘öğrenme keyfini’ kaçırıyor ve okuldan soğutuyor.
2-Peki neden olur öğrenme güçlüğü?
Öğrenme güçlükleri nörogelişimsel bozukluklardır. ‘Nörogelişimsel’ tanımı beynin gelişimi ve işlev görme biçimindeki birtakım farklılıkları tanımlamak için kullanılıyor. Öğrenme güçlükleri gibi nörogelişimsel bozuklukların sebepleri henüz tam aydınlatılmış olmasa da geçmişe göre daha fazla bilgi sahibiyiz. İlk olarak genetik yatkınlığı söylemek gerekir. Ailede başka öğrenme güçlüğü yaşayanların olması, benzer sorunların görülme olasılığını arttırır. Aileler ve kardeşlerle yapılan çalışmalar, kalıtım oranlarının yüzde 40 ila yüzde 70 arasında değiştiğini gösteriyor. Genetik yapımızın yanı sıra, prematüre doğum, doğum sırasında yaşanan komplikasyonlar, çeşitli nörolojik hastalıklar gibi gebelik ve doğum sonrası bebeğin beyin gelişimini etkileyebilecek birçok durum öğrenme güçlüklerine yol açabilir.
3-Tanı nasıl konuyor? Birtakım özel testler var mı?
Tanıyı koyarken çocuğun gelişimsel, akademik ve psikolojik özelliklerine ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yapılır. Bu süreçte, erken gelişim basamaklarındaki gecikmeler, gelişimi etkileyebilecek tıbbi sorunlar, dikkat ve duygudurum bozuklukları gibi öğrenmeyi etkileyebilecek faktörler dikkate alınır. Çocuğun öğrenmesine elverişli, gelişimini destekleyici koşullara sahip olması göz önünde bulundurduğumuz bir konu. Aile gözlemleri gibi çocuğun akademik gelişimi, sosyal ve davranışsal özellikleri hakkında öğretmeninin gözlemlerine dayalı bilgilerden tanı sürecinde faydalanıyoruz. Bu gelişimsel değerlendirme sırasında, çocuğun yaş ve sınıf düzeyini gözeterek okuma akıcılığı, okuduğunu anlama, yazılı ve sözel ifade becerileri ve matematik becerileri incelenir. Ayrıca, yaşa uygun standartları belirlenmiş, akademik beceriler ve öğrenme özellikleri hakkında detaylı bilgi veren testler tanı sürecinde kullanılabilir. Ancak, tıbbın farklı alanlarında olduğu gibi öğrenmeyle ilgili tetkiklerin de derinliği eldeki kaynaklarla ilişkili bir konu. Dolayısıyla, ayrıntılı nöropsikolojik testlere erişimin olmadığı çalışma koşullarında, deneyimli bir çocuk ve ergen psikiyatrının kapsamlı gelişimsel değerlendirmesi tanı koymak için yeterli bir temel sağlar. Bu nöropsikolojik testler uygulandığında ise, çocuğun öğrenme ve düşünme biçimi hakkında elde edilen kapsamlı bilgi, eğitimciler, anne-babalar ve öğretmenlerin çocuğu anlaması ve duruma özgü müdahaleler geliştirmesinde önemli bir rehber olur.
4- Özel öğrenme güçlüğünün tedavisi var mı? Tedavide neler yapılıyor?
Öğrenme güçlüğünü tamamen ortadan kaldıracak bir ‘tedavi’ yok. Öğrenme güçlüğü, ‘öğrenememe’ durumu değil, farklı öğrenme yollarına ihtiyaç duyulan bir durumdur. Beynin farklı bir işleyiş biçimi olduğundan, bu durumun yönetiminde özel eğitim programları ve bireyselleştirilmiş eğitim planları (BEP) kullanılır. Farklı öğrenme stratejilerinin geliştirilmesiyle, öğrenmedeki zorlanmanın yaşam üzerindeki etkileri azaltılabilir.
5- Tanı konmazsa ya da gözden kaçarsa ne olur?
Öğrenme sorunları her ne kadar akademik becerilerin kazanımındaki sorunlar ile tanımlansa da yaşam üzerine etkileri akademik alanla sınırlı kalmıyor. Okula başlayan çocuk ve ailesi için tahmin edilemeyen ve beklenmeyen bu zorlanmanın, özgüven, özdeğer ve yetkinlik gelişimini zedeleyici etkileri olduğunu görüyoruz. ‘Zeka’ ile ‘başarı’ arasındaki tutarsızlık arttıkça, bu yıpratıcı duygusal belirtilerin şiddeti de artıyor. Zamanla okul, kaygıyı, stresi arttıran, güvende hissedilmeyen bir ortam olarak algılanıyor ve okulla olan bağlar zayıflıyor. Benzer şekilde, yalnızca ciddi öğrenme bozuklukları ve akademik kayıplar yaşayan çocuklar değil, akademik kayıpları henüz oluşmamış olsa bile öğrenmenin fazladan çaba ve zahmet gerektirdiği çocuklar da bu türden duygusal sorunlar için risk altındadır. Öğrenme güçlüğünün en popüler görüntüsüyle harf karıştırma ya da okuma yazma öğrenmede gecikmeler yaşamamış ancak öğrenme güçlüğünün hafif formlarına sahip olan, öğrenmenin zihinsel ve duygusal açıdan yüksek maliyetle gerçekleştiği bu öğrenciler, tanı açısından en sık gözden kaçanlar. Dolayısıyla, klişe belirtilerin peşine düşmek yerine, çocuğun ‘öğrenme’yle olan ilişkisinin nasıl şekillendiğini gözlemlemek eğitimciler ve aileler için daha faydalı olacaktır. Bu zorlanmalar fark edilmediğinde, çocuklar sürüp giden duygusal sorunlar ve zihinsel kapasiteleriyle ilgili yetersizlik düşüncelerinin etrafında şekillenen bir kimlik algısı ile büyüyor. Gerekli psikolojik ve eğitsel destek sağlanmadığında, öğrenme zorlukları, kişinin psikolojik gelişimini bu mekanizmalarla olumsuz etkiliyor ve öğrenmedeki eksikliklerin telafi edilememesi, bilgi ve beceri kayıplarına yol açarak bilişsel zenginliği sınırlayıcı oluyor.
6- Eğitim sisteminde öğrenme güçlüğü tanısına sahip öğrenciler için neler yapılabilir?
Öğrenme güçlüklerinin akademik etkileri belgelendiğinde hem yurt içi hem de yurt dışı eğitim öğretim kurumlarında öğrencilerin daha eşit şartlarda değerlendirilmelerini sağlayan birtakım haklar kendilerine tanımlanır. Bunlar, sınavlarda ek süre, ölçme ve değerlendirmenin farklı yollarının uygulanması, yazı ve not tutma konusunda teknolojik araçlardan faydalanma gibi değişik şekillerde ve öğrencinin ihtiyacına göre planlanabilir. Öğrencinin bu haklarını kullanabilmesi için tanıyı resmî kurumlardan belgelemiş olması beklenir.
7- Disleksi olan ünlülerin hikâyeleri konusunda ne düşünüyorsunuz?
Öğrenme güçlüğüne sahip bilim adamları ve iş adamlarının hikâyeleri değerli. Çoğu, yaşadıkları dönemde bir psikiyatrik değerlendirmeden geçmemiştir ve tanılar söylentilerden kaynaklanan tahminlere dayanır. Ancak burada önemli olan bu kişilerin, tanı alsın veya almasın öğrenme konusunda yaşadıkları farklılıklara ve zorlanmalara rağmen meslek yaşamlarında parlak noktalara gelebilmiş olması. Nörogelişimsel farklılıklarda bir zekâ pırıltısı veya deha arayışını teşvik etme etkilerini dışarıda tutarak, bu yaşam öykülerini, gelişimsel farklılıkların varlığında üretken ve tatmin edici bir hayat sürmenin mümkün olduğunu vurguladıkları için önemsiyorum.
Paylaş