Şu meret ya bırakılacak ya da bırakılacak

Bir süredir gazetede sigara içme yasağı uygulanıyor. Takdir ediyoruz elbet. Hani 14 yıldır günde iki ila üç paket sigara tüketiyor olabiliriz ama bununla gurur duyacak kadar şuursuz da değiliz...

Kimi katların koridorlarına, biz kel tiryakiler tarafından ‘gaz odası’ ismiyle taltif edilen sigara içme odacıkları yapıldı.

Çalışırken arada bir mola verip, az gelişmiş ve gayrı medeni insanlar olarak müstehakımızı bulduğumuz kabinlere uzanıyor, tuvalette sigara içen liseli modelinde tütüyoruz.

‘Hani’ dedim geçenlerde bir cankuşa; ‘Ben sigaraya karşı yürütülen her türlü kampanyaya karşıydım, en fanatik sigara taraftarı, hatta militanıydım ya, galiba hayatımda ilk kez sigarayı bırakma düşüncesine sıcak bakıyorum. Garip bir durum oldu, artık sigaradan eskisi kadar tat alamıyorum. Yalnız işin davranış alışkanlığı bölümü biraz gözümü korkutuyor. Canım istemese bile elim iradem haricinde, otomatikman sigaraya gidiyor. Ne yapacağım bilemiyorum.’

Hayretle kaşlarını kaldırdı: ‘Yorgun kulaklarım neler duyuyor? Sen ki sigara içme raddesini geride bırakmış, sigarayı çiğ çiğ yiyen, aşmış bir insansın, demek sigarayı bırakacaksın??? Tebrik ederim; niyet yolun yarısıdır kardeşim. Sen başla, biz arkandayız. Başarılı girişiminin tez vakitte nihayete ermesini dilerim. Yalnız, öksürüğünü çok özleyeceğiz, yanar yanar bir ona yanarım. Arada bir bizim için nostaljik öksürük krizleri geçirirsin diye umuyorum.’

‘Senin gibi motive edici dostların desteğiyle sigara da ne, yemeyi içmeyi bile bırakırım be. Dön de aynada gördüğün kişiyle dalga geç sen, şirin düdük! Zaten sana iyiniyetli düşüncelerini açanda kabahat!’ şeklinde hafif bir posta koyduktan sonra, ikiledim háliyle...

Sinirsek yaratık, bir de arkamdan; ‘Bak, insana hem sigara bıraktıran, hem de zayıflatan bir hap çıkmış. Bugün haberi çıktı. Sen bu işi bir araştır’ diye bağırmaz mı!

‘Ben biliyorum o hapı.’ dedim. ‘Bulunalı çok oluyor: Siyanür... Atıyorsun ağzına bir tane, bütün iptilalarından direkt, sonsuza dek kurtuluyorsun. Ama benim daha iyi bir fikrim var. Belki şu haptan sen bir tane yutarsın da ben ve insanlığın geri kalanı bir müddet kafa dinleme olanağı buluruz. Nasıl fikir? Sevdin mi? Uyar mı? OK mi?’

Sefil mahlûk, Gargamel Gargamel güldü. Bir alt kata ulaştığımda hálá yukarıdan kahkahası geliyordu.

Uzun süre -yüzyıl gibi gelen birkaç uzuuun saat- bu fikrin peşine takılıp gittim. Elim ne zaman pakete uzansa, onu diğer elimle çimdikledim. Neden sonra basit birkaç soru karşısında yanıt niyetine hırladığımı, kaşlarımın çatılmaktan neredeyse burnuma düştüğünü, burun deliklerimin basketbol topu kadar şiştiğini fark ettim.

Derhal paketi kapıp gaz odasına doğru seğirttim.

Kendimi manasızca suçlu hissederek bir sigara yaktım. Bir yandan da dandik beyaz dizi kahramanları gibi kendi kendime konuşarak, söylendim de söylendim.

Sigaradan bir tat alamadığım yetmezmiş gibi, bir de hayatımda işittiğim en galiz küfürleri kendime ettim.

Üstelik yetmezmiş gibi sigara odasında baca gibi tüterken, bizim komikçiye yakalandım.

‘Batı’nın En Hızlı Karardan Dönen Müptelası Ödülü’nü elde etmeye hak kazandığımı söyledi. Dalga geçmek kesmedi, bir de utanmadan sigaramdan otlandı.

Fakat bu iddia yerde kalmayacak arkadaşlar! Sigarayı bırakma projesini kesinlikle tamamen iptal etmiş değilim. Sadece erteledim...

Tecrit edilebileceğim bir dönemi bekliyorum. Zira çevremi nikotinden ziyade agresyonla zehirlemekten yana endişeliyim. Sırf insansever, çevresiyle uyumlu bir birey olduğum için sigara içmeye devam ediyorum yani. Her şey insanlık için... Kendim için bir dumanlık bir şey istiyorsam, namerdim...

Asparagas

Beni kalbimden vurdun Kuşum Aydııın...

Her gün Sabah Yıldızları’nda ‘Biz Evleniyoruz’ ve ‘Kalplerde İkinci Bahar’ evinden çıkan konukları ağırlayan, bu yarışmaları izlemekten evden çıkamaz olduğunu açıklayan, Tülin ile Caner’i evlendirmek için aylarca elinden geleni ardına koymayan ve ‘İkinci Bahar’ yarışmacılarına; ‘Biz İkinci Bahar yarışmacılarından mantık ve romantizm bekledik ama onlar gençlerden de kavgacı çıktı’ şeklinde sitemlerini sunan Kuşum Aydın, bir sonraki programda özlenen ortamın yaratılması için Tibet tapınaklarından bilge yarışmacı getireceklerini açıkladı: ‘Oradan da hayır gelmezse ne yaparız bilemiyorum. Ben güzel insan, gönül adamıyım. Böyle hırgürlü ortamlarda geriliyorum. Artık sinirleri alınmış pirzola tadında bir grup olsun, herkes birbiriyle iyi geçinsin, Ali Şen Başkan, Fenerbahçe şampiyon olsun, gönüller bir, hayat bayram olsun istiyorum.’
Yazarın Tüm Yazıları