Geçtiğimiz günlerde, 30 yaşındaki Özgür A. isimli bir vatandaşın, yediği ve yakalandıktan sonra "Özgürlük için yaptım" cümlesiyle açıkladığı haltları okudunuz mu?
Cihangir Parkı’nda bulunan Oğuz Aral heykelini benzin dökerek ateşe verdi.
Daha sonra Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi giriş kapısında bir molotof kokteylini ateşleyip yere fırlatarak kaçtı.
Yaklaşık beş dakika sonra, İstiklál Caddesi’nin kalabalığının içine dalıp, bir giyim mağazasının önünde bir molotof kokteyli daha yaktı.
Tam mağazaya atacağı sırada kendisini fark eden Çevik Kuvvet polisi hadiseye müdahale etti.
Özgür A., bu sırada elinden düşürdüğü molotofun alev alması üzerine karnından ve ellerinden yanarak yaralandı.
Yakalandıktan sonra, az önce kapısına molotof kokteyli fırlattığı Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.
Niye? Özgürlük için...
Memlekette deliler özgürlüğünü ilan etmiş, özgürlük uğruna öyle siyasi bir figürün filan değil, ömrünü düşünce özgürlüğü yolunda, mizah gibi anarşist bir sanatın peşinde yaşamış Oğuz Aral gibi bir adamın heykelini yakmaya soyunuyor...
Bununla birlikte, TBMM’nin gündem maddelerinden biri, Metin Şentürk’ün rekor girişimi...
Jet-ski maceralarının gördüğü ilgi kesmemiş olsa gerek ki Şentürk, otomobille 300 km hız yaparak rekor kırarak ve Guinnes Rekorlar Kitabı’na girmesi yolunda yardımcı olunması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan ricacı oldu bildiğiniz gibi.
Başbakanımız da tüm erdem ve hasletlerinin yanında, bir Adnan "Abi" Şenses olsun, bir Metin Şentürk olsun, bu tarzda performans sergileyen beyefendi sanatçılarımızı kırmamakla da tanınan, yumuşak kalpli bir hizmet insanı, yine bildiğiniz gibi.
Şentürk’ün ricası üzerine, "Hemen ilgilenilsin" talimatı vermesi, muhalefetin tepkisini çekti. CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle, Meclis’e bir yazılı soru gönergesi sundu. Ve; "Bu davranışınızla, hem sanatçının yaşamını tehlikeye attığınızın hem de kötü örnek olduğunuzun farkında mısınız?" diye sordu.
Farkında mıdır değil midir, hatta umrunda mıdır bilemem de... Keşke Oğuz Aral’ın heykelinin dikildiği dönemde "Cihangir Parkı’ndayım" diyebilseydi, deseydi...
Ha, ama kendileri karikatürden, meselá "Beraber yürüdük biz bu yollarda" nakaratıyla terennüm edilen Bana Her Şey Seni Hatırlatıyor şarkısı kadar hazzetmiyor, hatta hiç hazzetmiyor. Doğru ya... O da var di mi...
"Ne alaka?" mı diyorsunuz? "Delinin biri özgürlük için Oğuz Aral’ın heykelini yakıp oraya buraya molotof atıp saçmaladı diye, bunun faturasını da mı Başbakan’a çıkaracağız?"
Şaşkın muhakeme şakülü kimsenin tekelinde değildir derim. Taammüden saçmalama özgürlüğümü kullandığımı belirtir, bu konuda 400 km süratle saçmalama rekoru kırma hedefiyle akselerasyonumu artırma iddiasında çalıştığımı gururla beyan ederim.
Keyif benim, şakül benim kardeşim. Siz karışamazsınız bi’ kerem... Evet, bildiniz, her şey özgürlük için...