İyi çocuğa imece usulü klip

Cem Özkan solo albümünün ilk konserine, annesi için yazdığı Sensiz Olmaz ile başladı. Başkası böyle bir şey yapsa karizması fena çizilirdi ama Cem’e yakıştı.

Kasım’ı Aralık’a bağlayan perşembe gecesi, Beyoğlu’ndaki Balans’ta Cem Özkan’ın ilk solo albümü Kendimce’nin tanıtım konseri vuku buldu.

İzlemek boynumuzun borcuydu. Cem Özkan’ın solistlerinden biri ve basçısı olduğu Rebel Moves grubunu, özellikle de sahne performanslarını, uzun zamandır ayıla bayıla takip ediyor olmamız bir yana...

Cem Özkan’ın albümü Kendimce’yi dinleyip beğenmiş olmamız, son zamanlarda durup durup dinlememiz ve dinledikçe sevmemiz de bir yana...

Konser bu; kaçarsa bir sonrakini yakalarsın, değil mi?.. Değil işte. Birkaç mevzu daha vardı. Güzel müzik, şapşahane ortam vaat ediliyordu:

Bir kere konser Balans’taydı ki, içi ekşimiş bir vakitsiz kocakarı olarak, ağız tadıyla, öfleyip pöflemeden konser izleyebildiğim az sayıda mekándan biri Balans. Kimse üstüne binmeden, içkini dökmeden, sigarayla kimseyi yakmadan ya da kimsenin sigarasıyla yanmadan, aynı zamanda nefes alarak, isteğe göre oturup, isteğe göre pistte salınarak, en önemlisi de nerede durursan dur, sahneyi görebilerek konser izleyebiliyorsunuz.

Ayrıca sahnede sadece Özkan’ı izlemeyecektik. Cem Özkan’ın albümlerine destek verdiği ve kendi albümüne de destek çıkan arkadaşları da onunla birlikte sahne alacaktı.

VELİ TOPLANTISI GİBİ KONSER

Tüm bunların yanında, gitar çalmanın yanısıra albümün prodüktörlüğünü de üstlenmiş olan, memleketin en yetkin gitaristlerinden Can Şengün’ün doğum günüydü. Doğum gününü sahnede gitarını konuşturarak kutlayacaktı. Bu satırların yazarının (!) da illá ki gidip kendilerine olay yerinde sarılmak gibi bir arzusu vardı. Arzumuza nail olabildik çok şükür...

Pişman değilim; yine olsun, yine yaparım... Hatta umarım Can’ın bir sonraki doğum gününü ya da Cem Özkan’ın bir sonraki albümünü beklemeye gerek kalmadan yaparım.

Cem Özkan’ın iyi insan olduğu, hep kulağımıza gelir ama gelmeseydi de inanırdık... Bıraktığı intiba, insanda görür görmez elmasını kızartmak, yakasına kırmızı kurdele, omzuna pırpır, göğüs cebine iyi insan liyakat madalyası filan takmak gibi hissiyatlar uyandıran türden.

Solo albümünün ilk konserini veren bir rock müzisyeni düşünün. Ki konseri, seyircilerin arasında olduğu için çok heyecan duyduğunu söylediği annesine yazdığı ve sahnede de kendisine ithaf ettiği Sensiz Olmaz’la açıyor.

Kabul edersiniz ki, karizmayı çizdirme endişesi taşımadan böyle bir hamle yapmak ve hanımevladı yerine hakikatli insan gibi görünmek, hele ki bir rocker için, öyle kolay kolay altından kalkılacak iş değildir. Cem Özkan yapınca gayet karizmatik durabildi; ilginçtir...

Yetmedi, arkasından Tarkan Mumkule de "ilk kez kendisini izlemeye gelen" annesine selam etti. (Hayır, Özkan ile Mumkule kardeş değiller. Anladığım kadarıyla, Balans’ın üst katı o gece bir nev’i okul aile birliği havası taşıyordu.)

Sonracığıma, Cem Özkan’ın albümüne destek verdiği "arkadaşları" da sahne aldılar. Gece Yolcuları, İstanbul Attack, albümün mastering’inde de imzası olan Oğuz Kaplangı gibi Rebel Moves elemanları... İstanbul Attack üyelerinden DJ Fuchs, Kendince’de Cem Özkan’a eşlik etti; Cem Özkan, İstanbul Attack’in Bazen adlı şarkısına...

Ortam süperdi, arkadaşlık süperdi...

Ki yakışır derim... Zira Cem Özkan’ın albümü de, "dostlar stüdyoda görsün"den ziyade, Tarkan Mumkule, Volkan Öktem, Murat Yeter gibi isimlerin performans sergilediği, tam bir "dostlarla stüdyoya girelim de álem müzisyen görsün" çalışması.

30 BİN FOTOĞRAFLA ANİMASYON

Can Şengün, gitar çalmanın yanında albümün prodüktörü olmayı kendisi istemiş. Murat Matthew Erdem, Kendimce’nin çıkış şarkısı olan reggae parçası Kendince’nin klibini çekmeye kendisi gönüllü olmuş. Son zamanlarda katıldığı tüm programlarda, bu vaziyetin kendisini ne kadar sevindirdiğini ve onurlandırdığını anlatıyor Cem Özkan. Neredeyse albümün kendisinden çok albüme katkısı olan arkadaşlarından bahsediyor.

Sahne faslında, birbirini seven insanların yarattığı -korkarım o kelimeyi kullanmaktan kaçınmanın bir yolu yok- "sinerji"nin seyredenin ruhuna nasıl bir ferahlık serpiştirdiğini bizzat tespit ettik.

Klibi izlediğinizde de gönülden bir emekle iş çıkarıldığını rahatlıkla fark edebiliyorsunuz. Murat Matthew Erdem, Kendince’nin klibini oluştururken sadece fotoğraf makinesi kullanmış. Beyoğlu’nun arka sokaklarında çekilen 30 bine yakın fotoğraf karesi daha sonra bilgisayar başında süren iki aylık bir montaj çalışmasıyla animasyon háline getirilmiş.

Cem Özkan, sırtında enstrümanı, canım Beyoğlu’nun canım arka sokaklarında dolanıyor. Ki o sokakları sevmek, olan biten onca sabotaja, her türlü muhalefete rağmen sevmek de ayrıca gönül işidir; belirtmeden geçemeyeceğim. Beyoğlu sokakları da takımın bir parçası sayılır yani...

Ben kendimce, sen kendince tadında, "kendimizce" bir takım oyunu çıkmış neticede. Leziz de olmuş.
Yazarın Tüm Yazıları