Paylaş
Fotoğraf: Ceren NALCI
Geçtiğimiz hafta da Adana Mimarlar Odası’nda Şube Başkanlığına seçildi…
“Oda olarak planlarınız nedir?” diye sorduğumda cevaba şu cümlelerle başlıyor; “Seçimlerimiz çok olgun bir demokrasi şöleni içinde gerçekleşti. Son dönemlerde Odalara karşı ekonomik yaptırımlara ve etkisizleştirme çabalarına rağmen Odamızı yönetmeye talip üç listenin çıkmasını büyük bir kazanç olarak görüyorum. Seçimler geride kaldı, artık kazanan kaybeden yok, şimdi çalışma ve üretme zamanı.”
Buyurun planları, görüşleri beraber okuyalım…
Öncelikle başkanlığınız hayırlı olsun, yönetimde kimler var?
Teşekkür ederim. Her şeyin üstesinden gelebilecek bir yönetim kurulumuz var. Murat Ulaş başkan yardımcımız, Şehircilik ve Çevre Bakanlığından emekli olmasına rağmen aktif mesleki hayata devam ediyor ve Seyhan Belediyesinde KÜDEP biriminin başında kültürel miraslarımız için önemli bir görev üstlendi. Duygu Ökesli Çukurova Üniversitesi Mimarlık Bölümünde Doçent Doktor ve şubemizin sayman üyesi, Eren Tümer sekreter üyemiz ve serbest mimarlık ofis sahibi; çok iyi gitar çalar ve sesi de çok güzeldir, dinlemenizi öneririm. Nusret Baş yapı denetim firması sahibi bir meslektaşımızdır. Sevgili Mine Kınalı enerji ve neşe kaynağımız ve genç meslektaşlarımızdan Göksel Kireçci ile yönetimi paylaşıyoruz.
Aday olmadan önce en çok neyi tartıp ölçtünüz ve karar verdiniz?
Bu soru sanki bazı şeyleri biliyormuşsunuz da soruyormuşsunuz gibi (Gülüyor) Yıllar sonra yeniden yönetime aday olmak zor karardı, çok tartıp, ölçmek gerekti. Üye profilimizin yaş ortalaması hızla düşüyor. Yeni katılan meslektaşlarımızla ileriki yıllarda daha da gençleşecek, onların gözüyle baktığımızda Mimarlar Odası’nın artık eski kalıplarla yönetilemez durumda olduğunu görmek zor değildi. Genç meslektaşlarımızın meslek hayatına atıldıklarında olup bitenleri gördükçe mesleki ideallerinin erozyona uğradığını, gelecek kaygılarının yanı sıra meslek odalarının heyecanını yitirmesinden ve hantallaşmasından pek hoşnut olmadıklarını görüyorduk. Projeler yapmak ve üretmek istiyorlar, kent ve meslekleri hakkında söz sahibi olmak dileğindeler. Bu sözleri onları yakın diyalog içinde izleyen biri olarak rahatlıkla söyleyebiliyorum. Son dönemlerde hizmet vermek için denemelerimiz oldu ancak ya genç meslektaşlarımız dışarıda kaldılar ya da yönetimlerde etkili çoğunluk sağlanamadı. Geriye dönüp baktığımızda işin özeti, listemizin yaş ortalaması ne olursa olsun genç meslektaşlarımızın istediği isimlerden oluşmuş olmasıdır. Onlardan güç ve destek aldık, bizlere öncülük görevi verdiler. Bizlerde onların heyecan ve çalışma arzularına güvenerek her şeye rağmen aday olduk.
Yıllardır bu şehirde yasayan bu işi yapan birisiniz. En gözünüze çarpan sorunlar neler?
Bu konuda söyleyecek çok şey var ama daha ilk günden olumsuzlukları sıralamak istemem.
Yıllar içinde gördüm ki; her şey yapanın yanına kar kalıyor. Kolektif ruh devamlı kan kaybediyor. Bu gidişin sonunun olmadığını görmemiz lazım. Herkes her şeyden şikâyetçi ama sessizlik hüküm sürüyor. Bunu birbirimizi şikâyet edelim diye değil, yaptığımız işlere çeki düzen vermeye gayret edelim diye söylüyorum.
Bu sorunlar aşılabilir sorunlar mı?
Umarım aşılır. Takdir edersiniz, bu tüm toplumu ve topluma hizmet veren kurum ve kişileri ilgilendiren bir durum. Önümüzdeki günlere, yıllara bakınca o günü kurtarsak ne olur ki. Her gün o günü kurtarma çabası çekilir bir dert değil ve sürdürülemez; ya hasta eder ya da kalpten götürür insanı. (Gülüyor)
Oda olarak planlarınız neler?
Her üyemizin fikirleri önemli ve değerlidir. Bu enerjiyi kentimiz ve mesleğimiz için
olumlu yönde değerlendirmek ve tüm meslektaşlarımızı birlikte üretmek için yanımızda görmek istiyoruz. Mimarlar Odası mimarların oluşturduğu büyük bir topluluktur. İçindeki cevherin ortaya çıkarılması neleri yapabileceğini gösterecektir.
Başkan olarak planlarınız neler?
Meslek hayatımı üçe ayırıyorum. 80’li yıllar mesleğimin ilk yılları; zordu, yer tutma çabalarıyla geçti, 90’lı yıllar mimarlar odasında, odanın bir meslek kurumu olması yönünde çaba harcadığımız daha da zorlu yıllardı ve 2000’li yeniden mesleği icra ettiğim nispeten mutlu olduğum yıllar… Şimdi dördüncü dönemde artık 35 yaşlarımda değilim diyorum. (Gülüyor)Bunu kendimi yorgun gördüğümden değil ne yapmak istediğimi daha iyi bildiğimi zannettiğimden söylüyorum. Camiamızın seçim sonrası olumlu tepkileri, büyük beklentiyi hissettirmeleri bize ne yapacağımız hakkında fikir veriyor; meslektaşlarımıza her türlü fikirlerini iletebilecekleri platformları hazırlamak, birlikte üretmek, eşitliği sağlamak, haksız rekabeti gidermek, iyi bir meslek düzeni için çaba harcamak istiyorum.
Belediyelerle işbirliği içerisinde olacak mısınız?
Kesinlikle!!! Tüm yerel yöneticilerimizle işbirliği yapmak arzusundayız. Az önce de söyledim, mimarlar odasının kurumsal yapısı içinde, sektörün her kesiminde görevler almış genciyle, tecrübelisi ile derin bilgilere sahip üyeleri var. Asla gücümüzü tartmak istemiyoruz, her yöneticimizin bir yönetim anlayışı vardır ve sorumlulukta onlarındır. Ancak bu kentin mimarları olarak kentin kurgusu ve geleceği hakkında sözlerimizin dikkate alınmasını diliyoruz. Bu aynı zamanda sorumluluktan da pay alma riskini de beraberinde getiriyor ve biz mimarlar topluluğu olarak hazırız.
Bu şehrin olmazsa olmazı neler?
Kişisellikten uzak, dayanışma ve paylaşım… Son dönemde bazı kurumlar ve yönetimler arasındaki işbirliği dikkate değer bir gelişmedir. Kentimiz için olumlu yansımaları olacağına canı gönülden inanıyorum.
Mimari yapılara mı daha çok ağırlık vereceksiniz? Görsellik? Yoksa sıkıntılar için alt yapıya kadar inmeyi planlıyor musunuz?
Büyükşehir Belediye Başkanımızın tabiriyle mimari kaliteye sahip yapılara da ihtiyacı var, alt yapıya da. Ne yazık ki Adana’da ciddi anlamda imar problemi var. Çok heyecan verici bir ülkede yaşıyoruz ve Adana’da bundan nasibini alıyor. Bitmek, tükenmek bilmez bir imar problemi kenti kemiriyor. Yönetmelikler değişiyor, iptal ediliyor, yenisi çıkıyor… Hamam böceği gibi ya koşuyoruz ya da duruyoruz.(Gülüyor) Diğer konuları ve bölgeleri şimdilik bir tarafa bırakarak kentsel dönüşüm adı altında Reşatbey ve Cemalpaşa mahallelerinde önemli ölçüde süren inşaat faaliyetlerine bir göz atsak ve alt yapı bakımından incelesek ne sonuç çıkar biliyor musunuz? Alt yapının iflası. Aynı kanalizasyonu on yerine yirmi konut paylaşırsa, aynı yolu on yerine on yedi araç paylaşırsa iflas kaçınılmazdır ve bu dönüşüm sürdürülemez. Sanıyorum önümüzdeki dönem bu konu ağırlıklı çalışma alanımız olacak.
Trafik sorununa ne diyorsunuz?
Ulaşım konusu kâbusa dönüştü. Bu konuda da öneri geliştirme arzusundayız. Önerilerimizi öncekilerden farklı olarak protokolün birkaç söz söyleyip gittiği yapıldıktan üç gün sonra yenisi yapılana kadar unutulan panel vs ile değil, somutlaştırılmış projeler haline getirmek için çaba harcamak istiyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Buluşmak; seçim kampanyamızda bu sloganları sıklıkla kullandık. Önce mimarların kendi aralarında buluşmasını, sonra mimarların odamızda buluşmasını, daha sonra mimarların ve odanın kentle buluşmasını sağlamak temel hedefimiz olacak. Ne kadarını başarırız bilmiyorum, bunu zaman gösterecek ama iyi bir şeyler yapmak istiyoruz…
Paylaş