Paylaş
Fotoğraf: Mehmet AKDAĞ (DHA)
4.5G’ye geçildiği gece Adana’da deprem olduğunda Twitter’da “işte böyle sallarız 4.5G’ye geçerken” esprili yorumlar vardı. Kebabından mı, suyundan mı, şalgamından mı, bicibici’sinden mi, toprağından mı, sıcağından mı bilemem ama keyiflidir 01’ler… Ve seviyorum bu memleketin insanlarını, esprili beyinlerini… Eğlenceyi dibine kadar yaşayan yanlarını…
Hatta o kadar eğlenceyi seviyorlar ki şimdiden 5. Karnavala odaklanıldı bile…
Her şey bitti, el ayak çekildi, baş yastığa konuldu… Ali Haydar Bozkurt işte o anda ne dedi?
Bu sene bizim açımızdan zor bir yıldı, birçok anlamda zor yıldı. Bu sene karnaval çok büyük katılım senesine girecekti, programda hazırlanmıştı. Yaşanan olaylar, şehitlerimize saygı açısından programdan çıkardık.
Hiç mi iptal olmamış?
Hayır, tek tek aradık otelleri aksine rezervasyonlar devam etmiş. Sanatçı dostlarımıza, ulusal basından dostlarımıza bu sene karnaval programının biraz daha sakin olduğunu önceden bildirdik ki ona göre karar versinler diye, hemen hemen kimse iptal etmedi. Birkaç arkadaşımız oldu onların da son dakika setleri filan çıktı. Ama onun dışında kimse program değişikliği olduğu için iptal etmedi.
Siz gelmeseydiniz, sanatçılar gelmeseydi ortada belki de bir güvensizlik oluşacaktı?
Benim Nisan’da Adana’ya gelmemem için çok önemli bir şey olması lazım, ölmem filan lazım herhalde. Son 20 senede bir kere gelemedim o da Japonya’da iptal edemeyeceğim bir toplantım vardı.
Onların da karnavala büyük katkıları var değil mi?
Kesinlikle. Tamamen gönüllü olarak geliyorlar, katılıyorlar, halka eğleniyorlar. Paylaşımları karnavala büyük etkiii, haberleri de çıkıyor. Düşünün karşılık beklemeden 4 yıldır bu karnavala destek veriyorlar. Başka festivallere bu kadar destek vermiyorlar.
Neden peki?
Birkaç başlıkta topluyorum ben. Elbette ki kişisel dostluklarımız çok önemliydi. Artık nasıl anlatmışsak karnaval rüyasını, hepsi çokkkk etkilendi!
Büyük sebebi ticari olmayışı mı?
Aynen. Bu sevgi işiydi. Portakal çiçeği kokusundan, Adana sokaklarında yürümekten bahsettik. Adana insanının sıcaklığından bahsettik… Sanıyorum bunu çok samimi anlattık ki etkisi çok oldu diye düşünüyorum. Geliyorlar, yaşıyorlar dönünce de öyle güzel anlatıyorlar ki, onlar bizim marka elçilerimiz oluyor. Bir yıl boyunca karnaval için çok güzel cümleler kuruyorlar.
İşin içinde Adana olunca bir şaşkınlık da oluyor sanıyorum?
Aynen… Aslında ne kadar güzel bir şehir, hiç de dışardan bilindiği gibi değil. Zaten onlar da bunu konuşuyor. “O kadar kalabalık içinde bir kişinin bile burnu kanamaz mı? Kanamadı!” diyorlar. Binlerce insan katılıyor, “Nasıl bir hoşgörü var ki bunlar olur” diyorlar. “Burası Türkiye’den bir yer mi? diye ayrılıyoruz diyorlar…” bu işte kartopu gibi işi büyüttü.
Planlama, programlama, iletişim de önemli?
Bak, bu konuda mütevazı olamayacağız, gerçekten iyi bir planlama, programlama yapıyoruz diye düşünüyorum. O kadar insanları buraya getirip, harfi harfine bütün planlara uyuyorsunuz, aksatmadan yürütüyorsunuz ve bütün insanların güzel cümlelerini duyuyoruz.
“Daha uzun sürede hedeflediğimiz noktaya şimdiden geldik” diyor musunuz?
Diyoruz… 10 yılda hedeflediğimiz noktaya 4 yılda geldik.
Karnaval içerisinde en en en öne çıkan desem?
Kesinlikle kortej yürüyüşü ile öne çıktı, bunu kabul etmek lazım. Ki biliyorsunuz biz bu iş için yola çıktığımızda karnaval yapalım diye yola çıkmadık. Biz “Nisan’da Adana’da” diye bir marka yarattık, Adana’ya gelin, çiçekleri koklayın, Adana’yı Adana halkını tanıyın dedik. Sonra dedik ki fark edilecek bir şey yaratamazsak istediğimiz etkiyi alamayacağız. Şölen yapalım dedik… Sonra birden bire ortaya karnavalımız çıktı. Türkiye’nin ilk karnavalı bu… Sosyal medyadan, web sitemizden yabancı dilde de yayınlar yapıyoruz.
Geçen sene kaç bindi?
90 bin!
Bu sene de iyi eğlendi insanlar, ne konser ne kortej…?
Aynen. Konser yok, kortej yok. Bizim ilkkk yola çıkış amacımız vardı ya hani. “Adana’ya gelin, sokakları gezin, kebap yiyin, çiçekleri koklayın” diye… Konser ve kortej olmadan da oturtmuşuz demek ki. Sokakta yürürken kimle konuştuysak “İyi ki geldik, seneye daha kalabalık geleceğiz.” Dediler. Esnaf, taksiciler, mağazalar, restoranlar herkes belki de bir ayda yapmadıkları satışları yaptıklarını söylüyorlar. Ne güzel bir mutluluk bu…
Bir de konserler, kortejler olsaydı bu yıl nasıl olurdu?
Adana sokaklarına sığılmazdı! Korteji, konserleri yapsaydık zaten formatı değiştirmiştik. Trafiği biraz daha rahatlatmak istiyorduk, insanlar yüksek seslerden rahatsız olmasın diye planlamalar yapmıştık.
Ne gibi?
Konserler şehir içinde 10:30 gibi bitiyordu. Merkez parkın orada nehir kenarına taşımıştık. Çünkü biliyoruz ki kimse sokaklara sığmayacaktı.
Gelecek sene o zaman büyük sürprizler var?
Aynen öyle!
Konuşurken “4. Karnaval” diyoruz ya “Şaka gibi ne ara 4’lendi” diyorum ben!!!
Dün gibi değil mi ilk röportajımız.
Peki 4 karnaval içerisinde hangisi daha çok kalpte yer yaptı?
Her yıl giderek büyüdüğü için her yıl bir öncekini katlayıp devam etti ama bu sene az önce de bahsettiğim o kortej ve konserler olmadığı için geçen sene çok daha coşkulu hatırlanıyor.
Gelecek sene neler var?
Ağırlıklı olarak Merkez Parkı, nehir kenarını daha çok kullanacağız. “Karnaval Köyü” gibi bir şey olacak. Sponsorların tanıtım standları olacak. Seneye “Nisan’da Adana’da bir hafta Adana” diye proje hazırlayacağız. İnsanlar gelsin bir hafta kalsın. 1 hafta boyunca neler yapılabilir diye de kitapçık hazırlayıp, onların zamanını programlayacağız.
Seneye nereye gider?
Her sene iki katı hesaplıyoruz 4 katı çıkıyor. 150 bini bulur gibi… Kortej iptali olunca çocuklar, yetişkinler kostümleriyle sokakta gezdiler.
“Adana merkez patlıyor herkes” hashtag’iyle dönen muhabbet vardı birde!
Herhalde 5-6 ay önce youtube’da filan dönen video o. “Adana’nın ne kadar cesur olduğunu görmüş olduk” diye yazıldı. Esprili bir yaklaşım da oldu tabii ki. Ya tabii ki bizim hassas da bir yanımızdı. “Geçen 3 sene de olduğu gibi taciz, kavga olmaz inşallah” diyorduk. Rio’da her sene insanlar ölürken Adana lekesiz bir karnaval geçiriyor. İnsanların cesaretine de hayran kalmamak mümkün değil.
Hala siz eğlenemiyorsunuz değil mi?
Her etkinlik anında 32 yere gidiyorum düşünün. Yerimizde durup eğlenemiyoruz. Komite hep koşturan yorulan taraf oluyor. Bir de insanlar bizi 100 kişi filanız sanıyor. 6-7 kişiyiz aslında! Gece 2’de filan çekiliyorum odama sabah 6’da tekrar çıkıyorum, bütün komite de böyle çalışıyor. “Bizim mahallede sular kesik” diye mesajlar bile alıyoruz yani düşünün. Beklentiler de yüksek ama hoşgörülü olmak lazım. Sokakta davul çalıyormuş, standlar düzensizmiş gibi şikâyetler oluyor. Bu sene son dakika durumu olduğu için ilgilenemedik onlarla. Hak vermek lazım, hoşgörülü olmak lazım… Birileri gelsin hemen şunları kaldırsın istiyorlar çok zor bu.
Geçen sene bakar olan, sevgili bile olmayanlar bu karnavalda evliydi! Karnavalda keramet var dedik biz ya siz?
Dedik ya hani Portakal Çiçekleri açtığında tutulan dilekler gerçek olur, dilek fenerleri uçuruyoruz filan. (Gülüyor) demek ki karnavalda dileklerin tuttuğu rivayetler gerçeğe dönüşüyor.
“Çiçekler açtı karnavalın ne anlamı kaldı, kortej kalktı karnavalın ne anlamı kaldı” gibi yazan çizenler oldu… Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evet çiçeklerin bir çoğu döküldü, yetişemedik. Mevsimleri planlayamıyorsunuz buna rağmen söylenenlerin yanında eğlenenler de çok oldu, kimse bunu dert etmedi. Eleştiriler de mutlaka olacaktır ama benim isteğim, kendi web sitemizde bize direkt mail atsınlar, sosyal medyada yazmak çizmek şehirce olumsuz imaj çizmekten başka bir şey değil. Müdahale edilecekse info@nisandaadanada.com ‘dan iletişime geçmek daha sağlıklı.
Paylaş