Paylaş
Götürme bağışla
ANTALYA Expo Center'daki Auto Show'a ikinci kez gittim. Bu kez koştura koştura değil, keyifle gezdim fuarı...
Daha sonra da Expo'nun patronu ANFAŞ Genel Müdürü Atilla Tekinel ile bir kahve içimlik sohbet ettik. ‘‘İlgi müthiş’’ dedi sohbet boyunca... Anladığım kadarıyla hem kendi, hem de katılımcı firmalar memnundu fuardan... Memnun olanlar arasında Jaguar satan firma da varmış. Fuar boyunca 4 kişi ile ciddi görüşme yapmışlar. Bu ciddi görüşmenin, satışa dönüşmesi an meselesiymiş.
Jaguar denilince insanlar alıp almamakta kararsız kalıyor. Çünkü, alsa dikkat çekecekler. Kimileri, ‘‘Vay be, Jaguar'a biniyor’’ diyecek. Sonra, Maliye devreye girecek. İşin yoksa, zevk uğruna denetim çilesi çek... Oysa, bana söylenen Jaguar'ın fiyatının Mercedes'ten daha ucuz olduğu.
MERCEDES'TEN UCUZ
Tekinel, önümüzdeki Auto Show için ilginç bir projeden bahsetti. ‘‘Aman yazma’’ diye de tembih etti. Otomobili, daha doğrusu yarış severleri Expo Center'a çekecek bu müthiş girişimi, başkaları engellemesin diye şimdilik yazmıyorum. Ama, söz veriyorum, anlaşma sağlanır sağlanmaz ilk duyacak siz olacaksınız.
Eveeet, şimdi gelelim önümüzdeki fuara... 9 Kasım'da aynı yerde yapılacak YAPEX Yapı Fuarı'na... Akdeniz Tanıtım, bu iş için bir yıl emek verdi. Ankara ve İzmir'i sollayan bir fuar organizasyonu olacağı şimdiden belli... Hedef ziyaretçi sayısı ise 20 bin... Mutfak, banyo, seramik ile yapı malzemelerinde ulusal ve uluslararası 500'ü aşkın marka görücüye çıkacak. Bu yıl biraz turist ve para yüzü gören turizmci, tatil köylerini, otellerini elden geçirecek. Onun için, hedef ziyaretçi çıtasını ben biraz daha yüksek tutuyorum.
Bu fuarla ilgili teknik detaya girmek istemiyorum. Ben sadece, katılımcı firmalara bir çağrı yapmak istiyorum. Akdeniz Tanıtım'dan Hüsamettin Oğuz ile görüştüm, ‘‘Neden olmasın’’ dedi.
YENİ SLOGAN
Çağrım şu; fuara yüzlerce firma katılacak. Hepsi, standlarında tanıtım amacıyla boyadan tutun, banyo, mutfak malzemelerine kadar ürettiklerini sergileyecek. İşte, katılımcılar, bu malzemeleri fuar sonunda masraf edip yanlarında götürmesin, orada bıraksınlar. Bıraksınlar ki, Antalya'daki okullarda, Umutevi, AYÇOV gibi hayır kurumlarında kullanılsın. Bağışlayacakları üç beş kutu boya, o firmaları sarsmaz. Ama, bir okulan, hayır kurumunun açığını, gediğini kapatır.
Benim bildiğim, Antalya Yetim ve Muhtaç Çocuklara Yardım Vakfı'nın bu yardıma çok ihtiyacı olduğu... Çocuk Cenneti'nin inşaatı malzeme yetersizliği yüzünden yarım kaldı. Fuar, inşaatın bitmesi için tam fırsat... Vakıf başkanı Canan anne de bu işe el atarsa, büyük bir iş kotarılmış olur.
Başta Akdeniz Tanıtım olmak üzere, ANFAŞ için de büyük bir sınav... Halkın, sempatisini kazanmak için bundan büyük fırsat olur mu?..
O zaman sloganımız şu olsun; Götürme, bağışla...
Sulu video
Antalya'da yaşlı bir vatandaş bozulan videosunu tamirciye götürmüş. Tamirci açmış bakmış, kasetin konulduğu yer su içinde... Resmen, su birikintileri var. İçinden çıkardığı kasetin üzeri de boncuk boncuk su...
Tamirci merak etmiş sormuş, ‘‘Ne yaptın da bozuldu?’’ diye... Yaşlı müşteri de, saf saf anlatmış;
‘‘Bende eskiden kalma yüzlerce film kaseti var evladım. Ayhan Işık'tan tut, Belgin Doruk'un filmlerine kadar... Ama, bir türlü seyredemiyorum. Çünkü, video sık sık bozuluyor. Tamircinin birine götürdüm, kasetlerin toz yüzünden videoyu bozduğunu söyledi. Ve, bana, ‘Tek tek hepsinin tozunu al dolaba koy' dedi. Ben de paraya kıyıp eve ikinci bir buzdolabı aldım. Hepsini, tek tek naylona sarıp özenle dipfrize yerleştirdim. Ama, bak yine çare olmadı.’’
Tamirci, duydukları karşısında küçük dilini yutuyormuş. Dipfrize balık istifler gibi kaset istifleyen yaşlıya, dilinin döndüğünce bir şeyler anlatmış. Gittikten sonra da, katıla katıla gülmüş.
Fıkra gibi değil mi?.. Belki de, inandırıcı gelmedi size... O zaman, hikayenin detayını, tamirciden, yani, Radyo Televizyon Tamircileri Odası Başkanı Adnan Göksel’den öğrenebilirsiniz.
Keyif duydum
Bekir Kumbul ile tiyatrodayız...
Antrakta, ayaküstü sohbet ederken, Defne Yalnız, geldi yanımıza... ‘‘Oooo, bir vefalı ile bir vefasız buradaymış’’ diyerek, sohbete katıldı. Vefasız dediği Kumbul... Sevgili başkan, çok nadir geliyor Devlet Tiyatrosu'nun oyunlarına... Bu gerçek... Ama, ‘‘Galalar çok önemli. Protokol vatandaşa örnek olmalı’’ diyen Yalnız'ın görüşlerine de katılıyor. Vefalı sınıfına giren bendeniz ise ‘‘İyi akşamlar’’ diyerek ayrıldım yanlarından...
O akşam, Vali Ertuğrul Dokuzoğlu da oradaydı, Rektör Prof. Dr. Yaşar Uçar da... Eşleriyle gelmişlerdi, ‘‘Bir Ceza Avukatının Anıları’’ nın galasına... Bir ara, Başsavcı Veli Çiftçi ve Kültür Müdürü Musa Seyirci ile de selamlaştık.
Protokolü, sanatın içinde görmek, manevi desteklerini hissetmek sadece Defne Yalnız'ı değil, beni de mutlu etti o akşam...
Oyuna gelince...
O eleştirmenlerin işi... Haddimi aşar... Sadece, keyif aldığımı söyleyebilirim.
Ünlü sözler
‘‘En çok kaybedilen gün, hiç gülmeden geçen gündür.’’ Chamfort
dgundogdu@hurriyet.com.tr
TELEFON: (0242) 340 38 38
Paylaş