Paylaş
Koltuk virüsü
TURİZM Bakanı Erkan Mumcu, Antalya'dan sonra Isparta'da da valinin makam koltuğuna oturmuş. Gidip görmedim ama hayal ediyorum da, ortaya şöyle bir görüntü çıkmış olmalı; Mumcu koltukta oturmuş kasım kasım kasılıyor, vali ise ayakta, esas duruşta bekliyor.
İlkini, yani Antalya'dakini duyduğumda, yaptığı garibime gitmişti. Hatta, bunu eleştiren bir yazı kaleme almıştım. Anlaşılan, o satırlar kendisini pek ırgalamamış ki, ikinci eylemini de memleketi Isparta'da yapmış.
TEAMÜLE AYKIRI
Şimdi diyeceksiniz ki, ‘‘Bir bakan, valinin koltuğuna oturamaz mı?’’... Oturur oturmasına, üstelik yasak da değil ama teamül oturmamasını gerektirir. Milletvekilleri ile bakanlar genelde vali makamına oturmazlar. Hatta ve hatta, valiler nezaketen buyur etseler bile... Fakat, Mumcu da durum biraz farklı... Duyduğuma göre, ‘‘Ben seçilmiş biriyim, atanmışın makamına otururum’’ diyormuş. Bu mantığa göre, mahalle muhtarı veya ihtiyar heyetinden bir zat-ı muhterem de, aynı gerekçeyle valinin koltuğuna oturabilir.
Sizce bu olur mu?..
Tabii ki böyle şey olmaz, olamaz.
YETİŞME TARZI
Bu tavrın, seçilmişlikle falan alakası yok gibi geliyor bana... Bu durum insanın genel yapısıyla, yetişme tarzı ile ilgili... Hani, bazı çocuklar vardır. Televizyonda, bazı açılış törenlerinde görürüz onları... Protokol falan dinlemez, başbakan veya cumhurbaşkanı kürsüdeyken gidip koltuğuna otururlar ya... Şöyleee, ayak ayak üstüne de atarlar. Küçük dünyaları ben yarattım der gibi de otururlar. Tören düzeni bozulmasın diye, kimse de sesini çıkaramaz.
NEREDEN BULAŞTI
Acaba diyorum, doğup büyüdüğü Isparta'nın Yalvaç İlçesi'nde Mumcu'nun çocukluğunu hatırlayan biri var mıdır?..
Neden mi bunu soruyorum?..
Mumcu'ya bu koltuk virüsünün nereden bulaştığını çözmeye çalışıyorum da...
Ağız tadıyla kondu yıkmak
Kemer Belediye Başkanı Hasan Şeker, Almanya'da kardeş şehir Schwabach'a gitmiş. Schwabach, Antalya'nın kardeş şehri Nürnberg'in bir ilçesi...
Alman belediye başkanı, Kemer'in ANAP'lı yeni başkanı Hasan Şeker'i karşısında görünce şaşırmış. Eski başkana ne olduğunu sormuş. Şeker de, seçim yapıldığını ve kendisinin başkan olduğunu anlatmış. Bizimkine, ‘‘Neden şaşırdı ki?’’ diye sordum. Gerekçesini söyleyince Alman başkana hak verdim. Çünkü, kendisi, az buz değil, tam 30 yıldır aralıksız belediye başkanlığı yapıyormuş. Dikkatinizi çekerim, hiç ara vermeden, net 30 yıl... Neredeyse bir ömür... Hele, kimseye koltuğu kaptırmadan oturmak her babayiğidin harcı değil... Bizim Çankaya'da oturan BABA-yiğit bile bunu beceremedi... 10 yılda bir şapkasını alıp gitti, koltuğu da asker kapıverdi...
HER ŞEY TAMAM
Neyse... Bizim başkan Şeker'e, ‘‘Bu Alman başkan, herhalde tüm vaadlerini yerine getiriyorki, tekrar tekrar seçiliyor’’ diyecek oldum, lafı anında yapıştırdı;
‘‘Her şey yerli yerinde. Yol, su, tapu, gecekondu sorunu yok. Adamın verecek vaadi kalmamış. Kimsenin de ondan bir şey istediği yok zaten.’’
Böyle belediye başkanlığı mı olurmuş canım... Tatsız tuzsuz bir iş... Tapu sözü vermedikten, şöyle ağız tadıyla gecekondu da yıkamadıktan sonra ne yapayım belediye başkanlığını...
Haksız mıyım?..
Kadınlar ve trafik
Ah şu kadınlar... Birer sürücü olarak acayip dikkatliler ama yaya olarak hepsi sınıfta kalırlar.
Lütfen, bundan böyle yayalara biraz dikkatli gözlerle bakın... Ne demek istediğimi anlarsınız. Eğer kadınsanız, hemcinslerinizi daha yakından takip edin. Bakın, nasıl çileden çıkıyor, midenize kramplar giriyor. Hele çocuklu kadınların sokaklardaki tavrı tam bir vurdumduymazlık. Caddeyi karşıdan karşıya mı geçiyorlar, yoksa tarlada mı geziyorlar inanın farkında bile değiller. Bırakın kendi canlarını, çocuklarını da tehlikeye atıyorlar.
Yaya geçitlerini asla ve asla kullanmıyorlar. Kırmızı ışık onlar için sadece bir renk...
Haaa, kadınlar böyle de, erkekler çok mu kuralcı?..
Hayır ama en azından kadınlardan daha dikkatliler...
dgundogdu@hurriyet.com.tr
TELEFON: (0242) 340 38 38
Paylaş