Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. SerdarYazarın Tüm Yazıları

Kaza, deprem ve yardım

AFAD‘ın resmi internet sitesinde deniliyor ki; “Ülkemiz depremlerde insan kaybı açısından dünyada üçüncü, etkilenen insan sayısı açısından sekizinci sırada. Ortalama olarak her yıl büyüklüğü 5 ila 6 arasında değişen en az bir deprem yaşanmakta.” Demek ki yapılan çalışmalar fos çıktı...

Haberin Devamı

Türkiye, afet ve kazalarda ağır bedeller ödüyor. Ölen, yaralanan ve sakat kalanlar bakımından ortada kara bir tablo var. İşin birde ekonomik kayıplar kısmı var ki onunla hiç mi hiç ilgilenmiyoruz.
*
Tabloya bakar mısınız;
Deprem ölümlerinde dünya 3.’sü
Trafik kazası ölümlerinde Avrupa 1.’si
Kaza sayısı açısından Avrupa 2.’si.
Her yıl dünyada 1 milyon 300 bin, Türkiye’de 5-6 bin hayatını kaybediyor.
İş kazası ölümlerinde Avrupa 1.’si, dünya 3.’sü.
Dünyada her yıl 2 milyon 300 bin, Türkiye’de 2 bine yakın insan ölüyor.
Kara tablo...

KAZALAR İNSAN KAYNAKLI

Hale üzülüyoruz.
Zira trafik ve iş kazaların açısından berbat bir durumda olan ülkemizde kazalara karşı önlem alma, yeterli bilinç oluşturma ve risk azaltma uygulamalarında istenilen düzeylerde değiliz.
Oysa tüm kazaların %98’i insan kaynaklıdır ve tüm kazalar önlenebilir özelliktedir.
*
Biz ne yapıyoruz?
Biz kaderci tavır takınıyoruz, Allah’ın dediği olur!..
Elbette olur.
Ama tedbirini aldın mı? Hayır...
Sayılar ve oranlar resmi kurumlardan alınıyor.
Dünyada bu kadar kötü tablosu olan başka bir ülke yok.
Kaderciliğimiz kazaların olmasını çok sayıda insanımızın ölmesine neden oluyor.
Bu kara tabloda ciddi bir düzelme olmamasına daha çok üzülüyoruz.
*
Kazalarda, onlarca ilçe ve kent nüfusuna denk gelecek kadar kayıp veriyoruz.
10 yılda iş kazası ölümleri 16-17 bin’e, trafik kazası ölümleri ise 70-80 bin’e ulaşıyor.
Savaşlarda bile bu kadar kayıp verilmiyor!..

Haberin Devamı

VATANDAŞ VE DEVLET SORUMLULUĞU

Kazalardaki ölümleri engelleyemeyen ‘tedbirsiz ve dikkatsiz tavrımız‘ depremlerde oluşan kayıpların önüne geçebilir mi?
Hayır.
Bireylerinin çoğunun koruma ve güvenlik kültürü yok.
Son depremde de görüldüğü gibi binaların karton kuleler gibi devrilmesi ve 115 insanın hayatını kaybetmesi başka nasıl izah edilebilir ki...
*
Afat denilince aklımıza hemen su baskını, sel, çığ, heyelan, yangın ve deprem geliyor. Depremlerde çok kayıp verdik, vermeye devam ediyoruz.
Japonya’da esinti etkisi yapan 7’lik depremler bizde Azrail olup, ekin biçer gibi insanları doğruyor.
Yaşamı önemsemiyoruz.
Kendi yaşamını önemsemeyen bir başkasınınkini önemser mi?
Neyse...
*
Bu işin vatandaş sorumluluğu olduğu gibi devlet sorumluluğu da mevcut.
Ne yazık ki devletimiz bu ölümlere ‘İmar affı’ uygulamalarıyla teşvik ediyor.
Açıkça belli oldu...

AFET İŞLERİ

Haberin Devamı

Depremlere karşı devletimiz 1959 yılında çıkarttığı ‘Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun‘ ve kurduğu;
Sivil Savunma Genel Müdürlüğü (İçişleri Bakanlığı)
Afet İşleri Genel Müdürlüğü (Bayındırlık ve İskan Bakanlığı)
Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü (Başbakanlık) teşkilatları marifetiyle deprem ve diğer olağanüstü durumlara müdahale ediyordu.
Günün hükümeti, 2009 yılında yeni bir yasa çıkartıp Başbakanlık’a bağlı AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı)‘ı kurdu. Tüm yapıları tek çatı altında topladı. Organizasyon yeteneği arttı.
2018 yılında ise Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile AFAD İçişleri Bakanlığı’na bağlandı.
*
Vatandaşlar bazen soruyor, cevaplayayım; AFAD dernek veya vakıf değil, AKUT gibi gönüllülerden oluşan sivil toplum kuruluşu da değil, resmi bir kurum, devletimizin ta kendisi.
Niçin bunu hatırlattım?
Milletin, cep telefonlarına AFAD tarafından yollanan SMS ‘lerle yardım istenmesi, sürekli kampanyalar düzenlenmesiyle kafası karışıyor da ondan...
*
Sahi her afatta AFAD niçin yardım toplar?
Zaten bu kara günler hazineye vergi toplanıyor, yetmiyor deprem vergisi de alınıyor. Devletimizin bütçesinde zaten bu paralar var.
AFAD memurlarının maaşları, harcırah ve yollukları ile araç, gereç alımları oradan karşılanıyor.
Daha niye halktan istiyorlar?..
*
Böyle afet anlarında yardımı devlet yapar, vatandaş değil!
Her acı olayda yardım kampanyaları düzenlenip koca devleti aciz duruma düşürmesinler.

Haberin Devamı

AFAD VE KIZILAY

Milletin gözyaşı döktüğü her hadisede Kızılay’ın ortaya çıkıp 10 TL bağış istemesine alıştık.
Bu tutumu yadırgıyoruz ama halden de anlıyoruz!..
Ha... Kızılay’ın afetlerde sadece bir görevi var, o da çorba dağıtmak...
Başka da bir görevi yok!..

NE YAPMALI, NE YAPMAMALI

İzmir depremi bize yeniden hatırlattı ki;
‘İmar barışı’ yapılmasın bir daha,
Belediyeler altyapısı olan ‘Toplanma alanı’ oluştursunlar, bu yerlere AVM diktirmesinler,
‘Afete hazırlık kültürü’ okullarda başlayıp geliştirilsin,
‘İlkyardım ve hayat kurtarma teknikleri’ni her vatandaş ezbere bilsin,
‘Ortak çalışma anlayışı’ geliştirilsin ve tahammül edilsin, Belediyelerin ve STK ‘ların yaptıkları hizmetler yok sayılmasın.

Yazarın Tüm Yazıları