Paylaş
Halkın bozulan ruh sağlığını güçlendirmek için ciddi çabalar göstermeli, yapıcı ve moral artırıcı yöntemler geliştirmeliyiz.
Pozitifliği, hastaları, izolasyonu, karantinayı, iyileşenleri, yoğun bakımları, ölümleri, definleri ve mezarlıkları anlatıyoruz.
Virüsün özellikleri, yayılma, bulaşı yapma gücü, hastalığın belirtileri, nereye nasıl müracaat edileceğini.
Korunmanın ne şekilde yapılacağını, maskeyi, gözlüğü, siperliği, eldiveni, tulumu, galoşu televizyonlarda kıran kırana tartışıyor ve yorumluyoruz.
Bir sürü istatistik ve grafik yayınlıyoruz.
*
Halkın kafası gereksiz bilgilerle mi dolduruluyor?
Basit ve yalın bir konu zor ve karmaşık bir şekilde mi sunuluyor?
Dinle kardeşim!
Temizliğe dikkat et, kalabalığa çıkma, maske tak, elini sık sık sabunlu suyla yıka, kolonya ile sil...
Biliyorsun artık, hastalık belirtisi varsa sağlık kurumuna müracaat et.
Hepsi bu kadar…
DİĞERLERİNDEN UZAK DUR
İş insanı bir arkadaşım daha dün Tayvanlı bir dostuna;
- Koronavirüsten nasıl korunacağız diye sorar. Ülkesi COVID-19 deneyiminden bir özet geçerek cevap verir;
- Maske takın, alkol ile temizlenin, diğerlerinden uzak durun!..
Diğerleri?..
Lüzumsuz kafa karışıklığına sebep olanlar!..
*
İşinize gücünüze bakın.
Sıkıntı yapmayın.
Yüz senede iki kez yaşanan pandeminin biri bu zamana denk geldi, yaşamınız etkilendi.
Yapacak şeyler var!
Yetkili makamların uyarılarına kulak vermeli ve uygulamalı…
SORUN VAR!
Asıl sorun şurada;
Bursa ve diğer şehirlerde neredeyse tüm hastaneler ‘pandemi hastanesi’ olarak ilan edildi.
Şeker hastaları, hipertansiyon ve kalp hastaları, beyin damar hastalığı ve ciddi şikayetleri olanlar o kadar çok korkutuldu ki artık hastaneye gidemiyorlar!
Virüsten korktuğu için hastaneye gidemeyip, ‘baş ağrısının ardından hayatını kaybeden hasta öyküleri’ oluşmamalı!..
*
Otoriteler, ‘zorunlu olmadıkça hastanelere gitmeyin’ diyor.
Hastaneler de ‘gelmeyin’ anonsu geçiyor.
Hekimlerimiz de muayene ve ameliyatlardan kaçıyor…
Hastane kayıtları incelendiğinde bu anlaşılıyor.
Hastalar azaldı…
BURSA’DA HASTANE KALMADI!
Bu hal devam ederse vatandaşlarımız zarar görür!
Yüksek İhtisas EAH, Çekirge Devlet ve Şehir Hastanesi ‘pandemi hastanesi’ olarak ilan edildi. Özel hastaneler de aynı statüdeler.
Peki vatandaş hangi hastaneye gidip rahatça, güven içerisinde muayene olacak?..
*
Durumun vahametini gören hekimlerimiz, hastaların korkusuzca hastanelere gelmelerini sağlamak için ‘ne yapabiliriz?’ diye çareler geliştiriyor.
Sadece Bursa’da değil, aynı sorun tüm ülkede var.
Ne yapmalı?
Çekirge Devlet Hastanesi’ni pandemi hastanesi statüsünden çıkartmalı.
112 buraya COVID-19 hastası getirmemeli, bulaşıcı hastalık şikayeti olan vatandaşlar da Şehir Hastanesi ya da Yüksek İhtisas Hastanesi’ne gitmeli…
*
Korkudan hastaneye gidemeyen kronik hastaları kollamak gerekiyor.
Valilikler konuya el atmalı…
BURSA ARTIK 5. SIRADA
Bir sorun daha var!
Salgın, Bursa’da etkisini hızlandırdı;
Birkaç gün önce Bursa, salgın hastalık istatistiklerinde 12. sıradaydı. Tablo ağırlaştı ve 5. sıraya yükseldi.
Soruna odaklanmalı ve kapatılan Bursa (Muradiye) Devlet Hastanesi, isterse pandemi hastanesi olarak ‘acilen’ açılmalı…
SAHRA HASTANESİ NEREDE?
1999 yılı Marmara ve Düzce depremlerinde kullanılan 500 hasta kapasiteli ‘Sahra Hastanesi’ hazır hale getirilmeli.
Sağlık Müdürlüğüm döneminde TIR’larla getirip, Arabayatağı’ndaki Sağlık Bakanlığı Bölge Tamirhane depolarında muhafaza altına aldığımız Kızılhaç’tan hibe hastanenin ‘muhtemel ihtiyaç halinde’ kurulumu için planlama yapılmalı…
Atıl durumdaki Yunuseli Havaalanı kurulum yeri için iyi bir seçenek olabilir…
Yıllar önce Sahra Hastanesi’ni kurup söken Bursa Sağlık Müdürlüğü ekipleri iyi bir deneyim kazanmıştı. Yeniden gözden geçirilmeli…
TABİP ODASI DAVET EDİLMELİ
Bursa’da vakalar artıyor, şimdiden geleceği planlamalı.
Elbette sayın Vali başkanlığında toplanan İl Hıfzıssıhha Kurulu ve Pandemi Kurulu bunları görüşüyordur…
*
Dikkatimi çekti, dile getirmeliyim;
Salgın, halk sağlığı bilimiyle ilgilidir. İl Hıfzıssıhha Kurulu toplantılarına Bursa Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı’ndan bir hoca davet edildi mi?
Umumi Hıfzıssıhha Kanununa göre İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun daimi üyeleri arasında olan Tabip Odası toplantılara davet ediliyor mu?
Bilim Kurulu’nun bile Türk Tabipler Birliği önerilerini bir iki gün sonra dile getirip önerdiğini görüyoruz.
Halk sağlığının korunması doğrultusunda bu kentin kurumları ve birikimleri göz ardı edilmemeli!
*
Geçen hafta İçişleri Bakanlığı ‘sokağa çıkma yasağı’ ilan etti. Teknik olarak zamanlama sorunluydu ve ‘beklenen’ bir durum ortaya çıktı.
Halk sokaklara dökülüp marketlere akın etti. Yenilecek, içilecek ne varsa kapış kapış aldı.
*
Bu hengâmede bir fotoğraf geceye damga vurdu.
Bir vatandaşımız markette, avuçlarına sıkıştırdığı ‘luppo’ markalı sandviç kek ile kasa kuyruğuna girmişti…
Foto gündem oldu, adeta patladı gitti.
Nereden bilebilirdik, fotoğrafın ardında bir dramın yattığını…
Adam birkaç ay önce işten çıkarılmıştı. milletin marketlere koştuğunu görünce o da arkadaşından cüzi bir miktar borç alarak içeri girmiş, ekmek ve un kalmayınca küçük çocuğuma bir şey alayım diyerek LUPPO’ya sarılmış…
Dram!..
*
Keki üreten firma müthiş bir reklamı bedavaya getirerek Luppo’sunu sadece Türkiye’ye değil, dünyaya da tanıttı.
Keki kim üretiyor diye baktım, Şölen firmasıymış…
Şölen, şimdi bir şeyler yapmalı ‘Luppolu adam’a uygun bir iş vermeli. İsterse reklam filminde oynatmalı…
Koronavirüs halkı üzerken bari garibanın birinin yüzü gülsün, hayatı şölen olsun…
Paylaş