Can pazarı prosedür, kural tanımaz

Böylesine büyük ve yaygın bir acı yaÅŸamamıştık. Hastalık ve hastalanma korkusu sarmış her yeri. Ölümler, ölüm ilanları, ıssız ve cemaatsiz cenazeler. Sanal taziyeler. Matem havasındayız…Â

Haberin Devamı

Yaşama, umuda dair ne varda hepsi örselendi.  
Kapanan iş yerleri, iflaslar, işsizlik, geçim sıkıntısı. 
Ekonomik durgunluk ve kriz...  
Eğitimden ulaştırmaya, tarımdan hayvancılığa, imalattan ticarete her sektör derin sıkıntılar içinde kıvranıyor. 
Sağlık… 

Can pazarı prosedür, kural tanımaz

Kora kor bir mücadele içerisindeyiz. 
Sağlık çalışanları bir sürü idari yanlışlık ve eksikliğe rağmen yaşamlarını ortaya koyarak salgın ile savaşıyor.  
Salgınla savaş cephe savaşına hiç benzemiyor!.. 

ACIYLA KUŞATILDIK 

2020 yılının son günlerine dört bir yanımız yalnızlık,  
Endişe, panik ve elemler içerisinde, acılarla kuşatılmış bir haldeyiz. 
Belli ki 2021‘e de aynı şekilde gireceğiz. 
Sosyal yaşam dumura uğradı. 
Moraller yerle yeksan. 
Halkın ruh sağlığı sıfırın altında, 
Yarına dair iyi olacağına inandığı bir şey yok. 
İşin kötüsü beklentisi de kalmamış!.. 

Haberin Devamı

YARINA ÇIKMAK 

Kamuoyu araştırmaları da böyle sonuçlar veriyor. 
Farklılık yok. 
Her yaşanan gün, bir öncekinden daha iyi olmuyor. 
Kötüye gidiyoruz. 
Nisan marttan, mayıs nisandan daha iyi olmadı!.. 

* 

Halkın sadece iki beklentisi kalmış; 
Biri, ölmeden yarına çıkmak, 
Diğeri, yurt dışından gelecek aşıyı yaptırmak!.. 
Aşı gelecek yüzler gülecek yani. 
Tek beklentimiz bu. 

* 

Bekliyoruz. 
Bekliyoruz çünkü Türk bilim insanları ve çalışanları tarafından onlarca yıl çeşit çeşit aşıyı, üretip hatta sattığımız kurumda aşı üretimi zaafa uğratıldı. 
Hıfzıssıhha Enstitüsü gibi bir kurumu aşı üretemez duruma getirmeseydik belki de bizim de bu araştırmalara bir katkımız olurdu.

Can pazarı prosedür, kural tanımaz

Bizim bilim adamlarımız da bu araştırmalarda yer alırdı. Hıfzıssıhha’nın deneyimi Türk bilim adamlarının aşı çalışmalarına hız kazandırmış olurdu...

* 

Ortalık kırılıyor 
Sağlık personelleri acillerde, yoğun bakımlarda, poliklinik ve kliniklerde helak oldu.  
Sorunlar yumağının acısını en çok sağlık çalışanları çekiyor. 

* 

Haberin Devamı

Bugüne kadar 210 civarında sağlık çalışanı yaşamını yitirdi. 
Yüzlercesi hasta, tedavi görüyor. 
Binlercesine ise hastalık mikrobu COVID-19 bulaşmış. 
Bunca yanlış sağlık çalışanlarının fedakarca gayretleriyle düzeltilebilir mi? 
Sanmam… 

HATIRLI KİŞİLER ARANIYOR 

Hastanelerde COVID-19’lu hasta için yer bulmak çok zor. 
Yataklar dolu. 
Boş yatak bulmak, hastaneye yatabilmek için üst düzey yetkililer ve hatırlı kişilerden yardım isteniyor. 
Durum bu. 
Peki, herkes ‘hatırlı kişi’ bulabilir mi? 
Hayır… 
O halde vatandaş çaresiz bırakılmamalı… 

* 

Geçtiğimiz günlerde şahit olduğum bir hadiseyi anlatayım sizlere; 
Şikayetleri olan kişi hastaneye gider. Tetkikleri yapılır. PCR ‘ı da pozitif gelir. Akciğer BT ‘de lezyon görülür. İlaçları verilir eve gönderilir.  
Filyasyon ekibi de bir kez arar, görüşürler. 

* 

Haberin Devamı

Birkaç gün sonra hastanın şikayetleri ağırlaşır. Nefes alamama, ateş, yaygın ağrı ile 112‘yi arar, durumunu anlatır,  
- ‘Beni hastaneye götürün’ der.  
Ancak, ‘aşırı yoğunluğun olduğu, kendi imkanlarıyla hastaneye gitmesi gerektiği’ cevabını alır. 

* 

Hastaneye gider, muayene olur.  
Doktor yoğun bakıma yatış kararı verir. 
Bundan sonrası ilginç… 
Yer yoktur.  
Beklenir, boş yer bulunamaz.  
Başka hastaneler araştırılır.  
Yer yok… 
Çaresiz eve döner. 
Aile, boş yatak arayışına devam eder. 
Nafile her yer, her hastane doludur… 

* 

Hani derler ya çaresizlik her şey yaptırır.  
Böyle de oldu. 
Bir başka ilde yaşayan akrabalar ve arkadaşlar devreye girerler. 
Müjdeli haber ulaşır; 
- ‘Kardeşim, boş yatak bulduk, hadi gel!’ derler… 

* 

Haberin Devamı

Durumu gittikçe ağırlaşan hasta, arkadaş ve akraba dayanışmasıyla 600 kilometre ötedeki bir hastanenin yoğun bakımına otomobil ile ulaştırılır. 
Kritik bir dönemi, şansı ve yakınlarının marifetiyle aşmasını bilen o hastayı tanıyorum. 
Geri döndü. 
Şimdi daha iyi… 

* 

Herkes bu kadar şanslı olabilir mi?!.. 

CAN PAZARI 

Yapılan şey doğru değildi, prosedürlere ise hiç uygun değildi… 
Hatırlı, üst düzey bir tanıdığı yok diye ölmeyi mi bekleyecekti!.. 

* 

Ambulanssız ve kurallara uyulmamış bir şekilde gidişten haberim oldu.  
Karantinaymış, izolasyonmuş, evden dışarı çıkılma malıymış, yasakmış, hastalığı başkalarına da bulaştırır mış, daha neler neler… 
Zorda kalan insan her şeyi göze alır. 
Yaşam bu, ölüm korkusu, can kaygısı… 
 Ortam can pazarına dönmüşse kişi kendi canı için çok şeyi göze alır arkadaş! 

* 

Haberin Devamı

Yeri gelmişken soralım; 
COVID-19 yatağı bulmak için, daha önce anlaşılmadık bir şekilde kapatılan Bursa Zübeyde Hanım Doğumevi, Göğüs Hastalıkları Hastanesi ve Amatem açılıyor mu?.. 

* 

Devlet, bürokrasi ve yönetim iyi organize olacak yurttaşın sıkıntılarını giderecek. Hatta sıkıntıyı önceden öngörecek ve meydana gelmeden önce tedbirlerini alacak. 
Tüm bunlara rağmen asla yılgınlık, ümitsizlik olmamalı; 
Türkiye büyük ülkedir, Türk milleti ise umutsuzluktan nice başarı hikayeleri çıkartmıştır. 
Bu günler de geçer ya hu!..

Yazarın Tüm Yazıları