Çok hoşuma gitti, bu cümle. Ertuğrul Özkök'ün yazısında okumuş olmalısınız, AIDS virüsü HIV taşıyıcısı olduğu belirlenen Y.O.'nun okula başlaması aşamasında çocuğun ailesi ve aynı sınıfı paylaşan çocukların aileleri sıkıntılı günler geçiriyor.
Bu konudaki haberleri yansıtan sayfaya düşünülen bu başlık, bence sorunun, hatta tüm sorunların çözümünde önemli katkısı olacak bir bakış açısını yansıtıyor.
Bu bakış açısına 'empati' adı veriliyor. 'Kendini onun yerine koymak' olarak da tanımlayabileceğimiz bu bakış, maaesef günümüzde çok azaldı. 'Ben, sadece ben' diye bakanların çoğunluğu oluşturduğu toplumumuzda, herkesin bu başlığı kesip, sürekli görebileceği bir yere asmasında yarar var.
Şimdi isterseniz, olayın tıbbi tarafına da bakalım. Bu çocuk AIDS hastası değil, bu hastalığa yol açan virüsü (HIV) taşıyor. Uzun yıllardır HIV taşıyan ama hastalanmayan çok kişi dünya üzerinde yaşıyor. Bunlar toplumun içinde yaşıyor, okula gidiyor ya da çalışıyor. Hiç bir ülke bu kişileri toplumdan izole etmeyi düşünmüyor. Bunun gerekçesi, bu virüsün diğer bir çok virüse oranla çok daha dayanıksız olması. Aslında insan bünyesinde hastalık etkeni olabilen bir çok virüs ve/veya bakteri bulunabiliyor. Bunların çoğu HIV'den daha da tehlikeli ve sık görülüyor.
TARAMA YAPILSA
Örneğin toplumumuzda bir bulaşıcı sarılık türü olan Hepatit B virüsü taşıyıcılığı çok yüksek boyutta. Hepatit B hastalığının da kesin tedavisi yok. Hepatit B hastalığına yakalananların önemli bir kısmında karaciğerde hasar, siroz ya da karaciğer kanseri gibi tablolar görülebiliyor. Üstelik bu virüs çok dirençli. Normal kaynatma ısılarında bile ölmüyor.
Ailelerinin, Y.O. ile aynı okulda okuması istemediği çocuklar arasında bir tarama yapılsa belki de Hepatit B taşıyıcıları olduğu görülebilir. Hatta, boğaz kültürü tahlili yapılsa çoğunun boğazında, bazen ciddi kalp ve böbrek sorunlarına yol açabilen Streptokok bakterileri bulunabilir.
Şimdi, hepsi de belirli koşullarda öldürücü olabilen hastalıklar arasında bazılarını görmezden gelip, bazılarını taşıyanları izole mi edceğiz? Hangi hastalığa torpil yapılacağına kim karar verecek?
O ÇOCUKLAR ŞANSLI
Çevremizde bildiğimiz ve henüz bilmediğimiz çok hastalık etkeni var. Bunları kendimize bulaştırmadan yaşamayı öğrenmekten başka yolumuz yok. Bence, Y.O. ile aynı sınıfta okuyacak öğrenciler çok şanslı, bu yaşlarında çok değerli bir sosyal bilinç ve hijyen bilinci alacaklar. Her türlü ayırımcılıktan uzak, herkesle birarada olmayı ve hastalık etkenleri ile kendilerine bulaştırmadan yaşamayı, uygulamalı olarak öğrenecekler. Çocuklar, büyüklerden çok daha kolay öğreniyorlar.
HAFTANIN KİTABI
Egzama ve çocuğunuz
Egzamada yaş sınır oluşturmaz, ancak çocuklarda sıklıkla görülen bir hastalıktır. Karşı konulamayacak şiddette kaşınma isteği, ciltte kuruluk, kabuklanma, kanama ve iltihaplanma gibi belirtiler egzamalılara sıkıntılı dönemler yaşatır. Sorular ve Cevaplarla Egzama ve Çocuğunuz isimli kitap, bu konuda bilmeniz gereken her şeyi aydınlığa kavuşturuyor.
Bu kitap bir hafta boyunca tüm D&R mağazalarında %15 indirimli