BEN tansiyon hastasıyım. Sürekli olarak ilaç kullanıyorum. Aslında pek şikáyetim olmamasına rağmen yaptırdığım kontrollerde hep farklı sonuçlar çıkıyor. Benim tansiyonum dengeye mi girmiyor? Hikmet/İSTANBULDaha önce de yazdığım birkaç yazıda tansiyon ölçtürmenin önemi ve doğru ölçme teknikleri konusunda bilgi vermiştim. Tansiyon ölçmeyi bilmek her zaman doğru sonuç almayı gerektirmez. Sonucun değerlendirmesi sırasında, tansiyon ölçümünü etkileyen faktörleri de bilmek gerekiyor. Öncelikle bilinmesi gereken, tansiyonun dinamik bir olay olduğu ve bu nedenle sıklıkla değişmeler gösterebileceğidir. Bu değişmeler 20 mm.nin üzerine çıkabilir. Bu nedenle de sadece bir ölçüme bakarak tansiyon yüksekliği kararı vermemek gerekiyor. Tansiyon rakamları, yemekle, solunumla, ruhsal durumdaki değişmelerle, eksersizle, sigarayla, alkolle, ağrıyla, hava sıcaklığıyla, mesanenin doluluk oranıyla değişim gösterir. Ayrıca yaşa, ırka ve günlük yaşantıya göre de değişimler görülebilir. Örneğin uyku sırasında tansiyon en düşük düzeylerdedir. Bir tehdit ya da tehlike veya alarm durumunda da vücut savunma reaksiyonu verir. Bu tepki bazı kişilerde daha fazla olmaktadır. Bu tepki bazen doktor muayenesi sırasında ortaya çıkar. Bilinçaltında sağlığının tehlike altında olduğunu düşünen kişi, muayene sırasında heyecanlanır. Bu kişilerde doktor muayenesi sırasında yapılan ölçümler sürekli olarak yüksek bulunabilir. Buna ‘‘Beyaz Gömlek Hipertansiyonu’’ denilmektedir.Oturmak, yatmak ve ayakta durmak tansiyon rakamlarını değiştirir. Bu nedenle kural olarak otururken tansiyon kontrolü yapılmalıdır. Aynı şekilde kolun kalp hizasında tutulması ve alttan desteklenmesi de önemlidir. Ölçümde kullanılacak aletin sağlam ve ayarlarının doğru olması her zaman yeterli değil. Manşet kısmının üst kolun üçte ikisini kapsayacak genişlikte olması, manşetin içindeki şişen lastik kısmın, kolun en az yüzde 80'lik kısmını kapsayacak uzunlukta olması da gerekiyor. Buna dikkat edilmediği takdirde, özellikle şişman kişilerde tansiyon yanlış ölçülebilir. Tansiyon ölçümünü etkileyen faktörlerden biri de kalp ritminin düzenli olup olmaması. Ritim bozukluğu hallerinde kalbin kanla dolma miktarında farklar olacağı için farklı tansiyon rakamları ölçülebilir. Benzer şekilde kalp atım sayısının az olduğu hallerde, aletin vidasını çok açıp hızlı sönme sağlanırsa, sistolik tansiyon, gerçeğinden daha düşük ölçülebilir. Aslında çok kolay olan tansiyon ölçümü, bazı kriterlere dikkat edilmediği taktirde yanlışa götürebilen, gereksiz yere yüksek tansiyon kaygısına düşmeye ya da gereksiz rahatlığa ve riskle karşılaşmaya yol açabiliyor.