Sağlıkta tasarruf tedbirleri

TOPLUMLARDAKİ yaşlı nüfusun giderek artması tüm dünyada sosyal güvenlik sistemlerinin üzerindeki yükü ağırlaştırıyor.

Sağlık hizmetlerinin giderek daha yüksek teknolojiye dayanması, daha etkili ilaçların piyasaya verilmesi, sağlık harcamalarını da artırıyor. Yönetimlerin de bu konuda önlemler almaya çalışmaları çok doğal.

Ancak dikkatten kaçırılmaması gereken konu, tasarruf yapılmaya çalışılan kısmın insan hayatıyla bağlantılı olduğu. İnsan hayatının söz konusu olduğu bir yerde sadece israftan kaçınabilirsiniz.

Son zamanlarda bu konu değişik şekillerde gündeme geliyordu, en son bütçede birçok harcama kaleminde tasarrufa gidildi.

Reçetesiz olarak satılabilecek ilaçların belirlenip ödeme dışı bırakılmasını ben de bir süreden beri savunuyordum. Bu belki dar gelirli kesimde bir ölçüde sıkıntı yaratabilecek bir durum ama sigorta ve devlet hastanelerinden, sadece bu grup ilacı reçeteye yazdırmak için gelmiş olanların kalabalığının azalacağı, hastanelerin daha önemli hastalıklarla ilgilenebilmek için daha fazla zaman bulabileceği düşünülürse bir anlamda yararlı etki sağlayacağı da düşünülebilir.

Benim kaygım, eşdeğer ilaç ve sağlık malzemesi uygulamalarında yoğunlaşıyor.

Bir süre önce yazdığım seri yazıda, bazı ilaçların kimyasal olarak aynı formüle sahip olmalarına rağmen, hastaya kullanıldığında aynı etkiyi göstermeyebileceğini belirtmiştim. Bunu, çok iyi pişirdiğiniz bir yemeği tarif ettiğiniz arkadaşınızın, aynı malzemeyi kullanmasına rağmen aynı lezzeti verememesine benzetebiliriz. İlaçta aynı etkiyi sağlayamamak, kuıllanılan hammaddeden ve üretim tekniklerinden kaynaklanabilmektedir. Hastaya kullanıldığında aynı etkiyi sağladığı (biyoeşdeğer), yapılan çalışmalarla kanıtlanmamış, bu belgeyi almamış olanların, ucuz ilaç uygulamasına alınmaması hayati önem taşımaktadır.

Ucuz tedavi konusunda bir başka uygulamayı geçtiğimiz aylarda, kalp-damar hastalıklarının tedavisinde kullanılan stentlerde yaşadık. Sosyal Sigortalar Kurumu'nun belirlediği tek fiyattan mal satanlar, sattıkları malın kaliteli ya da kalitesiz olduğuna bakılmadan tümüyle suçlandılar ve bir kısmı tutuklandı. Buna gerekçe olarak da piyasada çok daha ucuz fiyata stent bulunabiliyor olması öne sürüldü. Eski bir bakanımız televizyona çıkıp stenti tükenmez kalem yayına benzetti. Piyasada bulunan ucuz stentlerin kalitesi ve güvenliği konusunda elinizde güvenilir veriler olmadan halka bunların takılmasını zorlarsanız, en azından halk sağlığını riske sokmuş olursunuz. Nitekim bu tartışmaların olduğu, ‘‘Neşter’’ operasyonlarının yapılıp devlete, devletin belirlediği fiyattan mal satanların Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce tutuklandığı sıralarda aynı hükümetin Sağlık Bakanı'na pahalı fiyattan stent takıldı. Bu acaba, halka layık görülen stentlere aynı hükümetin Sağlık Bakanı'nın güvenmemesi anlamına mı geliyordu, yoksa eski sağlık bakanımızın da ‘‘Neşter’’cilerin oyununa geldiği anlamına mı?

Ülkemizin yaşadığı ekonomik krizde tasarrufa önem verilmesi çok doğal ve alkışlanacak bir davranış, ama insan hayatıyla oynanmaması şartıyla.
Yazarın Tüm Yazıları