Sağlık

Dr.Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

OKUR MEKTUPLARI

Henoch-Schönlein Hastalığı

Bir süreden beri, 8 yaşındaki kızımın hastalığıyla mücadele eden bir anneyim. Çocuğumu ilk götürdüğüm doktor, Henoch-Schönlein purpurası teşhisini koydu. Kan, idrar ve dışkı testleri yapıldı, sonucunda, korkulacak birşey olmadığı ve bu hastalığın sindirim sistemine vurduğu anlaşıldı. Çocuk devamlı kusmaya başladı, hatta bir gece kan dahi kustu. Sonra beni bir büyük hematologa yolladılar. O da, bu hastalığın bir kan hastalığı olmadığını, bunun kendi çocuk doktorumuz tarafından tedavi edilebileceğini söyledi.

Verdiğimiz ilaçlarla çocuk biraz iyileşir gibi olurken, birdenbire eski haline dönüyor, eklem yerleri şişiyor, karın ağrıları başlıyor. Kol ve bacakları halka halka deri altı kanamaları şekline dönüşüyor. Bu durum 2-3 kezdir tekrarlıyor. Bu hastalığın iyileşmesi çok zaman alır diyorlar. Bu hastalık tamamen geçer mi?

K.HOCAOĞLU

Tıp dilinde Henoch-Schönlein purpurası olarak adlandırılan hastalık bir anlamda alerjik kökenli bir sağlık sorunudur. Çeşitli etkenlere bağlı olarak gelişen yanlış bağışıklık, damar sistemini etkileyerek deri altı kanamalar tarzında döküntülere yol açabilir. Bu döküntüler, deride olduğu kadar sindirim sisteminde, böbreklerde ve eklemlerde de olabilir.

Sindirim sisteminde olan döküntüler, sindirim kanalı içine kanamalara neden olabilir. Sindirim kanalına olan kanamanın belirtisi dışkının katran gibi siyah çıkması, kusma olduğu taktirde, kahve telvesi görünümünde olmasıdır. Eklemlerdeki döküntüler, eklemlerde romatizma benzeri ağrılar, kızarıklık ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilere neden olur. Böbrekleri tuttuğu taktirde idrarda kanama ortaya çıkar. Kanama bazen gözle görülebilecek derecede, bazen de sadece mikroskopla tesbit edilecek derecededir. Ayrıca yapılan idrar tahlilinde protein (Albumin) olduğu da belirir. Hastaların yaklaşık yarısında böbrek tutulması görülebilir.

Birkaç haftalık aralarla hastalığın ataklar yaptığı görülür. Hastaların büyük bir kısmında hiçbir belirti kalmaksızın iyileşme elde edilirken, bazılarında böbrekte tahribat ortaya çıkabilir.

Hastalığı bir çeşit alerjik hastalık olduğunu belirtmiştim. Özellikle küçük çocuklarda, ateşle seyreden üst solunum yolu infeksiyonlarından sonra ortaya çıkabilir. Çok sık olmamakla birlikte ilaç alerjisi de hastalığın belirmesinde etken olabilir. Bu nedenle her vakada, etken olabilecek ilaç araştırması yapılmalıdır.

Hastalığın tedavisinde ilk aşama, hastalığa neden olabilecek etkenlerin belirlenerek ortadan kaldırılmasıdır. Bu etken ortadan kaldırıldıktan sonra sadece belirtileri gidermeye yönelik tedavi yeterli olabilir. Eklem tutulması, şişlik, karın ağrısı gibi şikayetleri çok olanlarda kortizon tedavisi etkili olacaktır. Devamlı ataklar sonucu böbreğin etkilenerek kronik bir böbrek hastalığının ortaya çıktığı durumlarda, bağışıklık baskılayıcı ilaçların, örneğin Azothioprin’in yararlı etkileri görülebilir. Size tavsiyem çocuğunuzu tıp fakültelerinden birinin çocuk kliniğine götürmenizdir.

Anneniz mide fıtığı olmuş

İki yıl kadar önce anneme epigastrik herni teşhisi koydular. Bu hastalık nefes alamama ve hırıltı gibi şeyler yapar mı? Ayrıca yemek yedikten sonra şikayetler daha çoğalıyor. Bizi bu konuda aydınlatmanızı rica ediyorum.

H.YÜREKLİ

Epigastrik herni, karın duvarının üst kısımlarında midenin bulunduğu kısımda yer alan bir fıtığa verilen isimdir. Bu tanım karın duvarında oluşan bir fıtığı anlatır. Oysa sizin tarif ettiğiniz şikayetlere bakınca olay daha çok hiatus hernisi olarak adlandırılan tabloyu düşündürüyor.

Bu sorun, karın ile göğüs arasında yer alan ve iki boşluğu ayırmanın dışında solunuma da yardım etmek görevi olan diyaframda, yemek borusunun geçtiği deliğin geniş ve mideyi bağlayan bağların zayıf olduğu durumlarda ortaya çıkar. Buna bağlı olarak, normalde karın boşluğu içinde yer alması gereken midenin bir kısmı, zaman zaman bu delikten göğüs boşluğuna doğru fıtıklaşır. Bu fıtıklaşma, özellikle akciğerin ve bazen de kalbin itilmesine neden olur. Hele midenin büyük bir kısmının fıtıklaştığı hallerde nefes darlığı ve çarpıntı gibi haller daha da aşırı olacaktır.

Hastanın kilolu olması, beline sıkı kemer ve korse takması, fazla yemek yemesi, yemek sonrası dolu mideyle yatması ya da eğilmesi gibi haller karın içi basıncı arttırarak midenin göğüs boşluğuna doğru fıtıklaşmasını arttıracaktır.

Diyaframdaki deliğin çok geniş olmadığı durumlarda hastanın kilo vererek karnındaki yağları azaltması, midesini aşırı doldurmaktan kaçınması, özellikle yemek sonrası yatmak veya eğilmekten kaçınması, karnını sıkan korse ve kemer gibi şeyler kullanmaması ile şikayetleri azaltmak mümkündür.

Bütün bu önlemlere rağmen fıtıklaşmanın önlenmediği ve hastanın şikayetlerinin çok olduğu hallerde ameliyat söz konusu olabilmektedir.

Annenizin durumunu tam olarak bilemiyorum. Verdiğim bu genel bilgilerden sonra bir sonuca varabildiğinizi umuyorum. Eğer tam olarak aydınlanmayan durumlar varsa gastroenteroloji uzmanı bir doktora muayene ettirebilirsiniz.

Sperm rengi değişti

24 yaşında ve bekarım. Son günlerde sperm rengim kahverengi olmaya başladı. Bu bir hastalık belirtisi mi? K.KOÇER

Sperm renginde zaman zaman hafif değişmeler olabilir. Ancak kahverengi gibi koyu bir renk değişimi tarif ettiğinize göre, burada bir kanama ihtimali söz konusudur. Kanamanın ortaya çıkmasında aşırı cinsel yaşamın etkisi olabileceği gibi burada bir sorun olması ihtimali de mevcuttur.

Böyle durumlarda üroloji uzmanı bir doktora başvurmak gerekir. Muhtemelen sperm tahlili isteyecek ve sonuca göre de tedavi edecektir. Doktora başvurmayı ihmal etmeyin.

Motor nöron hastalığı

Ayşe Başak / ALMANYA

Motor nöron hastalığı, hareketle ilgili komutları ileten sistemin omurilikteki kısmının, genellikle bilinmeyen bir nedenle hasar görmesi sonucu ilerleyici özellikte kas güçsüzlüğü ile kendini gösteren bir hastalıktır. Vakaların büyük bir kısmında hastalık ellerdeki kaslarda titreşim ve güç azalmasıyla kendini gösterir. Annenize bu teşhisin hangi merkezde konulduğunu ve halen ne gibi bir tedavi uygulandığını ve hangi şehirde yaşadığını belirtmemişsiniz. Bu kadarlık bilgiyle önerebileceğim tek şey, büyük illerimizdeki tıp fakültelerinden birinin nöroloji bölümüne başvurmasını sağlamanız, olacaktır.

FAKS: (0 212) 677 01 39

E-MAİL: gtezmen@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları