Sağlık

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

Koroner kalp hastaları ve tatil

Yaz sıcaklarının bastırmasıyla hemen herkeste tatile çıkıp denize girme isteği beliriyor. Sağlığı yerinde olanlar için sorunlar sınırlı. Temiz bir deniz bulup, tatil yapacak parayı dengeledikten sonra fazla bir sorun kalmıyor. Benim bugün üzerinde durmak istediğim konu, sağlığı ile ilgili sorunu olanlardan, koroner kalp hastalarının tatil ve özellikle deniz konusunda neler yapmaları, nelere dikkat etmeleri gerektiği...

Hep dikkatli olun

Bilindiği gibi koroner kalp hastalığı, kalbi besleyen damarların daralması ya da tıkanması sonucu ortaya çıkan bir tablodur. Kalp yeterince beslenmediği için, kalp ağrısı ya da angina pektoris denilen şikayetler olur. Damar tam tıkandığında, kalp kasının bir bölümünün kangren olduğu, miyokard infarktüsü tablosu ortaya çıkar. Şekli ne olursa olsun, koroner kalp hastalığı olanların kalp damarları daralmış olduğu için, bundan sonraki yaşamlarına dikkat etmeleri gerekir.

Fazla yorulmayın

Hemen herkesin bildiği gibi bu kişiler yorulmaya gelemezler. Yol yürüdükleri, ağırlık taşıdıkları ya da yokuş çıktıkları zaman kalp ağrısı belirmeye başlar. Bu işleri yaparken ağrının ortaya çıkma nedeni, kalbin işinin artmasıdır. Kalbin işi artınca, beslenme ihtiyacı da artacaktır. Dar olan damarlar, artış olan beslenme ihtiyacını karşılayamayınca bu tür belirtiler ortaya çıkmaya başlar.

Bu temel ilkeden yola çıkarak, geçirilmiş enfarktüs ya da koroner kalp hastalığı olanların tatil ile ilgili olarak neler yapmaları gerektiğini inceleyelim.

İlk konu, tatil yapılacak yörenin planlanmasıdır. Hastalığı olan bir kişi, o sıralarda kendini iyi bile hissetse, bir doktora ihtiyacının olabileceğini düşünerek, tıbbi destek olanaklarından çok uzak bir yöreyi düşünmemelidir.

Yolculuğu kısa tutun

Daha sonra ulaşım konusu gelir. Özelikle sıcak günlerde aracı başkası da kullansa, uzun yolculuklar önerilmez. Bu nedenle, otobüs yolculuğu yapılacaksa, klimalı araçlar ya da gece yolculukları tercih edilmelidir. Bavul çanta gibi ağır eşyaları, kalp hastalarının taşımamaları gerekir.

Aşırı sıcak bu kişiler için uygun değildir. Bu nedenle öğle saatlerini istirahatle geçirmek yararlı olacaktır. Hele yemekten sonraki 1-2 saatlik sürede istirahat, çok önemlidir. Yemek deyince, eğer mevcutsa perhizleri sürdürmek şartını hatırlatmaya gerek yok sanırım.

Vücudunuzu suya alıştırın

Koroner kalp hastaları denize girebilir. Ancak, suya birden atlamak yerine suyu vücudun her yerine sürerek vücudu soğuk suya alıştırmak gerekir. Öte yandan, yüzmek yoğun efor harcamasını gerektiren bir iştir. Bu nedenle denize girmeyi, yüzme sporu olarak değil, deniz banyosu olarak değerlendirmek yararlı olacaktır.

Ben bugün konunun ana hatlarını ele aldım. Ancak her hastanın durumunda farklılıklar olduğu için, konunun ayrıntısını, hastayı tedavi eden doktorun planlaması daha uygundur.

OKUR MEKTUPLARI

Sedimantasyon yüksekliği

G.TUNÇ/KAYSERİ

Arkadaşınızda kısaca ’sedim yüksek’ olarak adlandırılan teşhis, aslında teşhis olmaktan çok bir tahlil bulgusunun belirtilmesidir. Sedimantasyon olarak adlandırılan bu tahlilde, kandaki hücrelerin çökme hızı ölçülmektedir. Hücrelerin elektriksel dengesini bozan etkenler, sedimantasyon rakamının yüksek bulunmasına neden olur.

Sedimantasyonun yüksek bulunması en sıklıkla, romatizmal ve iltihaplı hastalıkları düşündürür. Ancak tümöral olaylarda da bu rakamın yükseldiği görülmektedir. Görüldüğü gibi, bu tahlil, tek başına teşhis koydurmaktan çok uzaktır. Bir hastada sedimantasyon yüksekliği bulunduğu zaman, yukarıdaki hastalık gruplarının araştırılması ve gerçek teşhisin konulması gerekir.

Arkadaşınızda eklem ağrıları tarzında şikayetler olduğuna göre, bu yüksekliğin, romatizmal etkenlere bağlı olması ihtimali çok fazladır.

Gittiği hastanede teşhis olanağı bulamadığına göre, tercihan tıp fakülteleri gibi ayrıntılı tetkik olanağı bulunan hastanelerden birinin iç hastalıkları servisine başvurması uygun olacaktır.

Pankreatit oldum

K. AY / ANKARA

Safra kesesi ameliyatından 8 yıl sonra kanal güdüğünde beliren taş, endoskopla mide içinden geçilerek, safra kanalından alınmaya çalışılmış. Bu sırada düşen taş, tıp dilinde oddi sfinkteri olarak adlandırılan ve safra ile pankreas kanallarının ortak olarak onikiparmak bağırsağına döküldüğü yeri tıkamış, daha doğrusu daraltmış. Bu olay da fark edilmediği için, pankeas salgısı, kendi içinde birikerek, pankreasın iltihaplanmasına yol açmış.

Bundan sonra sağlığınızla ilgili olarak geçirdiğiniz tüm olayların, bununla bağlantısının olduğu söylenebilir.

Halen bu taş çıkarılmış olmakla birlikte, oddi sfinkterinde uzun süre kalması, bu bölgede darlık nedeni olmuş. Nitekim, pankreas dışında, karaciğer içindeki safra kanalları da genişlemiş. Bu olay da giderek karaciğeri tahrip etme riski taşıyor.

Gittiğiniz hastanenin cerrahi servisinin ameliyatı niçin düşünmediğini bilmiyorum ama yıllar süren olaylara bağlı olarak gelişen darlığın kendi başına genişlemesi mümkün değil.

Size önerim, sindirim sistemi cerrahisinde uzmanlaşmış bir başka hastaneye örneğin tıp fakültesine, bir an önce başvurmanızdır.

FAKS: (0 212) 677 01 39

E-MAİL: gtezmen@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları