Paylaş
AIDS rehberi
AIDS hastalığına yakalanmanın tek yolu HIV olarak adlandırılan virüsün bulaşmasıdır. Bu virüsün bulaşması için de yaygın olan iki yol var;
Virüs taşıyıcısı ya da AIDS hastası biriyle vajinal, anal ya da oral yoldan cinsel ilişkide bulunmak,
Virüs taşıyıcısı ya da AIDS hastası biriyle aynı enjektör iğnesini kullanmak.
Yaygın olan bu yolların dışında virüs taşıyıcısı kadının hamile kalıp doğum sırasında veya emzirme sırasında sütüyle bebeğine bulaştırması, virüs taşıyan kanın sağlam bir kişiye verilmesiyle veya kandan üretilen bazı ürünlerin kullanılmasıyla da bulaşmalar görülmüştür. Kan yoluyla bulaşma, özellikle hastalığın tanınmaya başladığı 1985 yılından önce sık görülmüştür.
Cinsel ilişkiyle nasıl bulaşır
AIDS virüsü HIV, korunmasız cinsel ilişkiyle, kadından erkeğe ya da erkekten kadına bulaşabilir. Erkekler arası eşcinsel ilişkide bulaşma sık, kadınlar arası eşcinsel ilişkide ise daha seyrektir.
HIV, kanda, spermde ya da vajina salgısında bulunur. Vajina, penis ya da ağızdaki gözle görülemeyecek kadar küçük bile olsa, yara ve sıyrıklarda vücuda girebilir.
Cinsel eşte görünür hiçbir hastalık belirtisi olmasa bile HIV taşıyıcısı olması bulaşma için yeterlidir. Bu nedenle ne kadar farklı kişiyle cinsel ilişki kurulursa, hastalık virüsü kapma olasılığı o kadar fazla olur. Cinsel yolla virüs kapmaktan korunmak için doğru ve sağlam kondom (prezervatif) kullanmak gerekir.
Devam edecek
OKUR MEKTUPLARI
Hastalığınız bir damar anormalliğidir
Ben 21 yaşında bir genç kızım. Kısa bir süre önce gittiğim doktordan, sağ ayağımın üst kısmında A-V fistül olduğunu öğrendim. Sürekli kalp çarpıntılarından şikayetçiyim. Kalbim çok hızlı atıyor, nefesim çok daralıyor, zor nefes alıyorum. Bütün vücudumda damarların hızlı bir şekilde attığını hissediyorum. Ameliyat olmam şart mı? İlaçlarla tedavi olamaz mıyım? Tehlikeli bir ameliyat mı olacak? Sanki sol ayağımda da aynı olayı hissediyorum. Ameliyat olmazsam ileriki hayatımda ne gibi sakıncaları olabilir? Sağ ayağımın üzerindeki titreşimleri 9-10 yaşımdan beri hissediyorum. Vereceğiniz cevap için şimdiden teşekkür ederim.
S. Ü. / İstanbul
Tıp dilinde kısaca A-V fistül olarak adlandırılan durumu anlayabilmek için kan dolaşımı hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. Bilindiği gibi kan, atardamarlar aracılığıyla vücuda dağılır. Atardamarlar, giderek daha ince damarlara ve sonuçta kılcal damarlara bölünür. Kılcal damar düzeyinde, kanın akış hızı son derece yavaşlar. Burada dokularla oksijen ve gıda maddeleri alış verişi gerçekleştikten sonra, kılcal damarlar birleşerek, ince toplardamarlar, bunlar da birleşerek daha kalın toplar damarlar halinde, kanı tekrar kalbe ulaştırırlar. Vücuda dağılmak üzere giden atardamarlardan biri ya da birkaçı, henüz dallanmadan önce, normal dışı bir geçişle toplar damarlara açılabilir. İşte bunun adı tıp dilinde arterio venöz fistül ya da kısaca A-V fistüldür.
Eğer ince damarlarda ve birden fazla sayıda ise doğumsal anomalileri düşünmek gerekir. Kaza ve yaralanmalar sonrası da oluşabilir. Bu daha büyük damarlarda ve genellikle bir adet bulunur. Tek tedavi şekli ameliyattır. Ancak ameliyat öncesi, damarı görülebilir hale getirmek için, içine ilaç zerk edilen röntgen tetkikini(anjiyo) yapmak gerekir. Böylece ameliyatın mümkün olup olmadığı, mümkünse uygulanacak teknik belirlenecektir.
Ameliyat edilmemiş vakalarda, fistüllü bölgede atar ve toplar damar dolaşımı bozulacağı için organın beslenmesinde sorunlar ortaya çıkabilir. Bu sorunlar, o vücut kısmının kangrenine kadar gidebilir. Ayrıca, bu bölgede kan akışı çok hızlı olacağı için, bu hızlı kan akışını sağlamak için kalbin yükü de çok artacaktır. Sonuçta kalp yetersizliği görülebilir.
Siz, henüz bu sorunlar başlamadan, damar cerrahisi uygulayan merkezlerden birine başvurursanız çok uygun bir iş yapmış olursunuz.
Paylaş