Geçtiğimiz günlerdeki bir yazınızda HDL. kolesterolün faydasından bahsetmiştiniz. Ben 60 yaşında, 176 boyunda ve 85 kilo ağırlığında bir erkeğim. Son iki yıldır ara sıra tahlil yaptırıyorum Son zamanlarda total kolesterolüm yükselirken HDL kolesterolüm de yükselmiş. Total kolesterolümü yükseltmeden sadece HDL-kolesterolümü yükseltmek için ne yapmalıyım?
Hikmet Ersoy/ Istanbul
Total kolesterolün artışı sırasında HDL yani faydalı kolesterol de artar. Ama istenen, totali arttırmadan bu sonuca varmaktır. Bu amaçla bazı değişiklikler yapmanız yararlı. Tekli doymamış yağlar bu açıdan yararlı. Tükettiğiniz toplam yağ miktarını arttırmadan zeytinyağı gibi yağlara yönelmelisiniz. Balık ve özellikle yağlı balıklar (kızartma olmamak şartıyla) yararlı. Balıktaki yararlı yağlar, Fish Body Oil ya da Omega 3 adıyla, ilaç şeklinde de satılmaktadır.
Her yıl milyonlarca kişi öksürük nedeniyle doktorların kapısını çalıyor. Öksürük önemli bir nedene bağlı olmayabileceği gibi, ciddi bir hastalığın habercisi de olabiliyor. Doktorların nedenini bulmakta en çok zorlandıkları rahatsızlıklardan biri olan öksürüğün kaynağının bulunmasında ve tedavisinde kilit rolü hastanın kendisi oynuyor.
HER topluluğun vazgeçilmez aksesuarıdır öksürük. Nerede insanlar varsa, mutlaka orada öksürük de vardır. Bebekler, gençler, yetişkinler, yaşlılar hepsi öksürürler. Sinemalar, tiyatrolar, konserler, konferanslar hep öksürüğünü tutmaya çalışan ama bunu başaramayıp o istenmeyen gürültüyü çıkaran insanlarla doludur.
ÖKSÜRÜK ENDİŞE YARATIYOR
Hiç kuşkusuz öksürük insanların doktora başvurma nedenlerinin başında geliyor. Amerika'da her yıl yaklaşık 20 milyon kişi öksürük nedeniyle doktora gidiyor. Cleveland Kiliniği'nden Dr. Mani Kavuru, kendilerine öksürük nedeniyle gelen hastaların şikáyetlerinin altında yatan asıl nedeni bulmanın çoğu zaman çok kolay olmadığını söylüyor. Öksürük, alerji, astım, bronşit, kalp hastalıkları, grip, akciğer kanseri, AIDS, zatürre ve daha pek çok hastalığın habercisi olabiliyor. Doktorlar, günümüzde pek çok hastalığın teşhisini tıbbi aletler yardımıyla rahatlıkla koyabiliyor. Ancak sıra öksürüğe gelince, elleri kolları bağlanıyor. Enfeksiyon, vücuttaki kitleler ya da kızarıklıklar için bile doktorların teşhis koymasını kolaylaştıracak pek çok yöntem olduğunu söyleyen Kavuru, aynı şeyin öksürük için geçerli olmadığını belirtiyor.
TEDAVİDE FARKLI YAKLAŞIMLAR
Kronik öksürüğün tedavisinde iki yaklaşım öne çıkıyor. Bunlardan ilkinde, nedeni bulmaya yönelmekten çok belirtilerle uğraşılıyor. Tecrübeye dayalı terapi adı verilen bu yaklaşımda, hastadan yaşam tarzında değişiklikler yapması, belli ilaçları alması isteniyor. Böylece belirtiler ilk iki hafta içinde kontrol altına alınmış oluyor. Bazı durumlarda doktor hastanın halihazırda var olan raporlarını ya da akiğer fonksiyonu testi ya da röntgen sonuçlarına bakarak öksürüğün nedenini de araştırıyor ve tedaviye daha sonra başlıyor. Diğer durumlarda ise doktor üç ana öksürük yolunu tedavi etme yoluna gidiyor. Üst solunum yolları, ciğerler ve sindirim sisteminin ele alındığı bu tedavi şekli, teşhis koymaya da yarıyor. Eğer bu yöntemle üst solunum yolları tedavi edilir ve belirtiler ortadan kalkarsa, öksürüğün nedeninin üst solunum yolları kaynaklı olduğu anlaşılmış oluyor. Böylelikle terapiye başlamak için laboratuvar testlerinin sonuçlarını beklemeye gerek kalmıyor.
Diğer tedavi şeklinde ise teşhis için hastadan durumuyla ilgili bilgiler alınıp testler yapılıyor. Hastanın önceki raporları ve yeni yapılan testlerle öksürüğün nedenine ilişkin bilgi edinildikten sonra tedaviye geçiliyor. Öksürüğün nedeninin bulunması ve tedaviye geçilmesinde, doktor ve hasta iletişimi büyük önem taşıyor. Derleyen: Ömür GEDİK