KISA bir süre önce basında yer alan haberler, Nimesulid adlı etken maddeyi içeren ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçların piyasadan çekilme kararının alındığını duyuruyordu.
Konuyla ilgili olarak, Mesulid adlı ilacı üreten Pfizer firması, hekimlere bilgilendirme mektubu gönderdi. Bu mektuptaki bazı bilgileri sizlere aktarmak istiyorum.
Nimesulid içeren ilaçların, bu arada Mesulid'in, piyasadan toplatılması kararına gerekçe olarak, TC Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü'nün yazısında, bu maddeyi içeren ilaçların karaciğer bozukluğuna bağlı olarak ölüme sebebiyet vermeleri gösteriliyormuş.
Finlandiya'da, artrit nedeniyle Nimesulid kullanan hastanın karaciğer yetmezliği nedeniyle ölmesi üzerine Avrupa Birliği Ruhsatlandırma Komisyonu, bu ilaçla ilgili değerlendirme çalışmasına başlama kararı almış. Bunun üzerine Finlandiya'nın yanı sıra, İspanya da ilacın satışını durdurmuş. Avrupa'nın diğer ülkeleri ruhsat iptaline ya da satışı durdurmaya gerek görmemişler, komisyonun yapacağı çalışmaların sonucu bekleniyor.
Pfizer'in gönderdiği mektupta, söz konusu olan hastanın artrit dışında, ateş, sepsis şüphesi ve yaygın egzama nedeniyle başka ilaçlar da almakta olduğu belirtilmiş.
Mesulid adlı ilaç Türkiye'de 1996 yılından beri kullanımda. Dünyada 50'den fazla ülkede kullanımda ve Türkiye'de en çok reçetelenen ilaç olma özelliği kazanmış. Avrupa Birliği Ruhsatlandırma Komisyonu (CPMP) ve TC Sağlık Bakanlığı konuyla ilgili çalışmaları sürdürüyor. Bu konuda gelişmeler oldukça bilgi aktarılacak ve ilacın durumu bir netliğe kavuşabilecek.
Tüm dünyada ilaçlar piyasaya verildikten sonra da üzerindeki çalışmalar ve gözlemler devam ediyor. Önümüzdeki günlerde, ilacın geliştirilme öyküsünü anlatırken ayrıntılı olarak ele alacağım. İlacın piyasaya verilmeden önceki titiz çalışmalar, bazen bu örnekte de görüldüğü yeterli olmayabiliyor. Tüm dünyada yürüyen, yan etki bildirim sistemi var. Hekimler ilacı kullanırken gözlemlediği yan etkileri bildiriyorlar. Ülkemizde çok iyi işlediği söylenemese de, tüm dünyadaki bildirimler, herkes tarafından izleniyor.
Hatırlarsanız, bir süre önce, Türkiye'de de Abbott firması tarafından üretilip satılmakta olan Sibutramine adlı etken maddeyi içeren zayıflama ilacı, ilacı kullananlar arasında görülen 32 ölüm vakası üzerine, İtalya'da toplatılma ve satışının durdurulması kararı alınmıştı.
Hekimler bu tür gelişmeleri izleyip, hastası açısından en az risk getirecek ilacı seçmeye özen gösteriyorlar. Bir ilacın piyasada kalma süresi uzadıkça ve üzerindeki çalışmaların sayısı arttıkça, güvenilirliği de artıyor. Benim her zaman söylediğim bir şey var, ilaç kullanımında gerek hekimler ve gerekse hastalar olarak, kendimizi ‘‘modaya’’ kaptırmadan, denenmiş ve güvenilir ilaçları ön plana almamız gerekiyor.
Tıpta ilk kural, hastaya zarar vermemektir, tedavi ikinci planda yer almalıdır.