İstek üzerine reçete yazılır mı?

BİR süredir SSK'nın yayınladığı ilaç talimatnamesi ile hekimlerin reçete yazmalarına getirdiği kısıtlamaları eleştiren yazılar yazıyorum. SSK bu konuda yanlışlar yaptı, nitekim Türk Tabipleri Birliği de iptal edilmesi konusunda dava açtı.

Reçete yazma konusundaki kısıtlamalarda SSK yanlış yaptı ama şimdi de çuvaldızı biz hekimlere batırma zamanı geldi. Beni bu yazıyı yazmaya iten neden, Diyarbakır'da düşen uçağın pilotunun reçeteleridir.

Gazetelerde yer alan haberler, pilotun depresyon tedavisinde olduğunu öne sürüyordu. Gerçekten de reçete kayıtları incelendiğinde depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların yanı sıra yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve kalp hastalığı gibi sorunlarda kullanılan ilaçların da reçetelere yazılmış olduğu görülüyor. Daha sonra da yanılmıyorsam ölen pilotun babası açıklama yaparak, ilaçları kendisi ve annesi için yazdırdığını öne sürdü.

Şimdi olayın neresinden bakarsanız, yanlış var. Pilotun başkasına ait ilaçları kendi ilacıymış gibi yazdırıp sosyal güvenlik kuruluşundan alması yanlış ama en büyük yanlış, reçeteleri yazan doktora ya da doktorlara ait. Eğer doktor reçeteyi yazarken ilaçların başkasına ait olduğunu biliyorsa, kuruluşu zarara uğratacak bir yanlış yapılmış oluyor. Eğer doktorlar hastanın isteği üzerine, kendisinin kullandığını sanarak, herhangi bir muayene yapmadan, herhangi bir bilgi almadan reçete yazdıysa yine yanlış yapıyorlar. Halkımızın arasında yaygın olarak yapılan komşu tavsiyesiyle ilaç alarak kullanma şeklinde bir olaysa ve pilot bu ilaçları kullandıysa, belki de bu kadar kişinin ölümüne katkıda bulunmuş oluyorlar.

Bir başka olasılık, doktorların hastayı muayene etmiş ve uygun gördükleri için bu ilaçları yazmış olmaları ki, pilotluk yapan bir kişiye, herhangi bir uyarı yapmadan ve bu kadar yoğun ilaç kullanma ihtiyacı karşısında çalıştığı kuruluşu uyarmadan ilaç yazmak da yanlış değil mi?

Özellikle resmi kuruluşlarda çalışan hekimlerde, yoğun tempoyu azaltmak için, istenilen ilacı fazla dikkat etmeden reçeteye yazmak gibi bir yanlış uygulama var. İşte böyle baştan savma davranınca bu gibi sonuçlar da ortaya çıkabiliyor.

Ortada sistemin de yanlışı var. Hastalar sürekli kullanmakta oldukları ilaçları bitince gidip bir doktora söylüyorlar ve doktor da bu ilacı tekrar reçetelendiriyor. Oysa buna hiç gerek yok. Hastayı muayene eden, teşhisini koyan ve tedavisini planlayan doktor, reçete yazarken hangi dozda ve hangi sürede kullanması gerektiğini reçetede belirtir. Örneğin, günde 1 tane kullanılması gereken haptan 6 ay süreyle kullanılması öngörülüyorsa, doktor reçetesine 180 tablet yazar. Eczacı bunu kayda alır ve 180 tablet bitinceye kadar birer kutu olarak tekrarlar. Böylece hastanelerin ve doktorların da yükü azalacaktır. Sosyal güvenlik kuruluşları da artık bilgisayarla işlem yapıyorlar, bu sisteme geçmeleri hiç de zor olmayacaktır.

Tabipler Birliği'nin reçeteye gereken saygınlığı kazandırma yolunda bazı şeyler yapmasını bekliyorum. Böylece hem hastaların sağlığı korunmuş, hem de hekimlerin iyi niyetle yola çıkıp suçlu duruma düşmeleri önlenmiş olacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları