Gıda katkıları gerekli midir?

DÜNKÜ yazımda gıda katkılarının neler olduğunu ve gıdaları hangi yönden etkilediğini anlatmıştım.

Tarih boyunca tuzdan baharata birçok katkı maddesi gıda üretiminde kullanıldı. Ancak devreye kimyasal maddeler girmeye başlayınca sorular ve tepkiler belirmeye başladı. Gıda katkısı kullanılmasa ne olur? Gıda katkılarının kullanılması şart değil. Eğer siz kendi çiftliğinizde ya da bir çiftliğin hemen yakınında yaşıyorsanız; tüm tarım ürünlerini dalından toplayıp kısa sürede tüketiyorsanız; sütü sağıldıktan, eti hayvan kesildikten hemen sonra tüketebiliyorsanız; ekmeğinizi, makarnanızı, kurabiyenizi, değirmenden aldığınız unla kendiniz üretiyorsanız; yoğurdunuzu, peynirinizi kendi beslendiğiniz hayvanların sütüyle taze olarak üretiyorsanız; şişeli meşrubat, kola içmeyip, kendi bahçenizin meyvelerini sıkıp suyunu taze içiyor ya da bu meyvelerden hazırladığınız şerbetleri tüketiyorsanız; dışarıda yemek yemeyip sadece kendi hazırladığınız yiyeceklerle besleniyorsanız, gıda katkılarından uzak yaşayabilirsiniz.

Gıda katkıları, yukarıda da belirtildiği gibi, tarih boyunca kullanılmıştır. Eski dönemlerle mukayese edildiğinde, katkılar üzerindeki kontrolün son zamanlarda çok daha fazla olduğu görülür. Sanayinin sınırları aşması, ithalat ve ihracat gibi ticaret türleri, birçok alanda uluslararası standartların konulmasına yol açıyor. Nitekim geçtiğimiz günlerde Avrupa ülkelerine ihraç edilen birçok ürünün uygun olmadığı için geri gönderilmesi ya da imha edilmesi, dolaylı olarak denetlenme konusuna bir örnek oluşturuyor. Ayrıca her ülke bir diğerinin deneyimlerinden yararlanıyor. Gıda ve sağlık alanında en sıkı kuralları uygulayan Amerika Birleşik Devletleri, gıda katkıları üzerindeki ilk resmi kurallarını 1958 yılında yayınlamış. Benzer şekilde tüm dünya ülkeleri bu alanda kurallar koyuyor. Bilim adamları bir yandan yeni katkılar geliştirirken ve mevcut katkıların güvenliği üzerinde yoğun çalışmalar sürdürürken, diğer yandan da yetkililer kurallara uyulması konusunda denetimler uyguluyorlar. Çok az maddenin üzerinde bu denli denetim yapılıyor. Ciddi ve güvenilir firmaların üretimlerindeki katkı maddeleri konusunda kaygı duymaya gerek olmadığı kanısındayım.


İstanbul'daki hasta okulu eğitimleri sürüyor


DAHA önceki yazılarımda da değindiğim, İstanbul Üniversitesi'nin, kronik hastalıkları olan hastaları eğitim çalışmaları sürüyor. 5 Şubat Çarşamba günü (bugün) Çapa'daki İstanbul Tıp Fakültesi'nde Prostat Problemi Olan Hastalar, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde İşitme Engelli Hastalar konuları ele alınacak. Ücretsiz olan bu uygulamalara isteyen herkes katılabiliyor.
Yazarın Tüm Yazıları