ÜLKEMİZDEKİ nüfus artış hızının çok yüksek olması nedeniyle daha çok doğum kontrol yöntemleri gündeme gelmektedir. Oysa kavramın doğrusu Aile Planlaması'dır.
Son zamanlarda bu kavram Üreme Sağlığı olarak da adlandırılmaktadır. Adından da anlaşılacağı gibi, ailelerin istediği zaman istediği çocuğa sahip olabilmeleri ve bunu da sağlıklı yöntemlerle gerçekleştirebilmelerini sağlama yöntemleridir. Yani istediği halde çocuğu olmayan ailelere yardımcı olan yöntemlerle, istenmeyen gebelikleri önleyen yöntemler bu kapsamda ele alınmaktadır.
Ben bu yazımda, aile planlamasının vazgeçilmez unsuru olan, istenmeyen gebelikleri önlemeye yönelik sistemleri tanıtmak istiyorum.
Bebek, ailelere mutluluk kaynağı olan bir varlıktır. Ancak bunun olabilmesi için, kadının bedensel ve ruhsal açıdan buna hazır olması, ailenin de hem sosyal hem de ekonomik yönden uygun olması şartları var.
İlk bebek için bu şartlar gerekliyken, birinciyi izleyen gebelikler açısından da aradan uygun bir sürenin geçmesi gerekiyor. Doğum normal yolla da olsa, sezaryenle de yapılmış olsa, sağlık açısından en az üç yıllık bir sürenin geçmesi gerekiyor.
Ülkemizde doğum kontrolü için herhangi bir yöntem uygulamayanların oranı % 36, geleneksel yöntemleri uygulayanların oranı ise % 28 civarında. Bu da kürtaj oranlarının çok yüksek olması sonucunu doğuruyor. Yapılan araştırmalarda kürtaj oranın Hollanda'da 1000 kadın için 5.3 iken, Türkiye'de 150 gibi çok yüksek düzeylerdedir.
Gerek bebeğin ve gerekse annenin sağlığı, ayrıca ailenin mutluluğu açısından etkili doğum kontrol yöntemlerinin uygulanmasına ihtiyaç var.
NE KADAR ETKİNLER
Bilinmesi gereken bir gerçek, hiçbir yöntemin % 100 koruyuculuğunun olmadığıdır. Uygulamadaki deneyimlere göre her yöntemde değişen oranlarda başarısız sonuçlar bulunmaktadır.
Gerek güvenilirlik, gerekse uygulama kolaylığı kadar, kadınların yöntem tercih etmelerinde yan etki azlığı da etkili olmaktadır.
Yapılan bir çalışmada, yöntem seçmede kadınların % 62'si kullanım kolaylığı, % 57'si güvenilirlik, % 43'ü yan etki, % 40'ı ise kolay temin konuları üzerinde durmaktadır.
Yöntemin terk edilmesiyle, istenildiği zaman gebe kalma isteği de kadınlar arasında önemli bir tercih nedeni olarak ortaya çıkmaktadır.