Aşı kampanyaları sakıncalı mı?

GEÇTİĞİMİZ günlerde Türk Eczacılar Birliği'nin (TEB), kampanyalar düzenleyerek halka aşı satıldığını ileri sürüp, ilaç firması, sigorta şirketi ve bazı doktorlar aleyhinde suç duyurusunda bulunduğunu belirten haberleri okudum.

Haberde, hem aşıların pazarlanmasıyla ilgili, hem de aşı tanıtımı yapıldığı ve halkın aşı olmaya teşvik edildiği yolunda şikáyetler söz konusu ediliyordu.

İlaçların eczane kanalıyla pazarlanması konusundaki kurallar ihlal edildiyse buna bir diyeceğim olmaz, ancak ben tanıtım kampanyaları konusunda bir şeyler söylemek istiyorum.

Öncelikle TEB'in, aralarında tetanos, grip ve Hepatit B gibi aşıların bulunduğu bazı ürünlerin test yapılmadan günlük bir ürün gibi satıldığını ve ihtiyacı olmayan kişileri bile aşı olmaya teşvik eden reklamların yapıldığını öne sürmesi konusuna değineceğim. Eğer TEB, hiçbir eczanede doktor reçetesi olmadan hiçbir ilacın satılmadığını, hiç kimseye aşı yapılmadığını söyleyebiliyorsa, ya da reçetesiz aşı uygulayan veya satan eczaneler hakkında takibat açıldığını belirtiyorsa, bu sözlerin ilk bölümünü saygıyla karşılarım. Sözlerin ikinci bölümüne gelince, herhalde aşının zaten ihtiyacı olmayan kişilere yapılması gerektiği yolundaki tıbbi kuralı unutmuş olmalılar. Aşı, vücuda mikrop girmeden, kişi o hastalığın mikrobuyla karşılaşmadan önce yapılması gereken bir uygulamadır. Verdikleri örnekteki tetanos ve Hepatit B gibi hastalıkların aşıları, zaten yasalarla uygulanması zorunlu aşılar arasında yer almaktadır. Eğer ilaç firmaları insanları aşı uygulamaya teşvik ediyorlarsa, halk sağlığını korumada çok yararlı bir hizmet yapıyorlar demektir. Ben böyle yapan firmalara şükranlarımı sunarım.

Sistemli aşı uygulamaları sayesinde çiçek, tarihe karışan bir hastalık oldu. Yine Sağlık Bakanlığı'nın düzenlediği ve bazı kuruluşlar tarafından desteklenen polio (çocuk felci) aşı kampanyaları sayesinde, çocuk felci hiç görülmemeye başladı ve ülkemiz bu yönde ödül aldı. Birçok insanın ölmesini ya da sakat kalmasını önleyen bu kampanyalarda, en küçük bile olsa, emeği geçen herkese şükranlarımı sunmak istiyorum.

Reklam konusuna gelince; ben ülkemizde bu konuda önemli bir eksiklik olduğu kanısındayım. Reklam, içinde yalan ve yanlış olmadığı sürece önemli bir haberleşme aracıdır. Ülkemizde sağlık bilgisinin çok eksik olduğunu hiç kimse inkár edemez. Çok aydın dediğimiz kişiler bile, en temel sağlık bilgisinden yoksun. Böyle olunca çok kişiye bu alanda görev düşüyor. Madem ki bu ülkenin çocuğuyuz, madem ki bu ülkeden para kazanıyoruz, halkın eğitimi konusunda hepimizin bir şeyler yapması gerekiyor. Bence ilaç firmalarına tanıtım yasağı değil, halka eğitim amaçlı tanıtım yapma zorunluluğu getirilmeli. Tanıtımla ilgili kuralları yeniden düzenlediğiniz takdirde, gereksiz ilaç tüketimine değil, sağlığı korumanın öğrenilmesiyle, belki de eskisinden daha az ilaç kullanımına yol açabilir.

Sadece bir marka antibiyotiğin ülkemizdeki yıllık satış cirosu 20 milyon dolar. Oysa bu rakam yaklaşık olarak ülkemizde satılan tüm aşıların yıllık ciro rakamına yakın.

Korunmanın önemi konusunda yarın da bazı şeyler söylemek istiyorum.
Yazarın Tüm Yazıları