Bakterilerle dost olabilir miyiz?

Adını duyunca kafamızda hemen mikroplar canlanıyor. Eminim, ‘İyi de bir mikropla nasıl dost olunur’ diye düşünenleriniz olacaktır. Oysa bazı bakteriler sağlığımızı bozarken bazıları da sayısız katkı sağlıyor. Üstelik bağışıklığımızı güçlendiren, kötü bakterilerle savaşıp bizi hastalıklardan koruyan ‘iyi bakteriler’i vücudumuzda arttırmanın yolları oldukça kolay...

Haberin Devamı

İyi bakteriler de kötü bakteriler de aslında vücudumuzda bizimle birlikte yaşıyor. Diğer mikroorganizmalarla birlikte vücudumuzun iç ekosistemi olarak adlandırabileceğimiz mikrobiyotamızı oluşturuyorlar. Nasıl ki yaşadığımız dünyada iyi insanlar da var, kötü insanlar da... Bakterilerin de iyisi ve kötüsü belirli bir denge içerisinde bedenimizde yaşamlarını sürdürüyor.

Ancak bazen çok farklı sebeplere bağlı olarak bu denge bozulabiliyor. Kötü bakteriler güç kazandığında başlıyoruz hastalanmaya. İshal, kabızlık, karın ağrısı, şişkinlik, fazla kilolar, diyabet, depresif ruh hali gibi birçok sağlık sorununun kötü bakterilerle ilişkili olduğunu ortaya koyan araştırmalar var. Öyleyse bize düşen öncelikle vücudumuzdaki iyi bakterileri korumak ve vücudumuzda onların çeşitliliğini, miktarını arttırmak. Bunun için de bakterilerle dost olmayı öğrenmemiz gerekiyor.

Haberin Devamı

‘İYİLER’İ DOĞRU BESLEYİN

Bu dostluğu kurmanın ilk adımı, onlara nelerin zarar verdiğini öğrenmek. Gereksiz sezaryen doğum, anne sütüyle beslenmeme, sağlıksız ürünlerin tüketimi, kötü beslenme, gereksiz antibiyotik veya ilaç kullanımı mikrobiyotamızın dengesini kötü bakterilerin lehine bozuyor. Bunlardan olabildiğince kaçınmak gerekiyor.

İkinci adım, vücudumuzdaki iyi bakterilerin çeşitliliğini ve oranını arttırmak... Bunun için katkı maddesi içermeyen ev turşusu (özellikle lahana ve salatalık), ev yoğurdu, ekşi maya ekmeği, boza, kefir, tarhana çorbası, taze sebze ve meyveler gibi probiyotik kaynaklarını öğünlerimize dahil edeceğiz.

Üçüncü adımsa vücudumuzdaki dost bakterilerimizi beslemek. Onun için de iyi bakterilerimizin besin kaynağı olan prebiyotiklerden yararlanacağız. Domates, soğan, sarımsak, enginar, hindiba, kuşkonmaz, pırasa, muz, kırmızı meyveler, bakliyat çeşitleri ve keten tohumu gibi lifli besinler doğal prebiyotik kaynaklarıdır.

Bakterilerle dost olabilir miyiz

PROBİYOTİĞİN DE ÇEŞİTLERİ VAR

Dost bakterilerin çeşitliliğini ve oranını arttırmak için her zaman doğal yollar yeterli olmayabiliyor. Bu noktada bilimsel etkinliği kanıtlanmış probiyotik desteklerini kullanabilirsiniz. Zaman zaman bu konuda tartışmalar yaşansa da pek çok araştırma probiyotik desteğinin faydalarını kanıtlıyor. Ancak bu desteklerin içinde çok farklı bakteri türleri var. Yani nasıl ki vitamin almak isteyen birinin ihtiyacına göre ona doğru vitamini vermek gerekiyorsa aynı şekilde probiyotik almak isteyen kişilere de önce “Neden buna ihtiyaç duyuyorsunuz”diye soruyorum. Sebepler farklı farklı olabiliyor: Gaz, şişkinlik, karın ağrısı, kabızlık, ishal ya da bağışıklık sistemini güçlendirmek... Bunların her biri için farklı bakteri türleri içeren çeşitli ürünler var. Bu konuda size yol gösterecek en doğru adres eczacınız veya doktorunuz...

Yazarın Tüm Yazıları