Paylaş
Danışan: Kızım Defne 12 yaşında ve ilk defa okulda sorunlar yaşamaya başladı.
- Dr. Başak: Ne gibi sorunlar yaşıyor?
Danışan: Derslerden sıkıldığını söylüyor. Ödevlerini yapmak istemiyor, okula gitmek istemiyor ve bütün gün kitap okumak istiyor. Öğretmenlerinin de dikkatini çekmiş, bazen dersten kopup hayallere dalıyormuş.
- Dr. Başak: Ders notları nasıl?
Danışan: Okul daha yeni başladığı için bu yıla ait henüz bir not yok ama genellikle hep yüksektir. Doğru dürüst ders bile çalışmadan sınavlarda başarılı olur. Bu da onu biraz tembelleştirdi sanırım.
- Dr. Başak: Dersleri algılamakta ve öğrenmekte bir sorunu yok anlaşılan.
Danışan: Hiç olmadı, okumayı kendi başına öğrendi. Aceleci bir çocuk. Her şeyi yaşıtlarına göre daha erken yaptı. Erken konuştu, erken emeklemeye başladı, erken yürüdü.
- Dr. Başak: Bu anlattıklarınız Defne’nin zekasının ortalamadan daha yüksek olduğuna işaret olabilir.
Danışan: Bazen ben de şüpheleniyorum ama emin değilim. Çünkü ablası da böyleydi. Bu nedenle bana normal geliyor. Aslında ablası için de buna benzer şeyler söylemişlerdi, o da çok başarılı oldu ama hiç ölçtürmedik. Peki bir çocuğun üstün zekalı olup olmadığı nasıl anlaşılır?
- Dr. Başak: Bunu anlamak için yapılan testler var. Türkiye’de standardizasyon çalışmaları yapılmış tek zeka testi var: WISC-R. Ülkemizde bu testi sadece Türk Psikologlar Derneği tarafından verilen eğitimi tamamlayarak sertifika almaya hak kazanmış psikologlar uygulayabilirler.
90 DAKİKADA ZEKA TESTİ
Danışan: Nasıl bir test bu?
- Dr. Başak: Yaklaşık 90 dakika süren, 6 sözel, 6 performans olmak üzere 12 alt testten oluşan ve 6-16 yaş grubu çocuklara uygulanan bir test. Testin sonucu, çocuğun, halk arasında bilinen IQ puanını net bir şekilde ortaya çıkarır. 90-109 arası Normal (averaj), 110-110 arası Parlak (yüksek averaj), 120-129 arası Üstün, 130 üstü ise Çok Üstün Zeka olarak sınıflandırılmıştır. Diğer yandan, genellikle anne-baba ve öğretmenlerin çocukta gözlemlediği bazı farklılıklar, onun zekasının yaşıtlarına göre daha ileride olduğuna dair ipucu verebilir. Bu çocuklar genellikle birçok alanda, gelişimsel olarak yaşıtlarına göre daha hızlı yol alırlar:
- Oturmaları, emeklemeleri, yürümeleri, koşmaları daha erkendir
- Erken konuşmaya başlarlar, renkleri, biçimleri 2-3 yaşında tanımlayabilirler
- Okumayı erken sökerler, genellikle okul öncesi okurlar
- Kelime hazineleri daha geniştir
- Hafızaları güçlüdür, kimsenin hatırlamadığı detayları hatırlayabilirler
- Meraklıdırlar, çok soru sorarlar
- Espri yapma yetenekleri vardır
- Her şeyi kendileri yapmak, denemek isteyebilirler
- Okumaktan keyif alırlar
- Bilgileri, yaşıtlarına göre daha fazladır
- Yeni konuları daha kolay öğrenirler
- Algılamaları daha hızlıdır
- Birçok alana ilgileri olduğu gibi aynı anda birçok alanda yetenekleri de olabilir (müzik, matematik, spor, resim vs...)
ÇOCUK OLDUĞUNU UNUTMAYIN
Danışan: Bu anlattıklarınızın çoğu Defne’de var ama dediğim gibi, ablası da böyle olduğu için pek üstünde durmadık. Peki okulda yaşadığı sorunlar bununla ilgili olabilir mi?
- Dr. Başak: Bir çocuğun birçok alanda yaşıtlarından ileride olması bazı durumlarda problemlere yol açabilir. Ortalama düzeyde bir sınıfta, yaşıtlarından çok daha hızlı öğrenen bir çocuğun ders sırasında sıkılmasından daha normal bir şey olamaz. Düşünsenize, öğretmen ilk anlattığında kavrayabilen çocuk için ikinci tekrarlar veya basit örnekler ne kadar sıkıcıdır.
Danışan: Belki Defne de bu nedenle sıkılıyor, bu hiç aklıma gelmemişti. Öyleyse öğretmenle konuşmamız gerekecek.
- Dr. Başak: Kesinlikle konuşmalısınız ve Defne’yi takip etmesini isteyebilirsiniz. Eğer o da Defne’nin diğer çocuklardan daha ileride olduğunu düşünüyorsa, Defne’ye bir zeka testi uygulamak iyi olur. Sonuca göre, eğitim ihtiyaçlarını doğru belirlemek için bir değerlendirme ve yönlendirme yapılması gerekebilir.
Danışan: Nasıl bir yol çizmemiz gerekecek?
- Dr. Başak: Önce sınıf ve okul ortamını değerlendirin, uygun bir eğitim alabiliyor mu? Sınıfı çok kalabalık mı? Çok kalabalıksa öğretmenlerinin Defne’yi gözlemesi zor olabilir. Çok kalabalık değilse (15-20 kişi), Defne’ye biraz daha zorlu ödevler veya görevler vermesini önerebilirsiniz. Öğretmenleri işbirliğine istekli mi?
Danışan: İstekli olurlar diye düşünüyorum ama her zaman ekstra ödevler verirler mi bilemiyorum.
- Dr. Başak: Üstün zekalı çocuklar sınıf veya ev ortamlarında destek görmediklerinde, beyinleri yeteri kadar uyarılmadığında, yeteneklerini kullanamadıklarında değişik problemler yaşayabilirler. Bu problemlerin başında tembellik gelir. Çabuk öğrenen bir çocuk, yeteri kadar zorlanmadığında bütün akademik hayatında sıkıntısını çekeceği bir problemle karşı karşıya gelir: Ders çalışma, ödev yapma alışkanlığı edinemez. Bazı çocuklar da “inek” gibi takma isimlerden korktukları için daha düşük bir profil çizmeyi yeğleyebilirler. Yapılan araştırmalar üstün zekalı kızlar ve erkekler arasında bazı değişiklikler ortaya koymuş. Kızların, erkeklere nazaran hata yapmaktan daha çok korktuklarını, sınıf arkadaşları arasında “üstün zeka” olduklarını saklamaya daha meyilli olduklarını, “üstün zeka” olmanın yarattığı sosyal zorluklarla baş edebilmek için daha fazla sosyal ilişkilere ihtiyaç duydukları ve arkadaşlarıyla daha fazla konuştukları bulunmuş. Anne-babaların ve öğretmenlerin çocuklarının daha karmaşık sosyal ve duygusal problemlerle karşı karşıya gelmelerini önlemek için bu konulardan haberdar olmaları gerekir. Örneğin; zeka düzeyi 16 olan 12 yaşındaki bir çocuğun duygusal ve fiziksel yaşının hâlâ 12 olduğunu unutmamak gerek.
Danışan: Defne çok akıllı ve çok bilgili olduğu için bazen onun daha 12 yaşında bir çocuk olduğunu unutuyoruz ve ondan beklentilerimiz yaşına uygun olmayabiliyor.
- Dr. Başak: Bu maalesef çok sık rastlanan bir durum. Yetişkin gibi konuşan, yorumlar yapan bir çocuğun, “çocuk” gibi davranmasına şaşırabiliyoruz. Zeka yaşı ve duygusal yaşı arasında farklılıklar olabileceğini unutabiliyoruz.
ONU YETiŞTiRMEK ÖZEL ÇABA iSTER
Anne-babalar, üstün yetenekli çocukların duygusal, sosyal ve eğitim ihtiyaçlarının diğer çocuklardan farklılıklar gösterebileceğini öğrenmeliler. Bu aile için zorlu ve yorucu bir süreç olabilir. Çok okuyan, çok soru soran, sorularıyla sizi zorlayan, çabuk sıkılan, birçok konuda yeteneği olan, bu yetenekleri yüzünden hayatta ne yapmak istediğine bir türlü karar veremeyen, maymun iştahlı gibi gözüken, yaşıtlarıyla bazen eğlenemeyen, anlaşamayan bir çocuğu yetiştirmek özel bir çaba ister. Eğer bu konuda gerekli kaynaklarınız yoksa
hem okulundan hem de bir uzmandan yardım alabilirsiniz. Önemli olan çocuğunuzun özel ihtiyaçlarını farkında olmak ve hayatını bu doğrultuda planlamaktır.
Paylaş